BayanKeske

9 takip ettiği ve 10 takip edeni var. 12 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

BayanKeske kütüphanesine ekledi.
Ana

İşçi mahallesinde sıradan bir gün daha başlıyordu. Fabrikanın düdüğü her sabah olduğu gibi yine mahallenin dumanlı havasını keskin bir çığlıkla yaladı. Kasları ritmini bulamamış, gözlerinden uyku akan yüzler, küçük karanlık evlerden sokağa yayılmaya başladılar...İşçi ve köylülerin Çarlık rejimine karşı yürüttükleri mücadelenin öyküsü.Maksim Gorkinin en önemli eseri olanAnada Çarlık Rusyasında uyanmaya başlayan sosyal hareketliliğin ilk tohumları anlatılır.

******

(1868-1936) Rus öykü, oyun ve roman yazarı. Serserileri ve toplumdışı insanları anlattığı öyküleriyle tanındı; ardından, Rus toplumunun sosyalist düzene geçiş sürecini yansıtan eserler verdi. 1905 Devrimine büyük etkileri oldu. 1906-1913 arasında sürgüne gönderildi. Lenin ve Stalin dönemlerine tanıklık etti. Önemli eserlerinden bazıları, ilk romanı Foma Gordeyev, otobiyografik üçlemesini oluşturan Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim ile Ana, Taşralı Oblomov Matvey Kojemyakin, Artamonovlar ve Klim Sanginin Hayatıdır.

************

Maksim Gorkinin en önemli eseri olan ‘Ana romanında 1905 Çarlık Rusyasında başlayan sosyal uyanışın mücadelesi anlatılmaktadır. Eser, yeni doğmakta olan bir toplumun düşüncesini, görüş ve anlayışını yansıtır bizlere.Gorkinin insanla sosyal şartlar arasındaki çelişkiyi ve anlaşmazlığı belirtmek için en çok başvurduğu yol, doğrudan doğruya olayların gerçekçi bir metodla hikayesidir; ‘Ana romanında da bunu göreceksiniz. Gorki romanın birinde şöyle der: ‘İnsanı, yeryüzünün en güzel surette yaratılmış ve hizmet edilmeeye layık bir yaratığı olarak görmeye alışmadıkça, hayatımızın sahteliğini, ikiyüzlülüğünü ve alçaklığını üstümüzden atamayacağız.

************

İnsan ruhunun derinliklerine seslenen bu eserde, tek bir isim geçmez. Nine, Ana, Oğul, Koca. Bir köy ve birkaç köylü. Bu bir Çin köyüdür. Ama onu okurken, ÇinI unutacaksınız. Çinli Anayı değil, bizim Anadolumuzdan bir Anayı görür gibi olacaksınız. Eserin başından sonuna kadar ismini bile söylemeyen bu Adsız Anaya, zaten sadece analığın canlı bir heykeli diye bakmak gerekir.

************

Kitabın ana karakteri olan Pelageya veya bir başka deyişle Ana, kendisini sürekli döven işçi kocasının ölümünden sonra oğlu Pavel ile başbaşa kalır. Bir süre sonra oğlunu, o kasabadaki kavgacı, geçimsiz gençlikten farklı olarak olgun bir kişiliğe bürünürken bulur. Evleri kitaplarla dolmaya başlayınca Ana, oğlunun gizli yaşantısını merak eder. Pavel, anasını sosyalizm ile ve ezilen işçi, köylü sınıfının burjuvalarla olan çatışmasıyla tanıştırır. Başta ürkek davranan Ana, bir süre sonra oğlunun yaşantısıyla içli dışlı olmaya başlar. 1905 devrimi patlak verir. Ana, toplulukta etkin bir üye olur. Oğlu ve onun bazı arkadaşları defalarca hapislere düşer. Ana da kentteki başka bir sosyalist genç olan Nikolayın evine yerleşir.



