Bakire

En Son Değerlendirmeler

8 puan

Son ana kadar merakla kim acaba ve ya neden deyip duragınız bir kitap

11 yıl, 10 ay
10 puan

ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM

9 puan

Ephesus Yayınları'nın okuduğum 3.kitabı."Anne" ve "Yüzleşme "den sonra bu kitabı da çok beğendim.Küçük bir kasabada ölü bulunan genç kızın sonrasında yayılan dedikodular ilginç.Mucizelerle iyileştirdiğine inanılan insanların öyküleri, harika bir romandı.Ölüm sebebini merak ederek sabırsızlkıla sayfaları çevirdim.Heyecan tam tadında verilmiş.

Profil Resmi
10 puan

Bu kitap kesinlikle okunmalı!

11 yıl, 10 ay
8 puan

Gerilim türündeki kitapların pekde tarzım olduğu söylenemez.Ama bu kitabı elimden bırakamadım.
Öncelikle konusunu,kurgusunu,kapağını, anlatımını, olayın akışını sevdim.
Yer yer eskiye bir dönüş olması ilk başlarda biraz kafamı karıştırdı ama ilerleyen bölümlerde
hem bu duruma alıştım hemde konuyu özümsedim.

Konuya değinecek olursam; Rex, Mitch ve Abby Small Plains kasabasında kendi hallerinde üç
yakın arkadaştırlar.Bir gün, kasabada bir cinayete kurban gidildiği düşünülen ve tanınmayacak halde bulunan bir ceset ortaya çıkana kadarda böyle devam etmiştir.
Bu cesedin bulunmasının akabinde bu üç yakın arkadaşın araları açılmış; Mitch kasabadan uzaklaştırılmış, Rex üniversiteye başlamış ve Abby ise kendisini nedensiz ve bir açıklama bile olmaksızın terkeden sevgilisinin-Mitch- arkasından yas tutmuştur.
Aradan tam 17 yıl geçmiştir ve cinayete kurban gittiği düşünülen isimsiz kız "bakire" adıyla ünlenmiştir.Hastaları ileştirdiği düşünülüp "azize" gözüyle bakılmaya başlanmıştır.

Acaba gerçektende kimse "bakire"nin kim olduğunu bilmiyor mudur?17 yıl önce tam olarak ne oılmuştur?
Abby'nin aklını bu düşünceler karıştırmaya başlamıştır ve sorularıyla o dönemde cesetle ilgilenen kişileri tedirgin etmeye başlamıştır.Bunlar;Rex'in annesi ve şerif olan babasını, Mitch'in yargıç olan babası ve tabi Abby'nin doktor olan babasıdır...

Ben kitabı çok sevdim..Oldukça akıcıydı..Katili yada kızın ölüm nedenini en son sayfalara kadar merak ediyorsunuz.Bu kesin böyle olmuştur dediğiniz yerde yazar sizi şaşırtıyor...
Ama en rahatlatıcı kısmı sanırım suçlular hakkettikleri şekilde yargılanıyorlar..yada cezalandırılıyorlar mı demeliyim?Neyse efendim..ben öneririm.. ;)

Profil Resmi
9 puan

Sonunda ne olacağını kestiremeyeceğiniz cinsten bir kitap sizi merakla bekletiyor.Ben bu tarzı çok sevmeme rağmen beni bile alıp götürdü kitap sayfaların arasında olayların içine dahil olmak çok güzeldi :)

Profil Resmi
10 puan

Harika bir kitapti mutlaka okunmasi gereken bir kitap

9 puan

filmi çekilmeli bence bu kitabın... ben çok beğendim...

10 puan

Mukemmel bır kurgu.

Profil Resmi
10 puan

mükemmelll

Profil Resmi
10 puan

Gerçekten muhteşem bi kitap:)

8 puan

rex...

8 puan

17 yıl önceki bir cinayet, bir sürü insanın kaderini, hatta bir kasabanın kaderini nasıl değiştirebilir?
Abby ve Mitch yıllardır birbirini seven 2 sevgilidir. Mitch 18, Abby 16 yaşındayken karlar içinde bir kadın ceseti bulunur. Kimliği teshiş edilemediği için isimsiz bir mezara konur ve ona "Bakire" denir... Ancak onun kim olduğunu bilenler vardır... Bakireyi kim öldürmüştür, onun öldürüldüğü gece orada olan Patrick neden okuluna geri yollanmış ve kasabaya hiç dönmediği söylenmiştir? Mitch neden Abbyle vedalaşamadan kasaba dışında bir üniversiteye yollanmış ve 17 yıl boyunca doğduğu kasabaya ve Abby'ye bir daha geri dönememiştir. Abby'nin babası bulunan cesedin yüzünü neden parçalamıştır?
Okurken hep ara vereceğim deyip kendimi kaptırıp sayfalarca okudum... Hep "Devam et, devam et..." diye seslenen bir kitap gibiydi. Bazı şeyleri verilen ufak ipuçları sayesinde tahmin edebilsem de, olayların gidişatı çok güzeldi...
Aradan 17 yıl geçse de sırlar sonsuza kadar devam etmiyor...
Abby'nin de dediği gibi: " Hortumlar dünyayı dümdüz edebilir, sevdiğin insanlar bir gecede ölebilir, yarın ne olacağını asla bilemezsin ve anı yaşamazsan, hayatı yaşayamazsın... "

Profil Resmi
7 puan

Bu yorum daha önce www.tugceninkitapligi.com da yayınlanmıştır.

