ailurofobi

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 30 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ailurofobi okumak istiyor.
Willard ve Onun Bowling Kupaları

Adam: Yetersiz olmaktan hoşlanmıyordu.
Tüm hayatı darmadağın ve acı dolu bir karmaşaydı. Kaput takmak her zaman onu utandırırdı ve takınca kendisini boktan bir aptal gibi hissederdi.
Islak ve sıcak kaputun, uzaydan gelen pis bir şaka gibi, elinde durmasından nefret ederdi.
Kadın: İçine giren kaputun verdiği duygudan nefret ediyordu. Bir yıl boyunca içinde hissettiği tek şey adam değil, kaputtu, bu bir kabustu ve artık adam hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyordu.
Onu ne kadar çok sevdiğini söylemek istedi, Adam buna hazırdı, ama söyleyemedi. Her şeyin bir sonu olduğunu biliyordu.
Hep böyle olurdu: Sevişmelerinin ardından kendilerini hep üzgün hissederlerdi, çoğu zaman da üzgündüler zaten. Otlarla kaplı boş bir alandan birbirlerine bakan perili evler gibi, bedenleri sessizleşirdi. Tutku, karanlık bir kuş uçuşu gibi bedenlerinin üstünden henüz geçmişti.
Biz: Güneş batıyordu ve karanlıktan nefret ederdik. Aşağıdan geçen arabalar, çocukluğumuzdaki, o çok yalnız ve yağmurlu öğleden sonrayı hatırlattı.

Adam: Yetersiz olmaktan hoşlanmıyordu.
Tüm hayatı darmadağın ve acı dolu bir karmaşaydı. Kaput takmak her zaman onu utandırırdı ve takınca kendisini boktan bir aptal gibi hissederdi.
Islak ve sıcak kaputun, uzaydan gelen pis bir şaka gibi, elinde... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
ailurofobi okumak istiyor.
Babili Düşlemek

Daireme doğru merdivenleri inerken Babili düşlemeye başladım. Bu çok önemliydi çünkü bir şeyler yolunda giderken Babili hiç düşlemezdim. Daireme girip oturabilirdim, ama bu aniden gece yarısının gelmesi demekti ve yaşamımı yeniden toparlamak için dayandığım son noktayı da kaybedebilirdim, üstelik şu anda bana gereken en acil şey silahım için biraz kurşundu. Birkaç kurşuna ulaşmama yetecek bir süre için Babili geriye itmeliydim. Küflü, keyifsiz, mezar gibi kokan apartmanın merdivenlerinden inerken Babili kolumun ulaşabileceği bir noktada tutmak için cesurca bir çaba harcadım. Birkaç saniye için konuya girip çıktım ve ardından Babil, gölgelerin arasına karışarak benden uzaklaştı. Biraz hüzünlenmiştim.

Daireme doğru merdivenleri inerken Babili düşlemeye başladım. Bu çok önemliydi çünkü bir şeyler yolunda giderken Babili hiç düşlemezdim. Daireme girip oturabilirdim, ama bu aniden gece yarısının gelmesi demekti ve yaşamımı yeniden toparlamak için day... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
ailurofobi bir yazarı favorilerine ekledi.

1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Okuma sevgisini babasına, yazma tutkusunu müzik kabiliyetinin olmayışına borçludur. Kahkahalarla ağlatan ve hıçkırıklarla güldüren kitapların yazarı olarak anılmayı isteyen Canıgüz, politik açıdan kendisini narsisizme yakın bulmaktadır. Darüşşafaka Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi psikoloji bölümünü bitirdi. Sevdiği , etkilendiği yazarlar : Kurt Vonnegut, Vladimir Nabokov, Eduardo Mendoza, Daniel Pennac , Marcel Proust , Jules Verne , Michel Zevaco , Dostoyevski , Italio Calvino John Fowles.. Romanları Tatlı Rüyalar / psiko-absürd romantik komedi (2000) ile Oğullar ve Rencide Ruhlar (2004) , Gizli Ajans (2008) İletişim Yayınları tarafından basılmıştır.

1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Okuma sevgisini babasına, yazma tutkusunu müzik kabiliyetinin olmayışına borçludur. Kahkahalarla ağlatan ve hıçkırıklarla güldüren kitapların yazarı olarak anılmayı isteyen Canıgüz, politik açıdan kendisini narsisi... tümünü göster

10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
ailurofobi bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
ailurofobi okumuş.
Erken Kaybedenler

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi...İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler... Kolay ağlayan sert adamlar... Taşra seyrekliği, mahallenin kalabalığı... Kıskanç, gururlu, saf ergenler... Emrah Serbes, çabuk öfkelenen, kolay vazgeçen, baştan çıkmış erkek çocukları konuşturuyor... Kederli, insana dokunan komik hikâyeler bunlar...Dizinin dizime değişi, Handanın annesi için bir kelebeğin kanat çırpışıysa benim için kasırgaydı. Kaç sene geçti, hâlâ unutmam, günde en az beş sefer aklıma gelir. Biliyorum bu durumun, kökeni memeden kesildiğim güne kadar uzanan psikolojik nedenleri vardır. Ama bir kadını unutulmaz yapan şey, bir vakitler ona duyulan arzunun şiddetiyle doğru orantılı değil midir? O arzunun kıyısında, gerçekleşme olasılığının tam yanı başında, sanki arada başka hiçbir engel yokmuş gibi rahat davranabilmekle, kendini o tatlı yanılsamaya kaptırabilmekle doğru orantılı değil midir? Bu olgunun da mı sorumlusu benim mutsuz geçen çocukluğum? Cevap? Yok! Kalırsın öyle...Taşrada ve kâinatta, yapayalnız kalmış erkek çocukların hikâyesi...Erken Kaybedenler... Yoldan çıkmış bir neslin manifestosu...

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafaza... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
ailurofobi kütüphanesine ekledi.
Erken Kaybedenler

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi...İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler... Kolay ağlayan sert adamlar... Taşra seyrekliği, mahallenin kalabalığı... Kıskanç, gururlu, saf ergenler... Emrah Serbes, çabuk öfkelenen, kolay vazgeçen, baştan çıkmış erkek çocukları konuşturuyor... Kederli, insana dokunan komik hikâyeler bunlar...Dizinin dizime değişi, Handanın annesi için bir kelebeğin kanat çırpışıysa benim için kasırgaydı. Kaç sene geçti, hâlâ unutmam, günde en az beş sefer aklıma gelir. Biliyorum bu durumun, kökeni memeden kesildiğim güne kadar uzanan psikolojik nedenleri vardır. Ama bir kadını unutulmaz yapan şey, bir vakitler ona duyulan arzunun şiddetiyle doğru orantılı değil midir? O arzunun kıyısında, gerçekleşme olasılığının tam yanı başında, sanki arada başka hiçbir engel yokmuş gibi rahat davranabilmekle, kendini o tatlı yanılsamaya kaptırabilmekle doğru orantılı değil midir? Bu olgunun da mı sorumlusu benim mutsuz geçen çocukluğum? Cevap? Yok! Kalırsın öyle...Taşrada ve kâinatta, yapayalnız kalmış erkek çocukların hikâyesi...Erken Kaybedenler... Yoldan çıkmış bir neslin manifestosu...

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafaza... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

ailurofobi şu an ne okuyor?

Camera Lucida (Fotoğraf Üzerine Düşünceler)

%0

Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek

%0

Daha

%0
Sayfa 2.

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.