Siyah Kan

En Son Değerlendirmeler

6 puan

Yazarın diğer kitaplarına göre biraz sönük kalıyor. Finalini güzel bulmadım.

10 puan

Polisiye gerilim türünde benim için kült olmuş bir kitaptır..

10 puan

Yazarın en beğendiğim ve beni en çok etkileyen kitabı. Bence yazar bu kitapla kendini aşmış. Her sayfasında beni şaşkına çevirmiş, sonunda ise şok olmuştum. Muhteşem bir kurgu ve inanılmaz sürükleyici. Gerilim ve heyecanı iliklerinize kadar hissetmek için mutlaka okunmalı!...

11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
9 puan

Yazarın en iyi romanı.Yazar sizi kitaba öyle bir esir ediyorki büyülü kelimeleriyle şaşkına dönüyorsunuz

Profil Resmi
10 puan

En değerli , özel kitaplarımdan.

9 puan

Çok iyiydi.

11 yıl, 10 ay
8 puan

Sarsıcı bir Grangé kitabı. Sonu belliymiş gibi başlayıp kitabın sonunda tabir-i caizse suratınıza indirdiği tokatla akıllara kazınacak türden.

7 puan

Yazarın okuduğum ilk romanı ve çok güzeldi...Havasız bir ortamda kan görmek isteyen bir.... neydi ya.. Neyse okuyun ben çabuk unutuyorum..

8 puan

Başarılı, ama yeterli değil. Leyleklerin Uçuşu hala favorim.

8 puan

başyapıt

10 puan

*10* !!

Profil Resmi
9 puan

sürükleyici, bir roman.

10 puan

herkesin hayatında özel yeri olan bir kitap vardır mutlaka işte benimki bu.. kaç kez okudum bilmiyorum her seferinde daha heyecanlı..

Profil Resmi
9 puan

Herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir kitap

Profil Resmi
7 puan

Bu üçlemede okuduğum ilk kitaptı. dolayısıyla konu ilginç gelmişti. Bazı yerler gereksiz uzun ama yine de okunabilir.

10 yıl, 8 ay
10 puan

En sevdiğim Grange romanıydı. Çok sürükleyiciydi, elimden bırakamadım diyebilirim. Kanınızı donduracak, etkileyici bir roman. Kesinlikle okumalısınız.

Profil Resmi
8 puan

Etkileyici bir kitap bu su götürmez. Daha önce paranormal içerikli olmayan ve bu kadar kan, vahşet, tecavüz, suçlu zeka içeren bir kitap okumamıştım. Arkadaşlarımın önerdiği kadar varmış gerçekten.

Kitapta biraz tahmin edilebilirlik vardı. Patoloji sahnelerin biraz tutarsızlık bulduğuma inanıyorum, en azından öyle sanıyorum. Kitabın sonu ise pek tatmin edici değildi. [Herşeyden önce Marc'ın sevgilisini ve arkadaşını öldürdüğünü biliyordum. Nasıl anladığımı sormayın. (hide spoiler)]

Yazarın tasvirleri o kadar güçlüydü ki Reverdi ile birlikte dalış yaptığımı, Marc ile ava çıktığımı hissettim. Yazarın anlattığı hiç bir şey beni kitabı kapatmaya itmedi ama kesinlikle midesi zayıf birinin okumaması gerekir. Tek rahatsız olduğum nokta kitabın başının çok yavaş ilerlemiş olması. ADım adım santim santim. Bu kurguyu daha muhteşem yapsada beni biraz sıktı.

Kitabın arka kapağında yazan her şeyin bir anlamı var, bizi çok çeşitli karakterler ile tanıştıran ve ilginç yerlere götüren, üstün zekalı insanlarla uğraştığınızı kitabın her satırında hissettiren bu kitabı okumak gerçekten gerekli.


[ Marc yıllar içinde çeşitli travmalar yaşamış, travmalar sonucu hafızasını kaybetmiş, bazen pis bir paparazi, bazen ise zehirli zihinleri avlayan bir gazetecidir. Ünlü bir dangıcın seri katil olması ilgisini çeker ve ona model bir kızın fotograflarını göndererek, o olduğunu iddia ederek yazmaya başlar. Aralarında gelişen bu bağ katilin kendi iç dünyasını gazeteciye açmasına ve aralarında ki ilişkinin ilerlermesine neden olur. Kitap boyunca kan durmaz.

Her yıl bir kız ama ortada sadece bir ceset var. Hapishane ardında yatan bir katil ile onun zihninin peşinde koşan gazetecinin kovalaması Paris'te sonlanıyor. Reverdi hapishaneden kaçıyor ve öldürmek için kendini kadın olarak tanıtan Marc'ın peşine düşüyor.Kandırıldığını anlıyor. Modeli ve onu kurbanları yapıyor. Kendisini anılarına kaptırmıiken gizli alarm çalışıyor ve karakterlerimiz kurtuluyor. Ya da biz öyle sanıyoruz. Reverdi'nin cesedi yok. Marc komada.

