İyi ki Geldin (Blossom Street Serisi 9)

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
9 puan

Yine bir Debbie klasiği. Akıcı anlatımıyla yine içten, samimi ve sıcacık bir roman!

7 puan

klasik bir blossom sokağı romanı, küçük şeylerle mutlu olabilenlere..

7 puan

arada böyle kitaplar gerçekten iyi geliyor
çicel böcek yaşam umut...

Profil Resmi
7 puan

Kitabı okurken zevk aldınız mı derseniz? Evet zevk aldım. Okurken eğlendim ve kitaba her ara verdiğimde de kitabı tekrar açıp okumak istedim ama kitapta bazı şeyler eksikti. Bir türlü kitaba adam akıllı ısınamadım. Beni benden almadığı için de kitaba puanım 7 oldu.
Kitapta bazı kurgu hataları var. Mesela asansör sahnesini hatırlayalım. Libby iki kızla birlikte bebekler için ördükleri şapkaları hastaneye götürüyorlar. Bebek bölümüne gitmek için asansöre biniyorlar. Asansöre Doktor Philip'de biniyor. O sıra Philip Küçük kızlardan birinin hamile olduğunu ve annesinin Libby olduğunu düşünüyor. Ve Libby'nin de kızının hamile olduğunu düşünmediğini düşünüp kötü gözle bakıyor. Nasıl bu düşünceye kapılıyor ki. Velev ki Libby kızın annesi. İlla kızının hamile olduğunu bilse bile her taraf da kızım hamiledir ve bunu biliyorum demesi mi gerek! Bu olay kurguyu çok bozmuş. Çünkü o olay sayesinde Phlip ile Libby bir daha görüşüyorlar falan.
İkinci bir husus da Ava olmuş 6 aylık hamile. Ananesi ve hiç kimse hatta kendi bile farketmemiş hamile olduğunu. Kızın kendisi bile hamile olduğunu bilmiyor. Böyle saçma bir şey olur mu? Valla ben dışardan birini görsem bu hamiledir derim. Hatta kız 8 aylık hamileyken Lydia geliyor torununuz hamile diyor. Anane yok hamile değil çok yemek yiyor ondan diye kızıyor. İnsan bir şüphelenip açar bakmaz mı.
Üçüncü bir husus Libby bu kızı Ava'nın isteğiyle evlatlık almaya karar veriyor. Daha sonra kızı bazı nedenlerden dolayı evlatlık alamıyor. Bu yüzden Libby aylardır üzgün oluyor. Çok mantıksız geldi bu. Kız kendisinin değil. Hiç bir insan öyle başkasının kızını evlatlık alamadı diye aylardır üzüntü duymaz. Bana mantıksız geldi.
Dördüncü bir husus da kitap da 13 yaşındaki Ava'yı çok iyi bir kız yapmışlar. Kız 6. ayına geldiğinde bile hamile olduğunu bilmeyecek kadar saf. Çocuğun babası olacak 15 yaşındaki Peter'i de çok iyi göstermişler. Ama bu kadar saf ve iyi iki insan cinsel bir ilişkiye girecek kadar ileri gidebiliyorlar. Bana bu tuhaf geldi. Bu olayı bu kadar saf ve iyi olarak gösterilen insanların yapması imkansız. Tabi ben Türk toplumuna göre düşünüyorum. Tabi bozuk Avrupa ve Amerika toplumlarında bu iş farklı oluyormuş. Bu iki genç pis bir iş yapmış ve doğru düzgün kızan da yok. Ava'nın 15 yaşında abisi var ve Peter'e bu olay yüzünden hiçbir şey de yapmıyor. Ya da Peter'in ailesi oturup güzelcene konuşuyorlar Peter'le. Valla bu haberi hangi baba duyarsa duysun azarlar iyi bir çocuğunu. Böyle bir olay asla düzgün karşılanamaz. Yazar çok güzel olağan bir durum gibi göstermiş bunu. Domuz eti yiye yiye mi artık bilinmez ama bazı duygular bozulmuş bu toplumlarda. Yanlışla doğru karışmış.
Neyse daha fazla kötü eleştiri yapmayayım. Bu kurgu hatalarını bir kenara bırakırsak kitaba güzel diyebiliriz başta da belittiğm gibi. Yazarın ikinci bir kitabını okurmuyum bilmiyorum. Hayat kısa ve bu yazar gibi yazan bir sürü yazar var. Bu yüzden bu tarz kitapları okurken bir eleme yapmam gerek artık.

10 puan

Bu kitabı okurken güldüm, ağladım, keşke dedim, acaba dedim, belki dedim, umut doldu kalbim, kıskandım hatta, hatta dedim ki keşke bu hikayede ben de yaşayabilseydim... Kısacası ben bu kitabı çok sevdim.
Debbie Macomber zaten sevdiğim bir yazar ama son birkaç kitabında özellikle tekrar tekrar ayni şeyleri yazdığı için biraz ara vermiş, belki de başka kitabını okumamalıyım demiştim. Ancak bu kitap gerçekten bambaşka. Bildiğimiz Debbie gibi değil ama bir yandan da ayni onun gibi.
Kitabın sonuna doğru bir ara neden bitirmedi de kitabı uzattı diye düşündüm, ama kitabı bitirdiğimde hak verdim. Öyle olmalıydı. İnsanoğlunun hatalarından ders almadığını ve çok kolay unuttuğunu, kendi kendini bir kısır döngü içine sokup mutsuz olmaktan sadece kendinin sorumlu olduğunu okumak beni etkiledi. Yani evet, ben bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Okunmalı.

