Tuvubey

Detayları:  Tuvu Bey, İzmir, 44 yaşında, Erkek
1 takip ettiği ve 2 takip edeni var. 23 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Tuvubey bir değerlendirme yaptı.
Bunu Herkes Bilir (Tarihte Yanlış Sorulara Doğru Cevaplar)

4

Kitabı Bengü Üçüncü yazmış (The Otantix). Kaynakça bölümü de muhtemelen babalar günü videosunda izleyicileri gezdirdiği Gürkan kütüphanesindeki kitap listesi olabilir, zaten ortalarda maç anlatmış olsa bile kimse fark etmez... En son Olmaz Öyle Saçma Tarih 31-Kölelik bölümü çıktı ve ESG, Gartner'ın Hype Cycle'ının da en dibine düşmüş oldu. OÖST serisi izlendiğinde kitaba gerek kalmıyor, herhangi bir şey cevaplanmıyor, havada bırakılıyor. Önceki Sultan'lı kitaplarına hiç yanaşmamak lazım. Zaten kendisi de o ima da buluyor (daha tekniktir, ağırdır minvalinde). Şeyma'yla arasında kalındığı takdirde alınabilir. Bengü'ye 4 yıldız.

Kitabı Bengü Üçüncü yazmış (The Otantix). Kaynakça bölümü de muhtemelen babalar günü videosunda izleyicileri gezdirdiği Gürkan kütüphanesindeki kitap listesi olabilir, zaten ortalarda maç anlatmış olsa bile kimse fark etmez... En son Olmaz Öyle Saçma... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 3 yıl, 9 ay
Tuvubey bir değerlendirme yaptı.
Ölü Zaman Gezginleri

3

Anadolu yazarı, halim selim bir adammış dediler. "Gölgesizler"i okuduk bir hevesle. Filmi keşke izlemeseydik diyorum şimdi. Belki de Candan Erçetin ve kendisini oynatmaları zorlamaydı, finali körelmiş gibiydi (Stephen King'i kendi filminde görünce bayıla bayıla izliyoruz ama). Neyse, ikinci olarak "Ölü Zaman Gezginleri"ne başladım hasbelkader. İlk hikayeler epey iyiydi, ters köşe finaller filan. Ama ortalarda, "hah şimdi bu var ya, hayali biri çıkacak" veya "sonunda anlatıcının, anlattığı kişinin ta kendisi olduğunu anlayacağız" türünde tahminler yürütürken buldum kendimi. İlerleyen aşamada bu iş otomatikleşmeye başladı, son hikayeleri de paragraf paragraf atlayarak bitirdim. Şimdilik yetti kanımca. Tekrarlayan "şaşırtıcı finalli" hikayelerdense tek parça roman tercih etmeli belki de...

Anadolu yazarı, halim selim bir adammış dediler. "Gölgesizler"i okuduk bir hevesle. Filmi keşke izlemeseydik diyorum şimdi. Belki de Candan Erçetin ve kendisini oynatmaları zorlamaydı, finali körelmiş gibiydi (Stephen King'i kendi filminde görünce ba... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 3 yıl, 11 ay
Tuvubey bir değerlendirme yaptı.
Eşikaltı Büyücüleri: Dehşet, Ölüm ve Seks Üçgeninde Reklam ve Propoganda

8

Tabi bazı eşikaltı mesajlar insanı alıp, lise divan edebiyatı derslerine götürüyor, “şair malihülya derken, aslında şunu demek istemiş” kafasına büründürüyor. Bazıları hocanın belirttiği gibi, billboard büyüklüğünde olunca istenen etkiyi veriyordur muhakkak. Çünkü çoğunlukla, “o da kelle miymiş yaa” veya “bu büllük mü şimdi” oluyor insan… (Vadaa’ları tenzih ederim, onlar bariz, belirgin).

Lakin, parmağa değil, gösterdiği yere bakmak lazım. Birkaç kişiyi etkiliyorsan suçlusun ama kitleleri etkiliyorsan kahramansın. Hocanın “son söz”de değindiği üzere, bu “kahramanların” yaptıkları şeyler akıl almaz düzeyde. Dağıtımcı çocuk iyi söylemiş, “bunlar çok güçlü”. Biz ise azınlığız :-)

Birkaç naçizane eleştirim olacak; bendeki 2014 baskısı 109 ve 110 nolu resimlerdeki adamın elinde, bomba patlatma mekanizması değil de basit bir deklanşör kablosu var bence. Mesajı etkilemiyor ama o kadar korkunçluk da yok neticede.