************

Kocasının ölümünden sonra Ana, oğlu Pavel ile birlikte büyük bir yalnızlık ve yoksulluk içinde kalır. Fabrikada çalışmaya başlayan Pavel, zeki, kitaplara meraklı ve devrimci düşünceye eğilimli arkadaşları olan bir gençtir. Evine getirdiği arkadaşlarına verdiği söylevlerde Ana ilkin bir şey anlamasa da daha sonraları kendisinde özgürlük ve yaşama hakkı düşüncelerinin uyanışına tanık olur. Ve gün geçtikçe oğlu ile arkadaşlarının devrimci umutlarını paylaşır.Ana, roman kahramanının içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtması bakımından Gorkinin eserleri arasında olduğu kadar Rus edebiyatında da bir ilkörnektir. Rus eleştirmenlerce döneminin anıtsal kitabı olarak değerlendirilen Ana, Rus proleteryasının devrimci mücadelesini sergileyen en önemli eserdir.İlk olarak Znanie dergisinde 1907-1908 yılları arasında tefrika edilen Ana, devrimci niteliği bakımından da Maksim Gorkinin en önemli eserlerinden birisidir.

************

Maksim Gorki, 1868-1936. Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov. Küçük yaşta yetim kaldı; okuyamadı. Uzun süre başıboş, yoksul bir hayat sürdü. Acı anlamına gelen Gorki takma adını da bu yüzden aldı. Romantik öykülerle başladığı yazarlığa, öykülerinde gururlu, özgürlüğü seçmiş kahramanların başkaldırışlarını anlattı. Çar yönetimi ile uyuşmazlığıa düştüğü için hapsedildi; hapisten çıkınca da en büyük devrimci yapıtı olan Anayı yazdı. 1918 Devrimi arifesinde Çarlık despotizmine karşı emekçi yığınların mücadelelerini konu alan bu yapıt sosyalist gerçekçi sanatın ilk güzel örneklerinden biridir. Yeryüzündeki bütün gerici kuvvetlerin, bakış ve milli bağımsızlık düşmanlarının, her çeşit yalancı, düzmece demokratların en korktukları yazarlardan biri de Gorkidir. Neden? Çünkü Maksim Gorki yalnız kendi halkına değil, bütün halklara yurtlarını, hürriyeti, barışı ve birbirlerini sevmeyi öğretir. Çünkü o, insanın geleceğinden, güzel günler göreceğinden emindir. Çünkü o, emekçi insanı, koluyla, kafasıyla çalışan insan, yeryüzünün gerçek, biricik efendisi sayar. Gorki, insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.

******

İşçi mahallesinde sıradan bir gün daha başlıyordu. Fabrikanın düdüğü her sabah olduğu gibi yine mahallenin dumanlı havasını keskin bir çığlıkla yaladı. Kasları ritmini bulamamış, gözlerinden uyku akan yüzler, küçük karanlık evlerden sokağa yayılmaya ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
BayanKeske okumuş.
Lütfen Beni Anla

Biz bu işi başardık! Kutlarım sizi sevgili gençler! Böyle bir kitap yazılması önerisi sizlerden geldi. Bu fikri yurdun dört bir yanından yazdığınız sevgi dolu mektuplarla desteklediniz, yönlendirdiniz. Ve başardınız! Bugüne dek biz anne babalar konuştuk, sizler dinlediniz. Oysa bu kitapta siz gençler konuştunuz, biz anne babalar dinledik.Neler anlattınız neler...

