Günlerin Köpüğü

En Son Değerlendirmeler

10 puan

aşkı ve ölümü bu kadar sıra dışı ve güzel anlatan başka kitap var mıdır acaba.. En sevdiğim kitaplar listemde her zaman yer alacak. michel gondry li filmini bekliyorum sabırsızlıkla,,

8 puan

Gerçeküstü bir anlatım. Herkes beğenmeyebilir.

11 yıl, 10 ay
10 puan

boris vian ın essız hayal dunyası..

6 puan

Çok farklı bir aşk romanı olduğu kesin. Zaten Boris Ivan'da bunu 2 saat içinde ve uyuşturucu etkisi altında yazmış. Evcil hayvan niyetine beslenen fareler falan var.(kitabın sonunda kederinden intihar edecek ve fare konuşuyor)
Şimdi bir adam var bir kadını çok seviyor hemen de evleniyorlar. Kadının ciğerlerinde Lotus çiçeği büyüyor iyileşmesi için de servetinin tamamını harcıyor.Adam zengin tabi o kadar zengin ki kankası da evlensin diye servetinin dörtte birini ona veriyor ama kankası. Jean-Sol Partre ve Bovouard Düşesi konusunda takıntılı olduğu için tüm serveti onun kitaplarına harcıyor.
Kimisi metafor anlatım diyor ama metafor anlatımda bir kişi veya olayın ardına gizlenen totemler kullanılır. Uyuşturucu etkisi altında yazılmış bir kitabın metaforik bir anlatım olacağına inanmıyorum açıkçası.Sürrealizmin abartılmış hali sadece.

10 puan

fantastik, şiirsel... 20 yıl önce okuduğumdan beri unutamam

10 puan

en güzel aşk hikayesi

Profil Resmi
1 puan

düşünme şeklimi değiştiren kitap:) yeniden okumalı

9 puan

Kitap yazıldığı dönemin çok önünde olduğu için kıymeti geç anlaşılmış. Ortaya koyduğu fantastik öğeler olsun, içinde barındırdığı müzik teması olsun gerçekten herkesin okuyup özümsemesi gerekli bence.

8 puan

hayal dünyasında yaşamak gibi bir şey bu kitabı okumak. aşkın tadına başka bir biçimde vardım. partre cinayeti, konuşan fareler, iyi niyetli kediler, para ve çiçekler...

10 puan

Kitabın kendi güzelliği bir yana, Douglas Adams havasında bir kitap okumak insanı ayrı bir sevindiriyor.

8 puan

Okudugum ilk Boris Vian kitabiydi ve kitaba basladigimda bayagi affaladigimi söylebilirim. Cünkü duygularin sicakligini hissedemiyordum, hersey cok tekdüze anlatiliyor gibiydi. Sonra alistigimiz boyutta bir yasam ve o yasamin unsurlari yoktu. Hersey baskaydi. Iste o baskaliga alisinca, sevdim ben kitabi. Karakterleri de sevdim, benzetmeleride, adeta sürrealist bir tabloya bakiyormuscasina akan satirlarida...Vian alay ediyor bolca, sasirtiyor, yer yer acitiyor ama sevdiriyor kendini...Yalniz müzik bilgim cok kit, bazen müzikle bütünlesen duygulari hissetmekte yetersiz kaldim. Yine de okuduguma pisman olmadigim bir kitapti bu.

1 puan

vaktimi ve paramı bu kitap için harcadığıma gerçekten inanamıyorum. roman tekniği açısından çok zayıf. caz ve benzeri şeylere o kadar çok gönderme yapılmış mı ki bir çok benzetme anlamsız kalmış. bohem hayatını kutsamaktan başka hiçbir amacı yok. imkanım olsaydı sıfırın altında puan verirdim. yazar yaşasaydı kendisine uzun bir nefret mektubuyla beraber kitabın parçalanmış halini göndermek isterdim.

8 puan

Okuduğum en özgün kitaplardan biri..çok farklı..belki de eserin yıllardır varolmasının sebebi budur,çok değişik olması..kitapta aslında sadece bir aşk hikayesi yok; toplum ve kurum eleştirileri de mevcut..farklı olmasını sağlayan en çok da yazarın dili..eleştirileri oldukça alaycı ve de komiktir. Kitap boyunca tüm olayları bu şekilde anlatır: gerçekliğin komik yansıması ve duyguların karışımı..Bunun yanında oldukça da akıcı ve sürükleyici..en sonundaki intihar etmek isteyen ve bununla ilgili kediyle anlaşma yapan fareye bile gülerken üzülüyorsunuz..

4 puan

Artık Fransız Edebiyatına uzak durmaya karar verdim.Bundan önce Kirpinin Zarafetini okumaya çalıştım ama aynı kültürü paylaşmadığımızı bir kez daha anladım.

6 puan

Okumasi kolay, anlamasi zor bir kitap.... Cok degisik bir bakis acisi. En cok etkilendigim ise, cok sevilen birinin hastaligi ilerler ve sona yaklasirken, herseyin onunla birlikte olume yaklasiyor olmasi, ev, oda, birlikte yasanilan insanlar.... O anda o kisinin (Chloe) hayatinda olan hersey, herkes....

7 puan

Son dönemlerde fazla popüler olan bir kitaptı. Sanırım bir köşe yazarı bahsetmiş filan olmalı- Benim almak istediğim kitaplar listemdeydi. kitabın bir arkadaşımda olduğunu öğrendim, sağ olsun getirdi de okudum.

Birazcık abartıldığı kanaatindeyim. Uğultulu Tepeler, bu kitaptan çok daha üst bir seviyede bana göre. Yalnız bu kitaptaki bazı göndermeler, imgeler, metaforlar muhteşemdi.
Kitabın son 50 60 sayfasına kadar olan bölümü sıkıcı geldi fakat sonradan ortaya çıkan müthiş trajedi, karakterlerin değişimi, ortamın değişimi filan derken çok iyi bir kitap okuduğumu anladım. Yazar tam bir jazz ve Duke Ellington hayranı. Kitap da bir jazz kitabı aslında. 2 günde yazıldığını düşünürsek fazlasıyla spontane ve doğaçlama diyebiliriz örneğin.
Kitabın geneline yayılan absürdlük kimilerince kitabın şahaser olarak adlandırılmasına neden olsa da benim hoşuma gitmedi. Marquez' in Yüzyıllık Yalnızlık kitabında da gerçeküstü olarak addedilebilecek pek çok unsur mevcut olsa da hepsi bir yerden sonra çok doğal ve gerçek geliyordu -ki bu yüzden büyülü gerçekçiliğin üstadı deniyor bu adama- ve sıkmıyordu sizi, aksine hikayeyi zenginleştiriyor, hikayenin sizi daha da sarmasına neden oluyordu; bu kitaptan ise o tadı alamadım ben. O gerçeküstülük kitaptan uzaklaştırdı beni.

--spoiler--
Cenaze töreninin öncesi ve sonrasındaki diyaloglar muhteşemdi.

Kitabın bitirilişi -son cümle- gördüğüm en iyi son cümlelerden biriydi.

Silahların, insan ısısıyla/kanıyla/vücuduyla üretildiği bölüm muhteşemdi.
--spoiler--

5 puan

çeviriden mi kaynaklı bilemiyorum ama hiç içine giremediğim, içselleştiremediğim bir kitap oldu. kopuk kopuk metinler okuyormuş gibiydim. içine çok hoşlanmadığım fantastik öğeler de girince, "bitse de gitsek" dedim kitap boyu.

geri ileri