Gelebilecek beylik eleştirilere hoca zaten cevap vermiş. Şu da gelebilir; son sayfada akademi personeliyle toplu fotoğraf kullanımı doğru olmuş mu bilemedim. Gerçi akademinin reklamı yapıldığından, başka çare yok gibi. Resim incelendiğinde, kadın personel önde, hocanın etrafında, erkekler arkada ve çoğunun da yüzleri görünmüyor. “X hocacılar”, ya da “x hoca cemaati” yakıştırması yapılabilir mazallah. Resim alttan kesildiğinden alttaki ellerin nerede olduğu görünmüyor, okuyucunun tamamlaması istenmiş sanki... Bir saniye… Duvardaki o şekiller… Şey değil mi o…

Sevgiyle kalınız… :-)

Tabi bazı eşikaltı mesajlar insanı alıp, lise divan edebiyatı derslerine götürüyor, “şair malihülya derken, aslında şunu demek istemiş” kafasına büründürüyor. Bazıları hocanın belirttiği gibi, billboard büyüklüğünde olunca istenen etkiyi veriyordur m... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Tuvubey okumuş.
Eşikaltı Büyücüleri: Dehşet, Ölüm ve Seks Üçgeninde Reklam ve Propoganda

Yazarın kişisel gelişim ile iş ve yönetim alanlarında yazdığı on bir kitabın dokuzu on bin adedin üzerinde basılmıştır. Dikkat Vücudunuz Konuşuyor isimli kitabı 34 baskı yaparak beden dili alanında rekor sahibi olmuştur. Ayrıca liderlik, takım çalışması, yönetim ve iletişim konularında verdiği seminerlerle de tanınan Ahmet Şerif İzgören, son kitabı Eşikaltı Büyücüleri ile farklı bir konuya dikkat çekiyor. İzgören, bu kitabında reklamların dile getirilmemiş yüzünü ortaya çıkararak bir ilke imza atıyor. Kelime, görüntü ve sesler vasıtasıyla bilinç algımızın sınırının altında yapılan etkileme çalışmasını Eşikaltı yöntemler diye adlandırarak, reklamlarda kullanılan bu yöntemlerle dehşet, ölüm ve seks olgularının bilinçaltımıza yerleştirilmesini eleştirel bir dille anlatıyor. Altı yıllık bir araştırmayla sigara, alkollü içkiler, parfüm, otomobil, moda, gıda ve cep telefonu sektörlerinden onlarca reklamı bir araya getiren bu titiz çalışma Türkiyede bir ilk olma özelliği ile de öne çıkıyor. Yazar Son Söz bölümünde konunun farklılığını şöyle açıklıyor: Kitabın içindeki yüzlerce örnek, on binlerce reklam arasından seçildi. Konuyla ilgili TVde, gazetelerde bugüne kadar bir şey duymadım. Bu, bu alanda Türkiyede yayımlanmış ilk kitap. Birkaç araştırmacı öğretim üyesi ve Eşikaltı reklamcılığını uygulayan birkaç reklamcı dışında konuyu bilen yok. Bakın bundan sonra TV ve gazetelere ne uzmanlar çıkmaya başlayacak.Bu kadar çok ve bu kadar farklı reklamda bu kadar benzer öğeye rastlamak aklımıza birkaç sorunun takılmasına neden oluyor: Gündelik hayatımızda her gün gördüğümüz sıradan ürünler, reklamlar ve görüntüler zannettiğimiz kadar masum mu? Her gün milyonlarca kişinin içtiği içeceklerin, giydiği elbiselerin televizyon, dergi ve gazetelerde gördüğümüz reklamların insanlara ölümü hissettirmesi, insan beyninin en ücra köşelerindeki bazı üstü örtülü mekanizmaları harekete geçirmesi mümkün mü?

Yazarın kişisel gelişim ile iş ve yönetim alanlarında yazdığı on bir kitabın dokuzu on bin adedin üzerinde basılmıştır. Dikkat Vücudunuz Konuşuyor isimli kitabı 34 baskı yaparak beden dili alanında rekor sahibi olmuştur. Ayrıca liderlik, takım çalışm... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Tuvubey bir değerlendirme yaptı.
Atlıkarıncada Bir Tur Daha

8

Spiritüel arkadaşım, internette yayınladığı muhabbet programında bu kitabı "mutlaka ama mutlaka" diye tavsiye edince, aramaya koyuldum. Kitap o zamanlar piyasada yok. Ararken "ben kimim" sorusuyla da yüzleştim bir yandan... (Öfff, öyle iğrenç oldu ki o kadar olur...)

Neyse, sahafa gittim, "bizde de yok ama buluruz" dediler :) Ben artık, PDF'ten çıktı felan beklerken, basbayaa kanlı-canlı kitap geldi. Bendeki baskının kapağında rahmetlinin çoraplı-sandaletli bir pozu var. Dooğru gittim bizim spiruya, "bana tavsiye ettiğin yazar bu mudur, sandalet içi çorap mıdır yani" diye çemkirdim. "Naaparsın, tipik İtalyan işte" demez mi... Eee spiritüellik işte...

Kitap klasik başlıyor. Sanırım, "dünya malını satıp-savayım, şöyle bir Himalaya'lara doğru uzanayım da bilge desinler" tarzında yazılan tüm kitaplar böyle başlıyordur. İlginç bir nokta; hayranı olduğu Celaleddin Rumi'nin Afganistan'da doğduğunu söylemiş (ehh İran denmesinden iyidir).

Reiki hakkındaki tespit ve düşüncelerine geldiğimde, birden bir ışık yandı bende. Gerçi, Tiziano amca bence, Tayland'daki "dışkı sevici" kampta kendisine, "sesini çıkarma, tekerleğe çomak sokma" dendiğinde aydınlanıyor ama olsun. Sonrasında, baktım kafamız birebir uyuşmaya başladı rahmetliyle... Her ne kadar kişilik ve yeteneklerini takdir etse de, bir gurunun oturup, insanların gelip ayaklarını öpmelerine ve yüz sürmelerine nasıl izin verdiğine anlam verememiş örneğin.

Hele ki, "Enerji kelimesi sözlükten çıkartılsa, pek çok insan işsiz kalacak" dediği sayfada, iyiden iyiye kendimden geçip yükselmişim gibi hissettim... (Spiritüel arkadaşlara hediye olsun).

Tabi insan şunu düşünmeden edemiyor; tüm o ayurveda "ilaçları"nı kullansaydı, daha mı uzun yaşardı, iyileşir miydi... Hep şu "keşke"ler vardır insan hayatında. Belki de ihtiyar, kulübedeki tüm o mum ayinleri sırasında bunları düşündü.

Sona doğru biraz durağan ama okunası bir kitap. "Ben kimim"den ziyade, "onlar kim" sorusuna çok net yanıt alınabiliyor; onlar ki, insanları bir şeylere inandırıp paralarını alanlardır. İnsanlar da, -kimisi bonus olarak ayak ta öperek- yaratılan hayal dünyasına kuzu kuzu para veriyorsa, sistem olması gerektiği gibi işliyor demektir...

Spiritüel arkadaşım, internette yayınladığı muhabbet programında bu kitabı "mutlaka ama mutlaka" diye tavsiye edince, aramaya koyuldum. Kitap o zamanlar piyasada yok. Ararken "ben kimim" sorusuyla da yüzleştim bir yandan... (Öfff, öyle iğrenç oldu ki... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 11 ay
Tuvubey okumuş.
Atlıkarıncada Bir Tur Daha

Hindistan Himalayalarında, binlerce metre yükseklikte bir dağ kulübesinde, kalabalığa uzak insana yakın durarak kaleme alınmış bir kitap elinizdeki... Dünyayı haber peşinde defalarca turlamış olan ünlü İtalyan gazeteci Tiziano Terzani, Bana öyle geldi ki, sanki bütün hayatımı bir atlıkarınca üzerinde geçirmiştim diyor, İlk başlangıç anından beri beyaz at bana düşmüştü ve onun üzerinde keyfimce alçala yüksele dönerken -bunu ilk o anda fark etmiştim- kimse bana biletim olup olmadığını sormamıştı.Tamam: Şimdi kontrolör gelmişti. Kontrolör kanserdir. O beyaz attan inmez Terzani. Bu kez haber değil deva peşinde turlar dünyayı. Aynı merakla. Üstelik elini uzatıp bizi de terkisine alarak. Dünyanın bütün renkleri serilir gözlerimizin önüne: New York, Hindistan, Tayland, Filipinler, Hong Kong... Tur üzerine tur atarken kâh New Yorkta ultra modern bir hastanede elektronik aletlerin vızıltısı dolar kulaklarımıza; kâh Hindistanda altın tozu kaçar genzimize. Tütsü dumanları, okyanus kokuları çarpar burnumuza, ayurveda, homeopati, zihnin, piramitlerin şifa gücü, doktorlar, şifacılar, ermişler, ermemişler, umut tacirleri, bilgeler... Geleneksel tıbbın nabzında ve klasik tıbbın büyütecinde insanı görürüz. Atlıkarıncada Bir Tur Daha, bir gazetecinin veda metni... Terzani bu son kitabıyla ilk kez Türkçede...

Hindistan Himalayalarında, binlerce metre yükseklikte bir dağ kulübesinde, kalabalığa uzak insana yakın durarak kaleme alınmış bir kitap elinizdeki... Dünyayı haber peşinde defalarca turlamış olan ünlü İtalyan gazeteci Tiziano Terzani, Bana öyle geld... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

Tuvubey şu an ne okuyor?

Tuvubey şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.