1987 kışında, Kansas’ta bulunan Small Plains kasabasında, dondurucu bir kar fırtınası yaşanıyordu; Rex Shellenberger, babası ve ağabeyi Patrick ile çiftliklerinin arazisinde, kar ile kaplanmış buzağıları arıyordu. Ama bulduğu tamamen çıplak, son derece güzel ve donarak ölmüş bir kadın oldu. Ceset kimse tarafından teşhis edilemedi ve isimsiz bir mezar taşı ile kasaba mezarlığına gömüldü.

Ama olay aslında bu kadar basit değildi ve sırrı on yedi yıldır çözülmemiş olan bu cinayet, bazılarının hayatını tamamen değiştirmişti…

Abby Reynolds, kasabanın tek doktorunun kızı ve kasabanın sevilen çocuğu Mitch Newquist’in de kız arkadaşı idi. Fırtınalı gecede ikili Abby’nin odasında gizlice bir geceyi birlikte geçirmeyi planlıyorlardı ve Abby’nin Mitch’i babasının muayenehanesine yolladığı sırada, Dr. Reynolds’a gelen acil bir çağrı durumu değiştirdi. Mitch, acil çağrı ile aşağı inen Abby’nin babasına yakalanmamak için, malzeme odasına saklanmıştır ve kasabanın o zamanki şerifi Nathan Shellenberger’in oğullarıyla birlikte bulduğu kızın cesedini getirmesi sonrasında yaşananların dehşetiyle, tekrar Abby’nin yanına uğramadan, hatta ayakkabılarını bile giymeden kendini dışarı atar.

Mitch, eve vardığında donmak üzeredir ama gördüklerini babasına anlatmakta hiç vakit kaybetmez. Kasabanın aynı zamanda yargıcı olan Tom Newquist, oğlunun anlattıkları karşısında neye inanacağını şaşırmıştır, kanından canından olan 18 yaşında ki oğlu Mitch’e mi, yoksa yıllardır en yakın arkadaşı ve kasabanında en şekçin kişileri olan Nathan ve Quentin’e mi? Çözümü oğlunu kasabadan uzaklaştırmakta bulan yargıç, sabahın ilk saatlerinde Mitch ile birlikte kasabadan ayrılır…

17 yıl sonra Rex, babasının koltuğunu devralmış ve kasabanın şerifidir, Mitch kasabaya geri dönmüştür, Abby Mitch’i o fırtınalı geceden sonra bir daha hiç görmemiştir ve Mitch’in ailesi tarafından, oğullarının gidişinin suçlusu ilan edilmiştir ve o gece bulunan cesedin sırrı da hala çözülememiştir, hem de aslen kızı tanıyanlar olmasına rağmen… Mitch, Neden kasabadan apar topar gönderildiğinin ardındaki gerçekleri öğrenebilecek midir? Kaybedilen hayatları geri almak mümkün olacak mı? Zaman içerisinde bir efsaneye dönüşen ve kasaba halkı tarafından Bakire olarak adlandırılan cinayet kurbanı kızın kimliği ortaya çıkacak mı? Bunların hepsi kitabın sayfaları arasında yer alıyor, öğrenmek için çevirmeniz yeterli…

Aslında polisiye ya da gerilim temasından öte, bir masumiyetin yitiriliş hikayesi olan Nancy Pickard’ın Bakire’si, neredeyse tüm kahramanların bakış açısını sunan, 2004 ile 1987 arasında gidip gelen, son derece ustalıkla örülmüş. Yazarın, yazmanın en temel unsurlarından olan anlatma göster mantığını uyguladığı; zamanda yaptırdığı seyahatlerle olayı yaşayanların açısından, yaşandığı tarihe dönerek anlattığı bu kompleks ama akışın gereksiz merakta bırakmalarla bölünmediği ve bu sayede ne zaman nede anlatıcı kargaşasının pek görülmediği, başlayınca elinizden bırakmakta zorlanabileceğiniz bir hikaye.

