Bizim Büyük Çaresizliğimiz

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Çok çok güzeldi be...

9 puan

Barış Bıçakçı kendine has üslubu ile birkez daha kendisine hayran bırakıyor okuyucusunu. Saf ve duru bir anlatım, müthiş bir keder gözlemleme yetisi.

8 puan

Ankara'da geçmiş olan hikayeleri bir ayrı seviyorum =)

Yazarın dil ve anlatımı güzeldi. Konu da güzel işlenmiş.

8 puan

Bazı acemice cümlelere rağmen, hüzünlü ve güzel anlatımından dolayı beğendim. Hikaye ilgi çekiciydi.

Profil Resmi
10 puan

En güçlü duyguların olabildiğince naif anlatıldığı bir roman.

10 puan

trajikomik tanımı sanırım bu kitap için uygun olacak. filmi ayrı kitabı ayrı tat veren bir eser.

10 puan

Ender ve Çetin

Profil Resmi
10 puan

Filmi de olmalı demiştim içimden, meğer varmış! Çok güzeldi, samimiydi.

10 puan

Tek kötü yanı kısa olması...

9 puan

Böyle bir dostluk.. Daha ne denir ki ?

8 yıl, 5 ay
10 puan

Bazi kitaplari okuduktan sonra kaldirir koyarim kitapligima. Bazilarini ise koyarken öperde öyle koyarim, vedalasmasi hüzünlü olur cünkü. Böyle bir kitapti bu kitapta...

Ender'i sevdim. Cetin'i de. Nihal'i de...

Sanki Ender ve Cetin tek kisi gibiydi. Birisi söze ve göze gelen kisi, digeri gizli sakli ama varligi etkin, derin kisi. Ayri bedenlerde iki kisi bazen tek kisi gibiydi...

Ve Nihal. Aslinda cok alisilmis, siradan bir kizdi. Ama ask bir böcek gibi bazen. Alelade konuveriyor. Hesapsizca gördügü ilk cicege. Ondan sonra cicek kimlik kazaniyor. Bana göre siradan olan Nihal, öylesine özgün, aykiri ve masum bir askin kahramaniydi ki kitapta. Kitaptaki hic bir tezatligi yadirgamadim. Karakterlerin ruh halleri, duygu akislari cok iyi islenmisti. Kisacasi cok ama cok sevdim ben bu kitabi...

10 yıl, 11 ay
7 puan

Hikaye birbirini çok seven iki arkadaşın bir diğer arkadaşlarının kız kardeşine aşık olmalarını konu alıyor. Kafamda oluşan resimde bu durum itici görünüyor ama Barış Bıçakçı bunu anlatırken bu iki arkadaşın ilişkilerini öyle kuvvetli öyle masumane anlatmış ki Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar kitabındaki George ve Lennie’nin ilişkilerine benzettim . O yüzden hikayeyi aşk değil de dostluk hikayesi olarak okudum. Hani hep ilişkilerimize bir isim koyması çabası içinde oluruz ya Ender ile Çetin arasındaki ilişki öylesine güzel ki kitapta geçen şu satır ;
- “Seni aramıştım Çetin, çünkü sen ilktin. Biz ilktik”, “Sınır var mı? İlişkiler için gerçekten bir sınır var mı?… İnsan severken basit sınıflandırmaların sınırlarını değil, kendi sınırlarını görür, kendi sınırlarında dolaşır, kendi sınırlarına değer. Benim bildiğim tek sınır bu”, “…Evli olduğumu söylediğimde aklıma hanginizin geldiğini gerçekten bilmiyordum… Seninle mi evliydim, yoksa Nihal’le mi?” İşte dostluk dediğinde olması gerek bu dedirtti..

Kitapta aşk, dostluk, aynı ve yalnız bir kıza aşık olmanın ulaşamamazlığının vermiş olduğu melankoli var ama en önemlisi büyümekle çocuk kalmak arasında bir sıkışmışlık onun verdiği bir hüzün var.

-“Bizim büyük çaresizliğimiz Nihal’e âşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. Asıl çaresizlik buydu”.

Bir kitabın filmini izlememeyi eğer kitaptan haberim olmadan filmini izlediysem de kitabını okumamayı prensip edindim kendime. Çünkü okuduğum kitaplarla bir bağ kuruyorum aramda. Ve gerek hikâyeyi gerekse karakterleri hayal dünyamdan bir şeyler katarak zapt ediyorum belleğime. İşte o zaman o kitap benim için özel oluyor ve zaten genellikle de sinemaya aktarıldığında aslını yansıtmıyor. Bu kitabında filmi varmış izlemedim tabi.. Filmi güzel oldu mu bilmem ama kitapta anlatılan hikaye bilindik ama duygu yüklüydü diyebilirim.

Kitaptan Altını Çizdiklerim:

- Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir?

-Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum; hâlâ öyle!"

