Bab-ı Esrar

En Son Değerlendirmeler

5 puan

Bab-ı Esrarı yollarda, canınız sıkıldığında gönül rahatlığıyla okuyunuz. Aslında bu neredeyse tüm Ahmet Ümit kitapları geçerli sanırım. Darda,sıkıntıda güzel ama hayatınızda okuduğunuz en etkileyici kitaplar olmayacaktır. Özellikle üslubu çok basit kaçıyor sanki yazarımızın, sanki editor aman abi Türkiye'de tutmazsa İngilizce'ye çevirir satarız, ona göre yaz demiş, Ahmet Ümit de fazla dilimizin nimetlerinden faydalanmamış, konuya fazla derinlemesine girmemiş belki de girememiş. Bu olumsuzluklar dışında boş boş oturmayayım, bir kitap okuyayım, belki iki satır bir şey öğrenirim ruh hali için kitabımız son derece uygun, rahat rahat okuyun

Profil Resmi
8 puan

Birkaç haftadır Ahmet Ümit kitapları okuyorum ve bu kitap okumak istediklerim arasında ikinci sıradaydı. Açıkcası Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Şems'in edebiyatta kullanılmasını seviyorum fakat böyle önemli kişilikleri kurgusu sıfır olan kitaplarda görmeye, sırf para kazanılmak için kullanılmasına katlanamıyorum. Fakat Bab-ı Esrar bence böyle bir kitap değildi. Oldukça güzeldi, keyif alarak okudum.

Profil Resmi
10 puan

Şems-i Tebrizi ve Mevlana arasında yaşanan mana aşkının farklı bir kurgu ile okuyucuya gerçekten bir o kadar da akıcı anlayış biçimi benimseyerek aksettirilmesini sağlayan Ahmet ÜMİT'e bu yönden teşekkürü bir borç bilip hepimizce dünya insanlığınca dillere plesenk olmuş bir mana aşkının farklı bir kurgu ile ele alıp yola çıkarak hem bu derin aşkın içerisinde bulunduğu durum hakkında çarpıcı bir kaç noktaya değinmesi bildiklerimizi tekrardan gözden geçirmemize neden olmak ile beraber bilenen klasik Şems-i Tebrizi ve Mevlana ezberininde bozulmasına neden olan bir kitap.

9 puan

Yine Mevlana ve Şems bana sorulacak olursa illa ki mevlana ve Şems ile ilgili bir kitap okunacak ise Ahmet Ümit - Bab-ı Esrar derim olayların akış şeması Mevleviliğe bakış ve Şems'i anlama bakımından güzel ve akıcı bir kitap kitaba dair aklınızda kalacak ana öğeler Mevlana'nın kızlığı Kimya Hatun Günümüzde Yaşayan Kimya ve onu Mevlevilik için bırakıp giden babası

7 puan

Ahmet Ü.'tin okuduğum ilk kitabı olmuştu.Bence gayet iyi kurgulanmış,akıcı ve güzel bir kitap..Ancak Mevlevilik için bilgi arıyorsanız doğru kitabı seçmiş olduğunuzu söyleyemeyeceğim.Her şeye rağmen bence okunmaya değer..

8 puan

Elif Safak"in "Ask" ini daha once okudugum icin belki de beni cok fazla etkilemedi bu kitap...Tipik Ahmet Umit gerilimi de yoktu icinde...Sems"i baska acidan okumak ilginc gelebilir, tabii bir de cok guzel Konya tasvirleri var...
".... Allah ayni zamanda icimizdedir...., kabaran benligimiz o kutsal parcayi en derin kuyusuna iter...bu parcayi fark ederek aramaya baslayana "asik" denir. Aramanin kendisine "Ask".Lakin arayis tek basina olmaz, bize bir ogretmen yani "masuk" gerekir. Cunku kimse o sevda koprusunden tek basina gecemez, ama bir kez gectimi masuka da ihtiyac kalmaz. Asik ta, masuk ta, seven de, sevilen de tek kisi olur.Tipki Cenab-i Hak gibi..."

7 puan

Olay örgüsü güzel fakat bazı bağlantılar çok güçlü değil. Konular kesik kesik ilerliyor. Anlatım tarzı oldukça akıcı ve sürükleyici. Bu yüzden okunabilecek bir kitap. Yazarı tebrik ederim ama klasik olabilecek bir kitap değil.

Profil Resmi
10 puan

Efsane bir kitap her kitapta olduğu gibi abartılara yer verilmiş olsa da insanı çekiyor

6 puan

Mevlana-Şems furyasından bir kitap daha, neyse ki Ahmet Ümit yazmış. 2005-2015 arasında bu tarz kitaplardan çok fazla çıkınca Ahmet Ümit de kendini durduramamış herhalde. Daha iyi işler çıkarabilirdi Ahmet Ümit, vasat bir kitap.

Profil Resmi
8 puan

Ahmet Ümit'in dili, anlatımı okunmaya değer ama mistik dini olaylar beni sıkıyor. Elif Şafak'ın Aşk kitabından da bu nedenle keyif alamamıştım. Çoğu insan sevecektir ama.

