Tanner Kardeşler

İsviçreli yazar Robert Walserin yayımladığı ilk romanı Tanner Kardeşler, hayatındaki herkesten ve her şeyden bağımsız hareket eden, özgür ruhlu Simonun etrafında şekilleniyor. Simon dünyaya ve insanlara, kendine özgü bir pencereden bakar. Aylaktır, sık sık iş değiştirir. Kaybettiği bir şeyi ararcasına bir mekândan diğerine koşturur durur. Gündelik yaşamın sıkıntıları, Simonun üstesinden gelmeyi tercih ettiği şeyler değildir; o halde yapılacak şey, bunları olduğu gibi bırakıp yola devam etmektir. Kardeşleri, yaşamındaki kayıp parçayı bulması için yol boyu Simona eşlik ederler. Ne var ki bitmeyen bir yol, sonu olmayan bir arayıştır bu...
Taşıdığı otobiyografik niteliklerle de öne çıkan Tanner Kardeşler, yetişkin olmayı ve toplumun dayattığı kurallara göre oynamayı reddeden modern bir aylağın kimlik arayışının romanı; toplumun uzlaşılarına ayak uyduranlarla girişilen umutsuz bir çatışma.

İsviçreli yazar Robert Walserin yayımladığı ilk romanı Tanner Kardeşler, hayatındaki herkesten ve her şeyden bağımsız hareket eden, özgür ruhlu Simonun etrafında şekilleniyor. Simon dünyaya ve insanlara, kendine özgü bir pencereden bakar. Aylaktır, sık sık iş değiştirir. Kaybettiği bir şeyi ararcasına bir mekândan diğerine koşturur durur. Gündelik yaşamın sıkıntıları, Simonun üstesinden gelmeyi tercih ettiği şeyler değildir; o halde yapılacak şey, bunları olduğu gibi bırakıp yola devam etmektir. Kardeşleri, yaşamındaki kayıp parçayı bulması için yol boyu Simona eşlik ederler. Ne var ki bitmeyen bir yol, sonu olmayan bir arayıştır bu...
Taşıdığı otobiyografik niteliklerle de öne çıkan Tanner Kardeşler, yetişkin olmayı ve toplumun dayattığı kurallara göre oynamayı reddeden modern bir aylağın kimlik arayışının romanı; toplumun uzlaşılarına ayak uyduranlarla girişilen umutsuz bir çatışma.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Tanner Kardeşler ( AYLAK SİMON ) - Robert Walser
TANNER KARDEŞLER
Yazar: ROBERT WALSER
Çeviri: ECMAL ENER
CAN YAYINLARI 1. BASKI TEMMUZ 2011

Aylaklık hiçbir şey yapmamak demek değil. Herhangi bir şey yapmaktan bağımsız olmak demek.

FLOYD DELL.


Robert Walser Karşımıza BUYRUN okuyun benim AYLAK kahramanım SİMON TANNER… Kapitalizm ve modern dünyanızın kurallarına ayak uyduramayan yada bu kurallara aykırı girişimlerin umutsuz kahramanı.

Simon, sürdürdüğü miskin, avare hayatı, katlanılmaz bir şey gibi duyumsamaya başlamıştı. Yakında yeniden çalışması ve işe gitmesi gerektiğini hissediyordu. Çoğunluğun yaşadığı gibi yaşamanın bir anlamı var. Böyle tembel ve ayrıksı olmak beni öfkelendiriyor. Artık yemeklerden bir tat almaz oldum, gezintiler beni yoruyor; hem sıcak kır yollarında karasinekler ve atsinekleri tarafından delik deşik edilmek, köylerden geçmek, dik duvarlardan aşağıya atlamak, kayan kayaların tepesine bağdaş kurup oturmak, başını yaslamak, bir kitap okumaya başlamak ve bitirmemek, ardından güzel ama ıssız bir gölde yüzmek, yeniden giyinmek ve evin yolunu tutmak, sonra evde, aynı miskinlikle hangi bacağının üstünde duracağını ve hangi burnuyla düşüneceğini veya hangi parmağını hangi burnuna dayanacağını şaşırıp beklemek… Böyle bir hayat insanı kolayca bir sürü burun ve sahibi eder ve bütün gün on parmağını on burnuna dayamak ve düşünmek ister. Bu avare hayatın insanı aptallaştırdığı gerçeğini anlatmaya çalışıyorum yalnızca. Hayır, vicdan sıkıntısına benzer bir şey duymaya ve bunun vicdan sıkıntısıyla sınırlı kalması gerektiğini, herhangi bir şey yapmak zorunda olduğumu düşünmeye başlıyorum… Doğuştan tembel değilim ben, hayır çeşitli daireler ve noterler bana iş vermek istemedikleri için onlara ne kadar yararlı olabileceğimden habersiz oldukları için aylaklık ediyorum… Çalışmayı istemek ve önümde bir iş bulunca kapmaktan daha fazlasını beklemiyorum kendimden, çünkü işlerin böyle daha iyi yürüdüğünü görüyorum. Çünkü her şey bocalamaydı, bir çabalama ve kendini zayıf bulmaydı. Ama tatlıydı böylesi, sadece tatlı, bir parça zor ve sonra biraz hasis, biraz ikiyüzlü, sonra düzenbaz, sonra hiçbir şey, sonra tamamen aptalca; en nihayetinde herhangi bir şeyi güzel bulmak çok zorlaşıyordu, insan hiçbir şey göremiyordu bunun için, öylesine oturuyor, yürüyor, salınıyor, sürükleniyor, koşuyor ve duraksıyordu, bir parça buhara dönüşmüş oluyordu. Simon bir katip çeşitli işlerde kısa süreli çalışan yirmi yaşında bir genç adam modern hayatın aylağı; onu kullanmasını bilen herkese kendi bilgisini, gücünü, fikirlerini, hizmetlerini ve sevgisini sunmaktan çekinmeyen bir kişi parmağını kaldırır ve onu çağırıp çalıştırmak isterse, belki ağır aksak gidenler olabilir ama o bu durumda şu uluyan rüzgar gibi fırlar ve sadece rahat rahat koşabilmek için, gözünü kırpmadan tüm hatırları çiğneyip aşan, tüm dünyanın uğultusunu katar yanına, tüm hayatına. Adamın biri gelir ve derse ki: Hey sen! Gel bakalım! Sana ihtiyacım var. İş verebilirim sana! O adam onu mutlu eder.O zaman mutluluğun ne olduğunu anlar! Simon için denenmek bir zevktir. Robert Walser’in kahramanı Simon konuşurken akıcı cümleler, doğru vurgular ama olabildiğince sakin ve dostça bir tavırla konuşur her zaman…Tanner Kardeşler; en büyükleri doktor Klaus, akıl hastanesinde olan abisi Emil, öğretmen ablası Hedwing, Ressam olan Kaspar ve kahramanımız Simon. Robert Walserin yazdığı Tanner Kardeşlerin dört tanesini ve diğer karakterleri artık okuyan kitapseverlere bırakıyorum.


Aylaklık, bırakın kötülüğün kaynağı olmayı, aksine tek hakiki iyidir.

SOREN KIERKEGAARD


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 296 sayfa
2011 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789750713385

Etiketler: roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

okuyucu enuzakada bombyx__mori umursamaz uykucu denizarici
8 kişi

Okumak İsteyenler

kahverengi volkan_as kareler aklar renklerimiz soztekin
5 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski