ESRA

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 3 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

ESRA okumuş.
Katre-i Matem

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol alıyor. İstanbul bu romanda, karmaşası, heyecanı, isyanları, kalabalığı ile lalelere bürünüyor. Öyle ki lale sadece bir çiçek değil, bir yaşayış tarzı, estetik bir tavır, kültürel ve tarihsel bir birikim olarak İstanbulu, hatta tüm Osmanlıyı çevreliyor. İstanbul, doğal tüm güzelliklerinin, mimari şaheserlerinin tarihî debdebesi ile beraber lalezarlara, lale yarışlarına, lale şiirlerine bezeniyor; lalelerin şehri, renklerin şehri, yaprakların şehri haline dönüşüyor. İskender Pala, Katre-i Matemde usta kalemiyle lalelere bezediği İstanbulda kavuşup doyulamayan, kavuşulamayıp yakan aşkların elemli ve Osmanlı hallerini de tüm ıstırap ve coşkularıyla anlatıyor. Sevdiğini, aşklarının ilk gecesinde kaybeden Şahinin macerasını anlatan roman, bu kaybın ardındaki esrarı çözmek için külhanlara, tomruklara, lalezarlara ve hatta Osmanlı sarayına kadar gidiyor. İşte bu yolculuk, okuru hiç ummadığı yerlerde hiç ummadığı maceralarla karşılaştırıyor.Cinayetlerin gölgesiyle giderek gizemli bir hal alan olaylar Lale Devrine nihayet veren Patrona Halil İsyanının yakıcı siyasal çalkantılarıyla birlikte çözülmeye başlıyor. Kalemimi hokkaya bandırdığım şu anda –ki Nevşehirli Damat İbrahim Paşayı canından; Sultan III. Ahmeti de tahtından eden cehennemden nişan Eylül İhtilalinin üzerinden henüz iki hafta geçti- şahit olduğum olayları yazıp yazmamakta kararsız sayılırım. Bilemiyorum. Yazmak gerektiğini düşündüğüm şeyler bir bakıma devlete ait sırları ifşa etmek gibi bir ihanetin ağırlığını da vicdanıma yükleyecek. Öte yandan Şarkın kutsal çiçeği laleye dair yorumlarda bulunacak ve belki şükufeciyan esnafını gücendirmiş de olacağım. Ama birisi çıkıp yiğit Şehzade Ahmeti, aşağılık isyancıların yaptıklarını, cennete benzeyen İstanbulu ve Sadabatın laleye kattığı zarafeti anlatmazsa bu dahi tarihe ve şehre haksızlık sayılır.

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
ESRA okumuş.
Od

İskender Pala Od romanında Yunus Emre’yi anlatıyor...Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı ‘OD’ ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, şiirleri gönülden gönüle dolup dilden dile dolaşan Yunus Emre, bu kez OD’un ana kahramanı. İskender Pala’nın ilim ve kültür adamı olmasının yanında, yazar kişiliğinin imbiğinden geçirilerek aşkın tahtına bir kez daha oturtuluyor. 13. yüzyılın her bakımdan kavruk ve yanıp yıkılan ortamına Yunus Emre’nin gelişi tarihi atmosfer içerisinde hakiki anlamına kavuşturuluyor. Yıkıntılar ve yangınlar içinden bir gönül ve bir insanlık anıtının inşa edilişi cümle cümle anlatıyor ve elbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanın her sayfasında Yunus’un hamlıktan saflığa geçişi okunuyor...

İskender Pala Od romanında Yunus Emre’yi anlatıyor...Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı ‘OD’ ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
ESRA okuma durumunu güncelledi.
Sultanı Öldürmek

Sayfa: 60/515
%11

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
ESRA bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
ESRA favorilerine ekledi.
Çocuklar ve Canavarları

Ahmet Tulgar’dan parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.
Bütün cinayetler kolay çözülüyordu. Bazen sırf kendimi, arkadaşlarımı oyalayayım diye, sırf belki amirimizde bir heyecan, bir heves uyandırırım diye bazı delilleri yok ediyor, saklıyordum. Ama suçluların ağzı torba değil ki büzesin. İki gün geçmeden en direnecekmiş gibi görüneni sorduğumuzdan fazlasını anlatıyordu. O sıkıcı hayatlarının süsüymüş, o sıkıcı hayatlarını süslermiş gibi, bizde hayranlık ya da en azından saygı uyandıracakmış gibi böbürlene böbürlene anlatıyorlardı kıçı kırık cinayetlerini. Nasıl kızıyordum onlara o zaman. Evde karıma kızamıyordum ama burada kızmak serbestti.

Dünyaları birbirine tamamen yabancı iki insanın, bir sorgu müfettişi ile ünlü bir yazarın bir cinayetle kesişen yolları bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar. Bir mafya üyesini baltayla öldürdükten sonra teslim
olan yazar Sarp Kaya, kendisini sorgulayan müfettişin hayata, insanlara, hatta dünyaya bakışını tümden değiştirecek, bilindik her şey geçerliliğini yitirecektir. Sevmenin öldürmek, iticiliğin çekicilik, tutsaklığın özgürlük, düz çizginin daire, anlatılanların ise aslında anlatılmayanlar olduğu bir gerçeklik yaşanacaktır bundan böyle.

Çocuklar ve Canavarları parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.

Ahmet Tulgar’dan parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.
Bütün cinayetler kolay çözülüyordu. Bazen sırf kendimi, arkadaşlarımı oyalayayım diye, sırf belki amirimizde bir heyecan, bir heves uyandırırım diye ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
ESRA okumuş.
Çocuklar ve Canavarları

Ahmet Tulgar’dan parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.
Bütün cinayetler kolay çözülüyordu. Bazen sırf kendimi, arkadaşlarımı oyalayayım diye, sırf belki amirimizde bir heyecan, bir heves uyandırırım diye bazı delilleri yok ediyor, saklıyordum. Ama suçluların ağzı torba değil ki büzesin. İki gün geçmeden en direnecekmiş gibi görüneni sorduğumuzdan fazlasını anlatıyordu. O sıkıcı hayatlarının süsüymüş, o sıkıcı hayatlarını süslermiş gibi, bizde hayranlık ya da en azından saygı uyandıracakmış gibi böbürlene böbürlene anlatıyorlardı kıçı kırık cinayetlerini. Nasıl kızıyordum onlara o zaman. Evde karıma kızamıyordum ama burada kızmak serbestti.

Dünyaları birbirine tamamen yabancı iki insanın, bir sorgu müfettişi ile ünlü bir yazarın bir cinayetle kesişen yolları bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar. Bir mafya üyesini baltayla öldürdükten sonra teslim
olan yazar Sarp Kaya, kendisini sorgulayan müfettişin hayata, insanlara, hatta dünyaya bakışını tümden değiştirecek, bilindik her şey geçerliliğini yitirecektir. Sevmenin öldürmek, iticiliğin çekicilik, tutsaklığın özgürlük, düz çizginin daire, anlatılanların ise aslında anlatılmayanlar olduğu bir gerçeklik yaşanacaktır bundan böyle.

Çocuklar ve Canavarları parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.

Ahmet Tulgar’dan parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.
Bütün cinayetler kolay çözülüyordu. Bazen sırf kendimi, arkadaşlarımı oyalayayım diye, sırf belki amirimizde bir heyecan, bir heves uyandırırım diye ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

ESRA şu an ne okuyor?

Sultanı Öldürmek

%11
Sayfa 60.

Tutunamayanlar

%16
Sayfa 120.

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.