Açlık

En Son Değerlendirmeler

7 puan

Ne yazık ki deliliğin sınırında gecen diyaloglar bana biraz sıkıcı geldi ama yine de birkaç yerde cidden sarstı..Açlıkla ilgili beni derinden sarsan Varşova Anagramları olmuştu.

10 puan

Bu kitap benim ilk okuduğum kitaplardan.küçükken okumustum.Emin olun konusu bir kenara dili anlatımı insanın benliğine aksediyor.kitap bittikten sonra yazar gibi düşünüp onun gibi kendi kendimle konustuğum oluyordu aynen onun kitapta yaptığı gibi.cocuktum ama o zamanlar.kitapta kendini anlatıyormus zaten ben kitap bitinceye kadar anlamamıstım sonradan öğrendim tabi.bir filmin perde arkası gibi aslında kurgusal bir şekilde kendini anlatıyor yazar tek kelimeyle mükemmel hic böyle bir şey görmemistim sanki hayal dünyasında başlayıp gerçek dünyada biten bişey gibi neden çünkü hayal ediceğiniz karakter bir anda canlanıyor ve knut hamsuna dönüşüyor.diyceğim o ki kitapların nasıl yazıldığını öğrenince daha bi iyi anlıyor bir yazarın değerini insan.benim için mürekkep yürek filminde mortimerin okudukca karakterleri canlandırması gibi bişeydi bu kitap.karakter canlandı ve yazar oldu.

9 puan

Açlıkla boğuşan, ölümle burun buruna gelen, onurunu kaybetmektense hayatını kaybetmeye göze alan, deliliğin sınırlarında dolaşan bir adam. Bu adam, siz ne kadar bitirmek isteseniz de hayatın devam ettiği gerçeğini yüzümüze vuruyor.

8 puan

Çok etkileyici bir anlatım... Hele kitabın başındaki kısa biyografiden sonra anlatılanların gerçek olduğunu bilmek insanın içini acıtıyor. Zaman zaman kahramanın yaptıkları insanı şaşırtıyor, mesela parmağını ısırdığı kısımda az kalsın çığlık atacaktım.
Bir de onur ve gurur insana neler yaptırıyor, onu görüyoruz kitapta. Hiçbir şeyi olmayan bir insanın sahip olduğu en önemli şey onuru olabiliyor.
Behçet Necatigil çevirisi de gayet iyi, zaten eser çok rahat okunuyor.

10 puan

"Tanrım, işlerim ne kadar da ters gidiyordu! Sefaletim beni canımdan öyle bezdirmişti ki, artık bu hayatı mücadeleye değer görmüyordum. Bahtsızlık baskın çıkmış, fena yüklenmişti. Öylesine bitmiştim ki, şimdi eski halimin bir gölgesiydim ancak. "

10 puan

Okunması geken harika bir yapıt. Baş karakter yazarın kendisi. Onun geçmişin yansıması gibi.

9 puan

Günlerce aç gezen , karnını doyurmak için para kazanmaya çalışan , yazılarının yayınlanması için dididen bir adamın insanı bunaltman , açlığı iliklerinde hissettiren hikayesi. Dünya edebiyatının sayılı eserlerinden biri.

8 puan

Yazarın güçlü kalemi ve güzel bir çevir ile birleşince muhteşem bir eser çıkıyor ortaya. Anlatımı yalın ve akıcı. Kahramanla o derece bütünleşiyorsunuz ki çektiği açlığı aslında siz yaşıyorsunuz. Okuyucu için örnek teşkil eden yönü; en zor durumlarda bile, gururundan ödün vermemek için açlığı tercih etmesi...

8 puan

Knut Hamsun çok tutkulu bir yazar. Bu kitabı okurken yazıya karşı duyumsadığı bağı çok sevdim. Umarım anlattıklarının çoğu kurgudur da açlığa kendi katlanmak zorunda kalmamıştır

9 puan

Yaşarken anlatması ne zor hikaye..
Bir otobiyografi sayılabilir..
Böylesine dısardan bakılarak anlatılabilmesi de büyük bir övgüye değer..

“İnsanın birazcık ekmeği olsa! Sokaklarda ısıra ısıra gidebileceği, bir küçük nefis çavdar ekmeği! Hem yürüyor, hem de bu en iyisinden çavdar ekmeğini hayal ediyordum; şimdi yemesi ne hoş olurdu! Açlık iflahımı kesiyordu; ölmeyi, yok olmayı özledim, duygulandım, ağladım. Sefaletim bitip tükenmek bilmiyordu! Ansızın sokağın ortasında durdum, vurdum ayağımı yere, bastım küfürü.”

7 puan

Bu konu hakkında üç kitap okudum.

Orwell(aspidistra)<Hamsun(açlık)<London(martin eden) sıralamasını yapabilirim.

Martin Eden kadar olmasa da yine de zevk verdi

10 puan

Hayatımda okuduğum en etkileyici eserlerden birisi. Okurken aynı zamanda yaşamak tam olarak bu olsa gerek.

8 puan

Okurken sıkılacaksınız, bu doğrudur. Ama kitabı bitirdiğimde 3 gün boyunca bu kitap üzerinde düşündüm. Bir yazarın başından geçenler bu kadar mı doğal ve sade anlatılır... Tavsiye ederim, okuduğum en iyi klasiklerden biriydi.

9 puan

Okurken mütemadiyen açlık hissediceksiniz. Bir "açlık" bu kadar mükemmel anlatılabilir. Gururundan asla vazgeçmeyen bir adamın hikayesi, ölümüne aç kalsa bile.

Bu şefkati östermek için nefsini zorlamış olmasından korktum. Sadece:
-Şimdi ne güzelsin! dedim.
Fazla konuşmadım. Geriye doğru birkaç adım attım, kapıya vardım ve daima geri geri yürüyerek dışarı çıktım ve o, odada kaldı.

10 puan

Bu kitabı ilk kez gördüğümde mecazi bir açlık sanmıştım.. Bilhassa açken okudum, midemden gurultular gelirken.. Çok etkilendim... Bizler ihtiyaçların toplamına muhtaç bir varlığız ve biri dahi eksik olunca işlerin yoldan çıkışı bizleri sarsıyor. Bir insan acıkırsa neler yiyebilir? Çaresizlik nedir?

Bizim ülkemizde de bu denli açlık yaşayan birileri var mıdır? İllaki yoksul insanlar var ama bu denli yoksul olan? En kötü 10 kapı gezse biri yemek verir bizde, iş arasak ve bulamasak ve desek ki ''bakın çok muhtacım, günlerdir açım'' O kapı defalarca kapansa da yüzümüze ''bende sana verecek iş yok ama al kardeşim şununla karnını doyur'' diyen bir vicdan sahibi çıkar. Çünkü benim ülkemin insanları gerçek bir kalp taşıyor...

Kitabın kapağını önemseyenler için söylüyorum -benim için de önemli- kırmızı kapaklı olan bence çok hoş. Ama Varlık Yayınları'nınki çirkin, Bordo Siyah'ınki de güzel. Benim bu kitaba puanım tamamen yazanlara. Çünkü pdf den okudum. Ama Varlık okusam da 10 puan verirdim. Kapak için puan kırılmamalı.

Nobel ödülünü sonuna kadar hak ediyor ve kesinlikle ölmeden önce okunması gereken 1001 kitaptan biri olmayı. Mükemmel benim için budur.

Profil Resmi
8 puan

yaşamak için yazan yazmak için yaşayan

1 | 2 ileri