Hayat Kitabı (Ruhlar Üçlemesi, #3)

En Son Değerlendirmeler

9 puan

Bir serinin daha sonu.. Bu seriyi bu kadar beklettiğime pişmanım.
Serinin ikinci kitabında bu ikilinin 16. Yüzyıl zaman yolculuğundaki maceralarını okumuştuk. Cadı tarihçi Diana Bishop ve vampir bilimci Matthew Clairmont geçmişten günümüze dönünce yeni sorunlar ve eski düşmanlarla karşılaşır. Fransada, Matthewun atalarından kalma evinde tanıdıkları pek çok kişiyle tekrar bir araya gelirler ancak çok önemli bir kişi eksiktir. Geleceklerine dair en büyük tehdit ise henüz açığa çıkmamıştır ve bunun farkına vardıkları an, hızla Ashmole 782 ile kayıp sayfalarını bulma çabasına gireceklerdir.
Kitaptaki hemen hemen her karakteri sevdim. Seriyi geç de olsa iyi ki de okumuşum diyorum.


-------------------

“Bu tam zamanlı iş, Diana.” Matthew’un gerginliği artıyordu. “Bayan Clairmont olmak uğruna Profesör Bishop olmaktan vazgeçmeye hazır mısın?”
“Herhalde dikkatin başka yerdeydi, ben zaten Bayan Clairmont oldum.”

9 puan

"Hüzün dolu olacak o gün. Küllerin içinden uyandırılıp. Hükmü verilecek günahkâr insanlığın."
"Çünkü bu gece Londra'ya bir dokuyucu döndü,geçmişi ve geleceği bir araya getirdi,böylece eski dünyalar yok olup yeni dünyalar doğabilir." #kitapalintisi
Serinin üçüncü ve son kitabıydı #hayatkitabı ...
Uzun süredir iyi yazılmış, yetişkin karakterli,fantastik kitap özlemimi çok güzel bir şekilde giderdi.
Karakterlerimiz geçmişten dönüp kitabı tamamlama arayışına ve hayatlarına devam ediyorlar. Bunları yaparken de bizi çok guzel bir kurgunun içine sürüklüyor...

9 puan

Final güzeldi ancak serinin ikinci kitabı yanında sönük kalmış. Deborah Harkness fantastik dünyanın farklı ve büyüleyici bir versiyonunu kaleme almış. Ana karakterde gizli ego tahminleri biraz abartılı olsa da keyifli ve yaratıcı bir seriydi.
Ancak ne olursa olsun ikinci kitabı gibi derinden etkileyen mizansen unutulamaz. Her ne kadar final güzel ama alışılmış olsa da...

9 puan

http://dilarabook.blogspot.com/2018/06/hayat-kitab-all-souls-trilogy-3-deborah.html

"Ne hissettiğini bana söylemek için kelimelere ihtiyacın yok," dedi Matthew. "Sen dünyanın geri kalanından saklansan bile ben seni görüyorum. Sen sessiz olduğunda bile seni duyuyorum."

Bu kadar güzel bir seriye veda etmek beni üzse de dizisi ve çıkacak yan serileri ile biraz olsun o dünyadan kopmamaya devam edeceğim.
Tabi yazar da bizi kitaplarından koparmamak için mi bilmiyorum ama havada kalan bir son yazmış gibiydi. Böyle düşünmemin en önemli sebebi diğer iki kitabın devam kitapları olsalar da oldukça tatmin edici ve doyurucu özelliklere sahip olmalarına rağmen son kitapta bir bitiş havası sezemedim. Bunun en önemli sebebinin sonun kısa gelmesi olduğunu söyleyebilirim. Seriyi okuyanlar bilir ki Cadıların Keşfi muhteşem bir seri ama okumak herkesin harcı değil, büyük ölçüde yoğun bir anlatıma sahip tabi bu aşkın da daha yoğun ve mükemmel anlatılmasına sebep olmuş ayrı mesele. Yani çiftin atlattığı o kadar badire, keşifler, zorluk ve maceralarından sonra onları biraz daha okumak isterdim ki bu kitapta da Matthew'i istediğim kadar görememek beni üzdü.
Söylediklerimden sonra aklınızda olumsuz bir imaj olmasın. Seri bu dediklerime rağmen birçok benzerine bin basar. Yazarın dünyası ile fantastik severler kesinlikle tanışmalı.
Seriyi bitirdiğime mü üzülsem Gallowglass'a mı üzülsem bilemedim ayrıca. Yazarın ona da bir kitap yazacağını ümit edebiliyorum sadece. Yani onun gibi bir karakter kesinlikle bunu hak ediyor. Marcus yerine önce onu okumalıydık. Ki bu arada sıradaki seri dünyasında geçen kitap Marcus'a ait.
Tutkulu aşıklarımızın aile olmalarını okumak da harikaydı. Sevdiğim her karakterin bu hallerini okumak istiyorum. Bu kitap ile beraber Matthew'a olan sevgim daha nasıl artabilir ki diyordum görmüş oldum. Diana ile aralarındaki bağ güçlü bir düşman araya girse de kopmadı, birbirlerini sonuna kadar kaybetmemek için ellerinden geleni yaptılar. Kitaplarda görmekten nefret ettiğim bir durum var. Bir çift arasında bir taraf gerçektende diğer tarafa göre daha az emek harcıyor ya da yaptığı şeyler yanına kalıyor. İşte Matthew ve Diana arasında böyle şeyler olmaması serinin benim için en büyük artısı. İkisi tek değil bir olarak düşünüyorlar her şeyi.
Demem o ki şöyle sağlam bir fantastik seri okumak istiyorum, bir de fragmanı muhteşem olan uyarlaması da geliyor olsa tadından yenmez, işte size gönül rahatlığı ile Ruhlar Üçlemesi'ni önerebilirim. Dizi demişken, Ysabeu ve Marcus cast seçiminde yaşadığım hayal kırıklığını burada anlatmama kelimeler yetmez, başka zamana artık. Ama asıl karakterlerimiz tam olmuş.

geri ileri