8 puan

Size de olur mu bilmem ama ben ara ara okuduğum kitaplardaki daha doğrusu beni etkileyen kitaplardaki yerleri ziyaret etmek isterim. Bu ziyaret isteği Balzac'ın Vadideki Zambak ismindeki kitabında olmuştu mesela. Yanlış değilsem kitabın bir yerinde bir nehir ve köprü vardı. O köprüde aşıklar intihar ediyordu. O nehire ve köprüye çok gitmek istemiştim.
www.okunmuskutuphane.blogspot.com

Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar'ı ile Vadideki Zambak'ın ne alakası var diyebilirsiniz. Alakası yok tabi. Haklısınız. Ama belki bir yönden bu iki kitap benim içimde alakalı. İki kitapta da hikayenin geçtiği yerleri görmek istedim. Tam bunu derken Bab-ı Esrar'a bir baktım. Ne göreyim. Kitap tamamen Konya'da geçiyor ve Allah'ın benim için biçtiği ve şu an hala yaşıyor olduğum ömrümün tamamı Konya'da geçiyor. Bu şimdi nimet değil de ne. Herkes İstanbul'u yazıyor fakat Ahmet Ümit bizim Konya'yı seçmiş. Nam-ı diğer Gonya. Ne kadar heyecanlıyım anlatamam. İçeriğe ayrıca değineceğim ama bir düşünün yahu. Siz! İstanbul ahalisi! Her kitap sizin sokaklarınızda geçecek değil ya! Kitabın baş kahramanı Karen yani Kimya Hanım bizim Konya'nın sokaklarında cinayet kovalıyor! Mevlana Türbesi'ne gidiyor yahu. Benim evden yürüsem 20 dakika çeker. Kimya Hanım! O kaldığın otel var ya. O otelde muhtemelen daha iki saat önce önünden geçtiğim caddenin oralarda bir yerlerde. Yürüdüğün yolları kaç kere arşınladım, baktığın manzarayı kaç kere seyrettim kim bilir. Bu ne kadar değerli bir şey anlıyor musunuz diğer şehirliler! Kısaca Konya dışındaki sevgili vatandaşlarımızı Bab-ı Esrar'ı yaşamaya ve tabi ki Mevlana Hazretlerini ziyarete Konya'ya davet ediyorum. Kısa Konya davetimden sonra Ahmet Ümit'in beni utandırdığını da söylemeden edemiyorum. Yıllardır Konya'da yaşıyorum, Karen'in geçtiği yollardan binlerce kere geçtim ama maalesef Konya'yı ve Mevlana Hazretlerini ve felsefesini tam olarak tanıyamamışım. Bu eksikliğimi en kısa zamanda gidereceğim inşalllah dedikten sonra kitaba geçiyorum.

Ahmet Ümit'in ikinci kitabını okudum ve buradaki( http://okunmuskutuphane.blogspot.com/2019/09/beyoglu-rapsodisi-ahmet-umit.html ) incelememde de belirttiğim üzere bu adam kesinlikle polisiye dışındaki türleri denemeli. Kitabın galiba yarısını geçtiğim halde cinayetin adı tam olarak konulmamıştı. Tamam ortada ölüler var fakat cinayetin adı tam olarak konulmamış. Bu durum beni sıktı mı peki? Kesinlikle sıkılmadım. Başkahramanımız Konya'lı bir babanın kızı olan Karen nam-ı diğer Kimya Hanım İngiltere'den çalıştığı sigorta şirketinin Konya'da meydana gelen bir otel yangınını araştırmak üzere sigorta şirketi tarafından doğduğu topraklara yani güzel Konyamıza gelir. Anlayacağınız Kimya Hanım bir sigorta eksperidir. Yangın neden çıkmış, nasıl çıkmış araştırırken ortaya bir cinayet daha çıkar. Aslında bir cinayetten fazlası çıkar. Ahmet Ümit Beyoğlu Rapsodisinde ( http://okunmuskutuphane.blogspot.com/2019/09/beyoglu-rapsodisi-ahmet-umit.html ) yaptığı gibi tarihe dokunmuş yine. Bunu da Mevlana şehri Konya sokaklarında katil araştırırken Şems'in cinayetine de el atmasıyla yapmış. Yazarımız bu irtibatı Kimya Hanım'ın manevi yönünü tetiklemiş ve bu manevi etki ile Karen'i Şems cinayetini araştırmaya da itmiş. Yani anlayacağınız ortada cesetler var. Bu cesetlerden bir tanesi de Şems-i Tebrizi'ye ait. Peki katiller kim? Tüm cesetlerin katilini kitabın sonunda öğreneceğiz ama Şems-i Tebrizi'nin katili tarihi bir faili meçhul olarak kalmış ve galiba kalmaya da devam edecek.

Velhasıl yine bir solukta okunabilecek bir Ahmet Ümit romanı Bab-ı Esrar. Kesinlikle hem edebi yönden ve hemde bir Konyalı olmamdan ve kitabın da Konya'yı tarihiyle ve mekanıyla konu edinmesinden mütevellit kesinlikle okunması gereken bir kitap. Şiddetle okumanızı ve Richter ölçeğiyle ölçülemeyecek derecede şiddetli bir şekilde güzel Konyamızı ziyaret etmeniz ve hatta bu kitabı Konya'da yalayıp yutmanız tavsiye olunur. İyi okumalar.



Diğer roman incelemelerim için http://okunmuskutuphane.blogspot.com/search/label/romanlar

Ahmet Ümit kitapları incelemelerim için http://okunmuskutuphane.blogspot.com/search?q=ahmet+%C3%BCmit

3 puan

Okuduğum en kötü Ahmet Ümit kitabı. Adeta ısmarlama yazılmış gibi. Son derece zayıf bir kurgu, kötü bir gizemli atmosfer yaratma çabası ,kartondan karakterler ve aralara serpiştirilmiş Mevlevilik bilgileri.

1 | 2 | 3 | 4 ileri