Vakıf (Vakıf #1)

En Son Değerlendirmeler

9 puan

Galaktik İmparatorluk, durgunluk dönemine girmiştir. Milyonlarca gezegene yayılmış olan insan ırkı kadim tarihlerdeki anayurtlarını unutmuş, bilimsel merakın tükenmeye yüz tuttuğu, barbarlık ve savaşla geçeceği kesinleşmekte olan karanlık bir geleceğe bakmaktadır: Çöküş. İmparatorluğun Çöküşü'nü yeni geliştiriği bilimsel yöntemle önceden görmüş olan Hari Seldon, Çeşitli politik manevralarla Evrenin iki ters ucunda iki tane bilimsel vaha kurar. Terminus sitemindeki Vakıf'ın görevi, Çöküş dönemini kısaltmak ve yeni İmparatorluğun tohumlarını atmaktır. Seldon, ölümünden sonra bir mesihe dönüştürülecek, her yaşanan toplumsal ve galaktik kriz "Seldon Krizi" olarak anılmaya başlayacaktır. Vakıf'ın görevini yerine getirmesi için cehalet ve hırs gibi insanı unsurlarla çarpışması gerekecektir....

Kendisi de klostrofilik olan yazar, kurgusundaki yönetici gezegeni bir matruşka gibi iç içe geçmiş katmanlar olarak kurgulamış. Bir beton ve çekil okyanusu altında boğulan doğa motifinde ince yergiler bulunmakta. İnsan kibrinin ve doğa üzerindeki kontrolün son noktası olarak kurgulanan Trantor'un sakinleri açık havaya hiç çıkmadıkları için agorofobik özellikler gösteriyorlar, bu imge aynı zamanda statüko ve yenilikten korkuyu da barındıran alt metindeki yergiyle son derece uyumlu. Kontrolsüz büyümenin sonunu getirdiği İmparatorluk, olasılık istatistiği, toplumsal analiz ( sosyoloji ) ve uzun dönem projeksiyonun bir melezi olan "Psikotarih" bilimini yadsımaktadır. Toplumsal inisiyatifin azalması, bilimsel merakın engellenmesi, bürokrasinin yükselişi, ekonomik ve siyasal durgunluk çöküşe neden olmakta, insanlık tarihinin bilgi birikiminin korunması gerekmektedir. İstatistiğin birey için anlam ifade etmediğinin vurgusu, bireyciliğin yücelten hoş bir imge olarak karşımıza çıkıyor.

Uygarlıktaki gerileme, hem bilimsel hem siyasal anlamda en net görülebilir şekilde. Fosil yakıtlara dönemeye başlayan bölgeler, feodal bölünmelerle İmparatorluk'tan kopan sistemler bu durumu vurguluyor. Uyuşukluk ve merakın yitirilmesini sıkça eleştiren yazar, bilgi birikimi altında ezilen bilime ve uzmanlara dikkat çekmiş. Kronolojik sırasına göre, 5 ana hikayeden oluşuyor eser. İlk hikaye Çöküş başlamadan Vakıf'ın nasıl kurulduğu üzerine odaklanıyor, diğer hikayeler ise "Seldon Krizleri" ni betimliyor ve getirilebilecek çözümler üzerinde duruyor. Kemikleşen kuram ve yöntemleri yeren yazar, cehaleti ve eleştirel algının kaybolmasını sıkça vurgulamaktan geri durmamış. İlk kriz Vakfın kurulmasından 50 yıl, 2.si 70 yıl, 3.sü 150 yıl sonra ortaya çıkıyor ve yazarın toplumsal çıkarımlarına dikkat çeken kurgu içerinde yer alıyorlar.

Eser, her şeyden önce bir kült. Ayrıca bilgi birikimi ve insiyatifi yücelten alt metniyle bir an olsun çelişmiyor. 1953'te yazılan eser hakkındaki kişisel görüşüm şu yönde; sosyoloji saygın bir bilim dalı olarak yeni yeni kabul edilirken bu kavram üzerine yüz binlerce yıla dağılacak bir kurgu yazmanın çok basit şey olmadığını belirtmeme gerek olduğunu sanmıyorum. Çıkarımları bir bilim adamına yakışacak netlik ve sağduyuda olan yazarın, eşinin psikiyatrist olmasından ileri gelen bir bilgi birikimi olduğu ve kullanmaktan çekinmediği de gözden kaçmıyor. Psikoloji ve bilimin yüceltildiği bir altın çağ bilim kurgu klasiğidir bu eser.

Profil Resmi
9 puan

Klasiktir, türü takip ediyorsanız okumalısınız.

Profil Resmi
10 puan

Kitap mükemmel , çok rahat okunuyor, Marksist tarih tezinden etkilenmeler var. Bilimkurgu gibi bilimkurgu....

8 puan

1980'lerin en iyi bilim kurgu romanlarından biridir. Yazar bu konuda çok ileri görüşleriyle bilim kurgu yazarlarına önder olmuştur. Vakıf dizisinin ilk romanıdır. Tavsiye ederim.

8 puan

Her ne kadar seride ikinci kitap olarak görünsede tavsiye edileni ilk kitap olarak okunması. Bundan önce ilk olarak Sonsuzluğun Sonu kitabını oku derler. Ben okudum ama bu seriyle pek alakası yok gibi görünüyor.
Bu kitaba gelecek olursak seriye başlangıç için güzel bir kitap. Bir kere çok eski bir seri olmasına rağmen çok fazla klonu yapılmamış olsa gerek ki konusu son derece orijinal.
Konunun kişiler üzerinden yürümemesi de değişik geldi bana. Genelde kahramanlar üzerinden hikaye yürür. Kişiler çok önemlidir, okuyucu karakterlere bağlanır falan... Burda öyle bişey yok. Burda olay ön plana çıkmış. Bu tarzı da görmek lazım bence.

geri ileri