Sicilyaya gidiyorlar Hatica Reverdinin cesedinin bulunduğuna dair bir telefoj alıyor sonra kendisinin taklitçi bir katilin kurbanı olduğunu anlıyor. Marc'ın hafızası geri gelmiştir. Gençlik yıllarında arkadaşını sonra sevgilisini öldürmüştür. Şimdi ise sıra ondadır. Tek sorun Hatica Marc'ın taktiğini uygulayarak ondan kurtulacak olmasıdır.

11 yıl, 10 ay
8 puan

Yine kanlı, yine delice, yine korkutucu bir roman var karşımızda: "Siyah Kan".
Serbest dalış şampiyonu bir katil ile eski paparazzi, kötülük fikrine ve kaynağına takıntılı bir gazeteciyi karşı karşıya getiriyor.
Katil hapiste…

Ama daha önce Kamboçya, Tayland, Malezya’da kan dökmüş. Kadınların kanı…

Gazetecinin onunla temasa geçmek için oynadığı oyun romanın temelini oluşturuyor. Ama katil bu yemi bir süre sonra yutmuyor. İşte gerçek heyecan da orada başlıyor.
Kim av, kim avcı, birbirine karışıyor.

Grangé hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman "Siyah Kan". Paris’ten Asya’ya doğru deliliğin sınırında bir yolculuk…

8 puan

Tahmin ettiğim şekilde oldu açıkçası:/ Ama bi ara öyle kaptırmışım ki kendimi sanki ben iz peşindeydim korkuyu ensemde hissettim:) Sadece kaba tabirler beni rahatsız etti. Marc ateşle oynadı sonunda da herşeyi mahvetti. Kitabın sonunu da pek sevmedim..

Profil Resmi
10 puan

Okuduğum en etkileyici kitap.

5 puan

Şu ana kadar okuduğum kitapları arasında en kötüsü buydu. En azından sonu güzel olsaydı. Kitaptaki Hatica neden vardı? O kadar gereksiz bir karakterdi ki herhalde müthiş bir şey yapacak dedim. Ama olmadı.

5 puan

Evet güzel kitap ama mükemmel değil yazarın ustalığı ve diğer kitapları göz önüne alındığında ayrıntılara çok inilmiş kitapta aksiyon sadece son sayfalarda mevcut geriye kalan kısımda sadece arama bulma talimatlara uyma süreci mevcut. okunur mu ? evet okunur ama diğer kitapları gibi bir sonra ki sayfayı merakla çevirerek okunmaz .

Profil Resmi
10 puan

Müthiş bir gerilim..

Profil Resmi
9 puan

romanın katil kahramanı jacques reverdi, inanılmaz zeka ve karizma kazandırmış ki yazar adama sempati bile duydum. Bu romandan sonra bir din adamı bile katil olabilir(zevk alarak)

nasıl bir katil; sadist ruhlu seri katil, eski dalış şampiyonu. Kurbanlarını önce tamamen havasız bir ortamda kendisi bir oksijen tüpünden solurken oksijensiz bırakır, aynı anda vücutlarında bir sürü yaralar açar ve yaraları kanatlamak için üzerlerine özel bir cins bal sürer, kurban son nefesini verirken de bir mum ile balları eritip kanın vücutlarından şelaleler gibi boşalmasını sağlar.

İlk kez bir katilin neler hissedebileceğini duyumsadım.Bu romandan sonra ölüm ve cinayet kavramları beyninizde doğal bir olguya dönüşebilir.
(edit: gece okumayın,zira fantastik bir ölüme yol açabilirsiniz)

7 puan

güzel olabilir fakat başında çok sıkılıp yarım bırakmıştım sonra devam ettim ve sonunda bitirebildim..

10 puan

Yazarin suphesiz en iyi kitabi soluksuz okudum.sizi icine oyle bir cekiyor ki katil sizin pesinizdeymis gibi geriliyorsunuz

8 puan

Zekice kurgulanmış "kan" odaklı çeşitli bilgiler veren kitap.

9 puan

yaratıcı dehanın ürünü

10 puan

En sevdiğim Grange kitabı Kızıl Nehirler olsa da en etkileyici bulduğum ve Grange'ın ustalık eseri diyebileceğim kitabıdır Siyah Kan.Kurgu,akıcı dili,bol merak unsuru dolu etkileyici hikaye örgüsüyle insanı derinden etkiliyor bu kitap.

Profil Resmi
9 puan

Gerçekten çok özel bir kitap.Yazarın tasvir ettiği ritüeller çarpıtıcı.Muntazam bir kurgu...

geri 1 | 2 | 3 | 4