Kişilikleri ön planda tutulmuş karakterler, oldukça güçlü ve gerçekçi yaratılmış. Okuyucunun görüntüler ön planda olmasa da özdeşleştirip, bağlanabileceği kişiler olmuşlar. Hikayedeki gizem ve gerilim aslen biraz karakterlerin ve olayların gerisinde kalmışta olsa, neler olduğunu tam çözdüğünüze inandığınız anda sizi başka bir yöne savurmayı da başaracak incelikle yazılmış. Her ne kadar her şey netleşmeden bir süre önce gerçek suçluyu tahmin etmeniz mümkünde olsa, olayların gelişme şekli ve gerçek nedenleri öğrendiğinizde tahmin etmediğiniz bir şeyler çıkacağına şüphe yok.

Yalnız sıkı polisiye/gerilim hayranlarına şimdiden söyleyeyim, bu kitap; basit bir konusu da olsa, bu türün edebi eserleri arasında anılıyor ve heyecanlı bir katil kim hikayesinden çok; etkilenen yaşamlar, yaşanan trajik olay ve çok yakın bir grup insanın bu olay karşısında ortaya çıkan gerçek kişiliklerinin ön planda tutulduğu, yaşananların örgüsünün incelikle yapıldığı, daha sakin bir roman.

Sadece yazar, hazır bu çoklu anlatıma girmişken, belki de; üç ana karakter haricindeki bazı kilit kişileri de biraz detaylı işleseydi ve birkaç yerde yaşanan hikayeden kopmalardan kaçınsaydı – hikayeye dair çok fazla şey söylemek istemiyorum ama birkaç sahnede yaşanmasa da olurmuş dediğim oldu inkar etmeyeceğim – kelimenin anlamıyla mükemmel hikaye olurmuş. Birde sonda yer alan birkaç “herkes layığını bulur” imalı sahne var ki, işin içine sanki inancı dahil etmeye çalışmış yazar, ama artık kitabın fazla sonu olması itibariyle biraz havada kalmış denebilir ve birazda hikayenin gerçekliğini ve doğallığını aksatmış ama genele bakınca gönül rahatlığıyla, kesinlikle göz ardı edilebilecek noktalar bunlar diyebilirim.

Profil Resmi
7 puan

BAKİRE'yi bitirdiğimde twitter hesabımda şunu yazmışım:
"bir çırpıda okunası bir kitap nasıl bittiğini anlamayacaksınız"
işte bu cümle özetliyor kitabı aslında. gerçekten çok akıcı bir dille yazılmış olması ve öykünün kendini hiç sıkmadan sürüklemesi aşk ,polisiye ,gizem hepsi iyi işlenmiş bir kitap.

http://bestemina.blogspot.com/2012/11/bakire.html

10 puan

Karakterleri anlamam ve geçmişte yaşanan ve şimdi yaşanan olayların birlikte işlenmesi biraz kafa karıştırıcı olsa bile sonunda yok artık oha gibi tepkiler verdim,sonu çok güzeldi ,bağlantılıydı olaylar Okunması gerekenlerden ,ismine bakıp yargılamayın

10 yıl, 11 ay
10 puan

Gerçekten polisiye olarak gizemin örgüsü çok kolay çözülebilir olsa dahi şevkle okundu. Mitch ve Abby'nin yarım kalan aşklarına üzülsem bile romanda beni en çok üzen Rex'in durumu oldu. Mitch ve Abby 17 yıl sonra bir araya gelebildiler ama Rex'in böyle bir şansı olmadı. O sadece herşeye baştan başlayabilecek bir hale gelebildi. Onun için 17 yıl önce yarım kalan hiçbir şeyin tam olma şansı yoktu. Bunun için kitap benim için hüzünlü bitti.
Bakire'nin insanların dileklerini gerçekleştirdiği mucizesine inandım. Belki hasta bedenler için değil ama hasta ruhlar için şifa dağıttı. Neticede hem Abby, hem şerifin karısı, hem Mitch, hem kanser hastası kız Bakire'den dilediklerine sahip oldular, doğrudan ya da dolaylı olarak. Patrick için üzülsem mi yoksa sorunlu bir adam olduğu için kendi haline mi bıraksam bilemedim. Patrick'i yazarın kafasında olduğu haliyle bırakıyorum. Kesinlikle okunmalıdır, tavsiyemdir.

Profil Resmi
7 puan

Aldığı ödülleri ve yorumları göz önüne alarak büyük umutlarla okumaya başladım.
Kitap çok heyecanlı başladı ama sonra tamamen sönük kaldı.Kitaptaki gizemi daha en başta tahmin ettim, bu kadar öngörülebilir bir son yani ama akıcı okunabilir bir roman.Sıkılmadan okunuyor. Son olarak en çok Rex'İn hikayesi etkiledi.Mitch'e filan üzülmedim nedense.

