Toplumsal Cinsiyet ve Bilim Üzerine Düşünceler

Bilimin temel direği sayılan nesnellik ve akıl neden erkeklere mal edilir de, kadınlara öznellik ve duygusallık yakıştırılır? Nesnellik-öznellik, akıl-duygu ikicilikleri, bilim dilini ve bilimsel araştırma yöntemlerini nasıl etkilemiştir? Matematiksel biyolog ve feminist düşünür Evelyn Fox Kellerın yirmi yıl önce ilk yayımlandığında feminist düşünce ve bilim felsefesinde çığır açan çalışması Toplumsal Cinsiyet ve Bilim, işte bu sorulara yanıt arıyor.Platonun ve modern bilimin kurucusu sayılan Francis Baconın bilgi kuramlarında bilme edimi ile cinsiyet ilişkilerinin izini süren Keller, bugün doğaya salt bir tahakküm nesnesi olarak yaklaşan zihniyetimizin beslendiği kaynakları son derece zihin açıcı bir analizle gösteriyor.Kellerın asıl meselesi cinsiyetlendirilmiş bir bilim anlayışından sıyrılmak için ne yapılması gerektiği. Bilime hâkim olan ideolojinin dışarıdan değil, içeriden, bu tartışmaları yürüten insanlarca değiştirileceğini vurgulayan Keller, bilimin erkek işi olarak görülmesine meydan okuyarak genetik alanında yaptığı çalışmalarla tarihe geçmiş biyolog Barbara McClintockun hayat hikâyesiyle, teknolojik devrimden gözlerimiz kamaşmış bir halde her geçen gün unutuşa terk ettiğimiz bir gerçeğe dikkat çekiyor: Gerçek bir bilme ediminin yolu, sırlarına vakıf olunmak isteneni parçalarına ayırıp kontrol altına almaktan değil, bitmek tükenmek bilmez bir sevgi ve sabırla gözleyip farklılıklarının kaynağını araştırmaktan geçer.

Bilimin temel direği sayılan nesnellik ve akıl neden erkeklere mal edilir de, kadınlara öznellik ve duygusallık yakıştırılır? Nesnellik-öznellik, akıl-duygu ikicilikleri, bilim dilini ve bilimsel araştırma yöntemlerini nasıl etkilemiştir? Matematiksel biyolog ve feminist düşünür Evelyn Fox Kellerın yirmi yıl önce ilk yayımlandığında feminist düşünce ve bilim felsefesinde çığır açan çalışması Toplumsal Cinsiyet ve Bilim, işte bu sorulara yanıt arıyor.Platonun ve modern bilimin kurucusu sayılan Francis Baconın bilgi kuramlarında bilme edimi ile cinsiyet ilişkilerinin izini süren Keller, bugün doğaya salt bir tahakküm nesnesi olarak yaklaşan zihniyetimizin beslendiği kaynakları son derece zihin açıcı bir analizle gösteriyor.Kellerın asıl meselesi cinsiyetlendirilmiş bir bilim anlayışından sıyrılmak için ne yapılması gerektiği. Bilime hâkim olan ideolojinin dışarıdan değil, içeriden, bu tartışmaları yürüten insanlarca değiştirileceğini vurgulayan Keller, bilimin erkek işi olarak görülmesine meydan okuyarak genetik alanında yaptığı çalışmalarla tarihe geçmiş biyolog Barbara McClintockun hayat hikâyesiyle, teknolojik devrimden gözlerimiz kamaşmış bir halde her geçen gün unutuşa terk ettiğimiz bir gerçeğe dikkat çekiyor: Gerçek bir bilme ediminin yolu, sırlarına vakıf olunmak isteneni parçalarına ayırıp kontrol altına almaktan değil, bitmek tükenmek bilmez bir sevgi ve sabırla gözleyip farklılıklarının kaynağını araştırmaktan geçer.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

213 sayfa


ISBN
9753425834

Etiketler: düşünce

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Serapis fundat melekasli
3 kişi

Okumak İsteyenler

Doan okumassamolmaz otomatikgreyfurt Veganmiya Altınay
5 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski