Cumhuriyet Tarihi Yalanları

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Atatürk'ü ve cumhuriyeti karalama ve yok etme düşüncesinde olanların uydurduğu tarihin gerçek yüzünü anlatan ve bunları belgeleri ile gözler önüne seren bir eser. 2 ciltlik eserin 1.si ve bunu okuduktan sonra Sinan Meydan'ın diğer eserlerini de sipariş verdim... Akıcı bir anlatımı var, okuyucuyu sıkmadan tarih anlatabilen nadir kişilerden biri...

8 puan

güzel kitap ama biraz daha kısa yazabilirmiş,

10 puan

Belki biraz uzun olacaktır yorum ancak kitabı anlamak için okunması gerekiyor.
(...)“İngiltere, Avrupa
ve Asya’da gerek doğrudan doğruya Sultan’ın hakimiyeti
altında bulunan, Türkçe konuşan ve gerekse özerklikten
faydalanan vilayetlerde, Türkiye’nin ecnebilere karşı bağımsızlığını
ve memleket içinde sessizliği temin etmek için
gerekli gördüğü yerleri 15 yıl süreyle işgal edecektir… İngiltere,
dostluk hisleriyle duygulanarak Osmanlı Bakanlıklarında
gerekli görülen yerlere İngiliz müsteşarlarının
Sultan tarafından tayinlerine izin verecektir.Bundan başka
İngiltere hükümeti, her vilayette birer İngiliz Başkonsolosu
tayin edecek ve bu konsoloslar 15 yıl süreyle vali
yanında müşavirlik görevi yapacaktır. Vilayet, Belediye
Meclisleri seçimleri ve parlamento üyelerinin seçimi İngiliz
konsoloslarının kontrolleri altında yapılacaktır. İngiltere
hem başkent İstanbul’da hem vilayetlerde maliyi çok
sıkı kontrol etme hakkına sahip olacaktır. Anayasa, Doğu
halkının siyasi anlayışına ve yeteneklerine uygun olarak
sadeleştirilecektir(...)
Vahdettin'in sözleri:
"Bir millet var koyun sürüsü...Bir çoban lazım,o da benim!"
Bir anekdot:
Abdülmecit Efendi,Eski Mısır Kralı Faruk'la hilafet pazarlığı yapmıştır.Mısır Kralı Faruk,halifelik makamı karşılığında 45.000 İngiliz Lirası vermiş,Cumhuriyetin ilk ve son halifesi Abdülmecit ise 200.000 İngiliz Lirası istemiştir.Taraflar anlaşamadıkları için satış gerçekleşmemiştir...Sadece bu bilgi bile Atatürk'ün halifeliği kaldırma konusunda ne kadar ne kadar haklı olduğunu göstermeye yeter sanırım(...)
(...)Padişah,bu iç savaşı,1919 güzünden 1920 güzüne kadar yaklaşık bir yıl sürdürmüştür.İç savaşı Damat Ferit'ten çok Vahdettin'e mal etmek gerekir,zira bu dönemin önemli bir bölümünde Ferit iş başında değildi(...)
(...)Vahdettin,1923'te Mekke'de yayınladığı beyannamede Atatürk'ü,Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için seçerek Anadolu'ya göndermediğini,MUSTAFA KEMAL'İ ANADOLU'YA GÖNDEREN KABİNEYE UYDUM" diyerek itiraf etmiştir.
237.sayfada "Paşa Paşa! devleti kurtarabilirsin" cümlesinin iç yüzü ve anlatılmayan yanları anlatılıyor.
Vahdettin'in Atatürk'ü Samsun'a yollarken verdiği 40.000 altın yalanı anlatılıyor.
254.-279. sayfada sağlam tespitler yapılmıştır.
297. sayfada Fikret Başkaya'nın herhangi bir belgeye dayanmadan kendi mantıksal çıkarımlarıyla ifade ettiği sözler için Mondros ve gizli antlaşmalarla İngiltere,Rusya,Fransa,İtalya,Yunanistan'ın Osmanlıyı nasıl bölüştüğüne bakması gerekir şeklinde küçük bir hatırlatma yapmıştır.Bunun nedeni Paradigmanın İflası eserinde "kurtuluş savaşı emperyalizme karşı verilmiş bir savaş değildir." demiştir. Devamında S. Meydan gün-ay-yıl olarak emperyalist güçlerin 81 yerin işgalini sıralıyor.Dönemin gazete örnekleriyle konuya açıklık kazandırmış.
İngilizlerle sıcak çatışma olmamıştır diyen ahmaklara ithaf olunacak kaynaklarla ciddi bir eser hazırlamıştır.Üstelik alfabe ile alakalı çoğu insanın bihaber olduğu bilgilere de yer vermiştir.Dili gayet basit.Asla sıkmıyor bilakis sürükleyici bir roman okur gibi sürekli okuma isteği uyandırmakta.

10 puan

Atatürk, gerçekten de bu millete Allah'ın bir lütfu.
Ama kaçımız kulaktan dolma bilgileri bir kenara bırakıp da O'nu gerçekten tanımaya çalışıyoruz. Her Türk gencinin okuması gereken bir kitap. Okunmalı ki, cahil insanımıza bir ışık da biz yakabilelim.

10 puan

ilk ciltte kurtuluş savaşı dönemi ile ilgili bugüne kadar çarpıtılan çoğu konuya cevaplar mevcut. Belgeye ve kaynaklara dayalı objektif tarihi akıcı bir dille yazmış.Sıkılmadan okudum. Tavsiye ederim.

10 puan

Kitabı almadan önce çeşitli kitap sitelerinden yorumlarına bakmıştım. Bir kitap için bu kadar birbirinden zıt yorum yazılabilir ancak. Günümüzdeki kutuplaşmayı, Atatürk sevgisi ve düşmanlığı kitabın konusunda olduğu gibi, yorumlarında da tüm şiddetiyle hissediliyor. Sinan Meydan, kitabında her zamanki gibi belgelerle konuşuyor, yazılan her bilgi bir kaynağa dayandırılmış. Bazı kesimlerin Atatürk düşmanlığının ne zaman hangi gerekçe ile başladığından tutun, Padişah Vahdettin'in hainlik/kahramanlık meselesine, Çerkez Ethem'in kahramanlıktan vatan hainliğine geçiş sürecine, Kurtuluş Savaşı'nın önemine ve detaylarına kadar, ilk cilde sığdırabildiği her bilgiyi eklemiş yazar. En çok "Yazı ve dil devrimi Türkiye’yi tarihinden koparmış, insanları bir gecede cahil bırakmıştır!" bölümünü sevdim. Lisede edebiyatı çok sevmeme rağmen anlayamadığım Divan Edebiyatından nefret eden bir kişi olarak, 'Türk Dili'nin başına gelen bunca olaya rağmen ayakta kalması, hasta haliyle, halkın konuştuğu dili yazıya geçirmesini sağlayan, halkla konuşan fikirlerini dinleyen, Anadolu'da unutulmaya yüztutmuş kelimelerin toplanmasını emredip bu kelimelere sahip çıkan bir Cumhurbaşkanı'n hikayesi çocuklarınıza örnek olacak, unutulmayacak cinsten, okumanızı ve okutturmanızı tavsiye edebilirim sadece. Dili akıcı, anlaşılır; bazı konularda detaylara fazla girilmiş ama okumanızı etkilemiyor.

geri ileri