10 puan

Kalemi güçlü bir yazar ve kurgulaması da mantık çerçevesinde gerçekleşmiş. O yüzden de hikaye gerçekçiliğiyle ve akıcılığıyla sürüklüyor. Polisiye-gerilim türlerini sevenlerin keyif alacağı bir roman. Ancak sonundaki iki önemli noktayı tahmin edebildiğimden heyecan içinde bitiremedim kitabı. Ve bence polisiye-gerilim tarzı kitap ve film tutkunları için sürpriz bir sonu yok. Ancak bu tür romanlarda hiçbir zaman, hiçbir şeyden emin olamazsınız. Ve bir an önce sona ulaşıp haklı olup olmadığınızı öğrenmek istersiniz. Bu kitap da bu zevki veriyor. Bu tü romanlara yeni başlayacak olanlar için de iyi bir başlangıç olabilir. Ayrıca, bir çok romanı okurken yaptığım gibi, olası bir film senaryosunu da hayal ettim ve bence harika olacaktır.

8 puan

Gece korktuğum halde okumaya devam ettiğim iyi bir kitap.

10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
10 puan

Hayatımda okuduğum ilk kitaptı.Beni okumaya aşık etti.Harikaydı.

Profil Resmi
10 puan

Gerçektende merak unsuru fazla olan bir kitaptı ve bu sebepten ötürü sürekli okumak ve sırları öğrenmek istiyor insan…Kurgusu çok başarılı zaten bol ödüllü yazarımızdan da bu beklenirdi.Sonuna kadar merak ederek ve severek okudum kitabı.
Öncelikle Smallplains te herkesin kutsal atfettiği ama kimliği bilinmeyen Bakire isimli mezarın sırrı üzerinde duruluyor kitapta…Mezarın kime ait olduğu bilinmese de yerli halk ona Bakire demeyi tercih ediyor.En başından beri Bakire’nin kim olduğunu bilen kişi Mithc ve bildikleri yüzünden ailesi onu kasabadan uzaklaştırmak zorunda kalıyor..Mitch geride pek çok şeyi bırakırken sevdiği kızdan da vazgeçmek zorunda kalıyor…Sırlar ise Mitch yıllar sonra kasabaya dönünce bir bir ortaya çıkmaya başlıyor…
Abby ise Mitch’in geride bıraktığı kız..Onca yıldan sonra Mitch’ten nefret ettiğini düşünüyor ama Mitch geri dönünce duyguları tepetaklak oluyor..
Vahşi bir cinayetin peşinde soluksuz bir gerilimle okunan bu romanda olaylar hiç beklenmedik şekilde gelişiyor ve neler olacağını tahmin bile edemiyorsunuz…
Bakire’nin ölümü ve kimliğinin gizlenmesi için yapılan vahşetin sebebi hiç ummadığımız bir şekilde ortaya çıktığı için ürpetici ama bir o kadar da güzel bir sonla bitiyor roman…

9 puan

gerçekten zevkle ve merakla okunacak bir kitap..

10 puan

Etkileyici bir sona sahip.

7 puan

Güzeldi, kitabın sonlarına kadar tempo ne çıkıyor ne düşüyor. Sıkılmadan okunabilecek bir kitap.

9 yıl, 11 ay
10 puan

Aldığı bütün ödülleri sonuna kadar hakeden bir roman :-) kurgusu baştan sona olağanüstü, geçmiş ve gelecek bağlantısı muhteşem. Uzun zamandır bu kadar sürükleyici ve şaşırtıcı bir roman okuduğumu hatırlamıyorum.
Üç yakın arkadaş, üç yakın aile, küçük bir kasaba, bir genç kızın ölümü ve sırlarla geçen 15 yıl...
Hayal gücü sınırsız ve tek bir gerçek var. Bakire nasıl öldü...
Baştan sona şaşırarak okuyacaksınız. Tahminde bulunacaksınız hatta emın olacaksınız. Bence sonuna kafar okumadan emin olmayın:-)

8 puan

Sürükleyici,elinizden bırakmayacağınız bir roman.edebi değeri büyük diyemem ama zevkle okunur.

8 puan

sonuna kadar bir tahmin yürütemedim

9 puan

Harika bir kurgu harika bir kitap. Bu zamana kadar bu yazarı nasıl fark edememişim hayret.
Çok sürükleyici ve merak uyandırıcıydı bir çırpıda okunası.
Tavsiye edilir.

7 puan

Olay kurgusunu sıkmadan, merak uyandırarak sunmuş yazar. Bu açıdan oldukça ustaca davranmış, olayları fazla uzatmamış ve çabucak sonuca ulaştırmış. Ancak eğer bu tür gizem romanlarını çok okuyorsanız benim gibi kitabın ortasında kurguyu tahmin edersiniz. Maalesef orjinallik yönünden sınıfta kaldı.

geri 1 | 2