-Birlikte geçirdiğimiz o güzel günlere ne olmuştu? Benim aklım hep o günlerdeydi. ne olmuştu o günlere? Yaşanan şeyler ne olur çetin, nerede durur? Hatırlamaya ve belleğe ilişkin eğretilemeler beni kesmiyor. Tozlu tavan arasına girmek, eski bir sandığı açmak, sararmış bir defterin sayfalarını çevirmek filan diyorum, beni kesmiyor. Geçmişimizle bağlantı kurmanın tek yolu hatırlamak mıdır? Başka bir eylem yok mu, olamaz mı?"

6 yıl, 5 ay
8 puan

Bir solukta okunan , insani içine ceken , hüzün kokan Barış Bıçakçı kitabi. Ellerinde büyümüş olan arkadasinin kiz kardesine aşık olan "biri kel , biri göbekli " iki orta yasli ( Ender ve Çetin) kisinin hazin öyküsü. Konu sadece bundan ibarer mi ? Yuzeysel bakinca belki evet ama aslinda gecip giden zaman, yitirien onca sey, yitirilen yillar ve neticesinde sonucu belli bir hikaye, bizim büyük çaresizliğimiz...

10 puan

Öyle güzeldi ki.. Allahım! Bir dostluğun sıcaklığı,bir aşkın çıkmaz sokakları bu kadar güzel anlatılabilirdi. Okunası az kalır.. OKUNMALI.

Profil Resmi
10 puan

bu kitabı nası sewmem ki ben bu kitabı benim bidenem bana notlar yazarak doğum günümde hediye olarak verdi burdaki dostluk benle onun gibi harika böyle dostunuz varsa size onu hatrlatıyor ve bi kes daha ne kadar şanslı olduğunuzu düşünüyosunuz

Profil Resmi
10 puan

Sade ve akıcı.. Beğendim

Profil Resmi
8 puan

Akıcı giden bir kitap. Kendimizle yüzleşmemizi sağlıyor ve her ne kadar aşk merkezli görünse de arkadaşlık ilişkisi çok güçlü şekilde anlatılmış. Tavsiye edeceğim kitaplar listesinde.

10 yıl, 10 ay
3 puan

Yazarına ayıp etmek istemem ama bütün kitapları böyle mi?Dön dolaş aynı yerlerde sıkıntı buhran benim için zaman kaybıydı

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
9 puan

Hem hüzünlü hem sıcak bir kitap. Okudukça içine çeken ve karakterlerle özdeşleştiren bir tarzı var. Dili yormadığı gibi insani duyguların kabullenilebilir olduğunu gösteriyor.

Profil Resmi
9 puan

İki arkadaşın aynı kıza aşık oluşu diye yüzeysel bakılamayacak bir kitap...dostluk ve imkansız aşkın farklı bir pencereden ve edebi açıdan yüksek bir kitaptı....bir pazar günü soluksuz okunur ve ömür boyu akıldan çıkmaz bu kitap :)

3 puan

beklentimin çok çok altında çıkan kitaptır. tavsiye etmem doğrusu :/

7 puan

Diğer kitaplarını çok sevmeme rağmen bunda aynı çoşkuyu hissedemedim. Bu defaki buhran ve eziklik beni rahatsız etti. Barış Bıçakçı'yı tanımıyor olsam severdim.

9 puan

Aşkı ve dostluğu sade ama bir o kadar dolu anlatabilen; beni kendisine hayran bırakan tespitlerin olduğu akıcı, güzel bir kitaptı. Barış Bıçakçı'nın okunması gereken ilk sıradaki kitabıdır bence. Ergenlik dönemini geçirmiş herkese tavsiye edilir..

9 puan

Hayatımda okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi.
Barış Bıçakçının dili o kadar yormuyor ki insanı, kelimeler akıp gidiyor. Denildiği kadar var "Nefes alır gibi, su içer gibi..."

8 puan

Kendilerine muhtaç genç bir kızı evlerine alarak ona şefkat göstererek Nihal'e sadece evlerinin kapılarını değil yüreklerinin kapılarını da açan iki orta yaşlı adam.

Biri göbekli diğeri kel. :)

Ender ve Çetin.
Kaldı mı böyle insanlar dedirtti.

Kısacası güzeldi, sonunun nasıl bitmesini istediğimi bilemediğim bir romanla tanıştırdı beni Barış Bıçakçı.Ellerine sağlık demekten başka bir şey gelmiyor elimden.

Kitaptaki dostluğa kapılmamak elde değil.
Bizim büyük çaresizliğimiz okunulası bir kitap.

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
7 puan

Su gibi yazıldı diyor arka kapakta. Öyle de okunuyor...
Ama Sinek Isırıklarının Müellifi'nde yakaldığım gerçeklik hissini bu kitapta bulamadım.

Profil Resmi
10 puan

en sevdiklerimden biri..

8 puan

Biraz daha süpriz bekliyordum.

10 puan

çok keyifli, dil ve edebiyatı çok başarılı bir roman :)

10 puan

Sade ve sürükleyici diliyle, olayların akışıyla, okurken kendi çaresizliğimi bulduğum mükemmel bir kitap.

geri 1 | 2