8 puan

Libby Morgan kendisini işine adamış, çalışkan, hedef odaklı bir avukattır. Eşi aile kurmak için kariyerine ara vermesini istediğinde eşinden birkaç yıl daha sabretmesini istemiştir. Eşi bu sürenin uzayacağını düşünmüş ve ayrılmışlardır. Çalıştığı hukuk firmasında ortak olmak ister. Nihayet altı yıldır beklediği anın geldiğini, yaptığı seçimler ve fedakarlıklar için ödüllendirilmek üzere olduğunu düşünür. Diğer tüm avukatlardan daha çok çalışmıştır. Fakat beklediği gibi olmaz ve firmaları zor bir dönemden geçtiği için işten çıkarılır. Libby onları buna pişman edeceğini düşünerek işten ayrılır. Hemen iş bulacağından emindir fakat dört ay geçmesine rağmen iş bulamaz. Hayatı boyunca hiç bu kadar çökmüş hissetmemiştir. Hiçbir şey doğru gelmez. Patronunun normal bir hayat kurması tavsiyesinde haklı olduğunu anlar. İhtiyaç duyduğu şeyin bir mola olduğuna karar verir. Bir amaca ihtiyacı vardır. Savcı arkadaşı Robin'in annesine yün almak için arkadaşı ile Bir Yumak Mutluluk dükkanına gider. Lydia ile tanışır ve orada bir şeyler onu derinden etkiler. Dükkandayken kendini çok özlediği ölmüş annesine yakın hisseder. Bir amaç, hedef için örgü örmek cazip gelir.

Libby bu sayede Lydia'nın kızı Casey ve onun utangaç arkadaşı Ava ile tanışır. Ava'nın annesi geçen yıl ölmüştür ve abisi ile büyükanneleri ile yaşarlar. Ava'yı on üç yaşındaki kendi haline benzetir ve onunla ilgilenir. Kızlarla birlikte erken doğmuş bebekler için şapka örmeye başlar. Şapkaları teslim etmek için onlarla birlikte hastaneye gidince spor salonunda ilgisini çeken Phillip Stone ile karşılaşır. Soğuk, mesafeli davranıp görmezden gelen Phillip'den uzak durmaya karar verir. Çocuk bölümünde gönüllü çalışacaklara ihtiyaç vardır. Libby'nin sıkıntılı ruhunu yatıştıracak bir şeylere ihtiyacı olduğundan gönüllü çalışmaya gider.

Hastanede Phillip'e taş kalpli denir. Hastanede birçok kadının onda gözü vardır ama hiçbiriyle ilgilenmez. Yoğun çalışır ve odağı hastane olunca başkalarına karşı pek nazik olmadığını, kendini unuttuğunu fark eder. Yoğun çalışıp, içine kapanık olduğu için ayrılıklar yaşayınca kendine zaman ayırmaya, hastane dışında bir hayata ihtiyacı olduğunu anlar. Arkadaş, ortak, sevgili oldukları bir ilişkisi, karısı, kendi ailesi olsun ister. Değişmesi gerektiği için yeni başlangıçlar yapar. Libby ile karşılaştıklarında Ava'yı kızı sanmış ve onun hamile olduğunu anlamıştır. Onun kızına yeterince ilgi göstermediğini düşündüğü için sert davranmıştır. Gerçekleri öğrenince ve Libby ile vakit geçirince ondan etkilenir. Libby'de etkilenir Phillip'i düşünmeden yapamaz. Odaklanması gereken konuları kaçırınca bir ilişkinin üstesinden gelebileceği bir şey olmadığını düşünür ve bir ayrılık yaşarlar. Phillip'in önerisi ile kendi işini kurmaya yeni bir adım atmaya karar verir. Phillip Libby'i birini sevebileceğini düşündüğünden çok daha fazla sever. Libby'de aynı şekildedir. Fakat Libby'nin hayatındaki değişiklikler ikiliyi yine bir yol ayrımına getirir. Libby yine kendisini çalışmaya gömerek acısını saklar. İşinde başarılı olur, kanıtlamak istediklerini kanıtlar. Annesinin ondan hayatta başarılı olmasını istediğini anlar. Hayattan çok daha fazlasını istediğini keşfeder.

Robin ve aşık olduğu yargıç Roy ile ilişkisi, hayatını değiştirmesi, daha on üç yaşında olup büyük bir sorunu olan Ava ve yaşadıkları da var. Linda Brad çifti ve kızları bol bol var. Michael çok kısa var ve Macy hamileymiş. Yine yazarın tarzı keyifli, akıcı bir kitaptı.

geri ileri