Biz bu işi başardık! Kutlarım sizi sevgili gençler! Böyle bir kitap yazılması önerisi sizlerden geldi. Bu fikri yurdun dört bir yanından yazdığınız sevgi dolu mektuplarla desteklediniz, yönlendirdiniz. Ve başardınız! Bugüne dek biz anne babalar konuş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
BayanKeske okumak istiyor.
Zavallı

Arkasında, önderin arkasında lacivert takımlı otuzunu yenice geçmiş bir kadın, elinde markalı küçücük lacivert bir şemsiye. Yerinde duramıyor, işine gecikmiş belli ki, kendisinden çalınan koskoca bir zamanın on beş dakikasını istemeden geri almış ve onu da uykuya harcamış. Oysa daha fazlasına ihtiyacı var, gözleri şiş, uyuyacak ve uyumayacak daha çok zamana ihtiyacı var. Saçları şu pısırık yağmurun kılamayacağı kadar ıslak, kısa süre önce çırçıplak olduğunun pek de güçlü olmayan kanıtı bu, bütünüyle soyunmadan sadece saçlarını yıkamış da olabilir, çırçıplaktan daha ciddiyetsiz bir durumda, küvetin önünde diz çöküp sutyen ve donla, oysa şimdiki haline bak, lacivert bir takım içinde, amma da önemsiyor kendini, hadi canım sen de, ne haldeydin az önce...Orçun Türkay ilk kitabı Peri Masallarından sonra şimdi de Zavallı ile şimşir bir metin nasıl kurulur, insanı delik deşik eden koca kentin göbeği nasıl gıdıklanır onu gösteriyor... Hayata yeni bir karakter atıyor, onunla dikleniyor: Zavallı.

Arkasında, önderin arkasında lacivert takımlı otuzunu yenice geçmiş bir kadın, elinde markalı küçücük lacivert bir şemsiye. Yerinde duramıyor, işine gecikmiş belli ki, kendisinden çalınan koskoca bir zamanın on beş dakikasını istemeden geri almış ve ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
BayanKeske bir değerlendirme yaptı.
Dali ve Ben

3

Ortada ne kadar emek olsa da kitap akıcı değildi. Sıkıcı ve oldukça olağan şeyler söz konusuydu. ''Başladım bir kere bitirmemek olmaz'' diyerek bitirdim.

Ortada ne kadar emek olsa da kitap akıcı değildi. Sıkıcı ve oldukça olağan şeyler söz konusuydu. ''Başladım bir kere bitirmemek olmaz'' diyerek bitirdim.

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
BayanKeske okumuş.
Dali ve Ben

Salvador Dali Deli mi? Dahi mi?
Stan Lauryssens

Tarihin en fazla taklit edilen, eserleri en fazla kopyalanan ve satılan sanatçısı... Çılgın bir dahi... Ve aynı zamanda bir kalpazan mı? Belçikalı sanat eserleri komisyoncusu Stan Lauryssens kendini Dali'nin gerçeküstü motifleriyle bezenmiş, sadece paranın gerçek olduğu bir dünyada buluyor ve Dali'den Andy Warhol'a, Beatles'dan Frank Sinatra'ya, Elvis'ten Picasso'ya kadar birbirinden ünlü isimlerle yaşadığı (üstü) olaylarla çağdaş sanatın yatan tarihini gözler önüne seriyor. Lauryssens'in hareketli ve eğlenceli hayat öyküsü sanat dünyasının pek az bilinen bir köşesine, üstelik tüm ayrıntılarına ışık tutuyor. Elinizde tuttuğunuz kitaptan beyazperdeye uyarlanan, Al Pacino'nun Salvador Dali'yi canlandıracağı, yönetmeliğini The Truman Show ve Lord of War filmlerinin yaratıcısı Andrew Niccol'un yapacağı ve şimdiden Oscar Ödüllerinin en büyük favorisi olarak gösterilen film 2009' da sinema severlerle buluşacak.

Salvador Dali Deli mi? Dahi mi?
Stan Lauryssens

Tarihin en fazla taklit edilen, eserleri en fazla kopyalanan ve satılan sanatçısı... Çılgın bir dahi... Ve aynı zamanda bir kalpazan mı? Belçikalı sanat eserleri komisyoncusu Stan Lauryssens kendini... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
BayanKeske bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

BayanKeske şu an ne okuyor?

Güneşi Uyandıralım (Zeze, #2)

%0

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.