Şeytani Arzular (Maiden Lane, #1)

Arzularıyla hareket eden bir adam... Şehveti ve tutkusuyla tanınan Lazarus Huntington, namıdiğer Lord Caire, Londra'nın ünlü kenar mahallelerinden biri olan St. Giles'ta bir katili aramaktadır.
Geçmişte işlediği günahlarla savaşan bir kadın... St. Giles'ı avcunun içi gibi bilen Dul Temperance Dews da hayatını ailesinin kurduğu kimsesizler yurdundaki çocuklara bakarak geçirmiştir. Ama şimdi yurdun geleceği tehlikededir. İkisinin de reddedemeyeceği bir anlaşma Caire basit bir teklif sunar: St. Giles sokaklarında yapacağı araştırmaya yardım etmesi karşılığında Temperance'ı, yurda bağışçı bulması için Londra sosyetesine takdim edecektir. Fakat Temperance göründüğü kadar masum değildir ve çok geçmeden ikisini de mahvedebilecek bir tutkunun esiri olurlar.
"İnce düşünülmüş ayrıntılar, ilgi uyandıran karakterler yaratmak konusunda eşine az rastlanır bir edebî yetenek ve güçlü duygu patlamaları yaratacak bir üslupla Hoyt, aşk ve tehlike unsurlarını bir araya getirmiş."
-John Charles-

Arzularıyla hareket eden bir adam... Şehveti ve tutkusuyla tanınan Lazarus Huntington, namıdiğer Lord Caire, Londra'nın ünlü kenar mahallelerinden biri olan St. Giles'ta bir katili aramaktadır.
Geçmişte işlediği günahlarla savaşan bir kadın... St. Giles'ı avcunun içi gibi bilen Dul Temperance Dews da hayatını ailesinin kurduğu kimsesizler yurdundaki çocuklara bakarak geçirmiştir. Ama şimdi yurdun geleceği tehlikededir. İkisinin de reddedemeyeceği bir anlaşma Caire basit bir teklif sunar: St. Giles sokaklarında yapacağı araştırmaya yardım etmesi karşılığında Temperance'ı, yurda bağışçı bulması için Londra sosyetesine takdim edecektir. Fakat Temperance göründüğü kadar masum değildir ve çok geçmeden ikisini de mahvedebilecek bir tutkunun esiri olurlar.
"İnce düşünülmüş ayrıntılar, ilgi uyandıran karakterler yaratmak konusunda eşine az rastlanır bir edebî yetenek ve güçlü duygu patlamaları yaratacak bir üslupla Hoyt, aşk ve tehlike unsurlarını bir araya getirmiş."
-John Charles-


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Elizabeth Hoyt en sevdiğim 5 yazar arasındadır. Çok şükür ki Pegasus Yayınları Hoyt severleri fazla bekletmeden yeni kitabını satışa sundular. Ve çıktığı gün alabildiğim için öyl mutluyum ki...

Seri hakkında bilgi vermek gerekirse: Hoyt şu ana kadar 3 seri yayınlamış bulunmaktadır. "Princes Trilogy" ve "Legend of the Four Soldiers" serileri hem yurt dışında hem de ülkemizde tamamlanmıştır. Şimdiki serimizin ismi de "Maiden Lane"dir.

Maiden Lane serisinden şu ana kadar 6 kitap çıkmıştır. 7.kitap yurt dışında 1 aydan az süre sonra çıkacaktır ancak kitap çıktıktan sonra seri devam edecektir. Araştırdığım kadarıyla seneye 2 kitap daha yazarak seri 9 kitaba ulaşacak ancak yazar bu seriyi devam ettirebilir size söyleyeyim.

En başta da belirttiğim gibi Hoyt'u çok severim. Akıcı bir kalemi var, güzel konular bulur, karakterler arasındaki aşk vıcık vıcık değildir, ayrıca araya biraz heyecan ve gizem katar.

Şimdi serinin ilk kitabına göz atalım.

Temperance Dews, abisi Winter Makepeace, yardımcısı Nell ve sütanne Polly ile birlikte St. Giles'te bulunan bir binada kimsesiz çocuklara bakmaktadırlar. Ancak fazla paraları olmadığı için bina sahibi bizimkileri yurttan atmak ister. Bunun üzerine bizimkiler ne yapacaklarını düşünmeye başlarlar.

Bir gün Nell ile birlikte kimsesiz bir çocuğu alıp yurda götürürlerken bir olaya şahit olurlar. Bir adam birini öldürmektedir. Nell,Temperance'ye adamı öldürenin Lord Carie olduğunu ve ondan uzak durmasını söyler çünkü Lord cinsel haza olan düşkünlüğüyle ünlüdür. Bunlar Lorda görünmeden yurda ulaşırlar.

Temperance kendine çay hazırladıktan sonra oturma odasına gider ancak odada biri daha vardır, bu kişi Lazarus Huntington namı diğer Lord Carie'dir.

Lord Carie'nin metresi 2 ay önce korkunç bir cinayete kurban gitmiştir. Araştırma için St. Giles sokaklarına gider burada Temperance'nin St. Giles'i avucunun içi gibi bildiğini öğrenir ve gizlice yurda girerek Temperance'ye araştırmasında yardımcı olmasını istediğini söyler. Temperance de karşılık olarak yurt için bir bağışçı istediğini söyler ve anlaşmaya varırlar.

Elizabeth'i çok sevmeme rağmen kitaplarında eksik olan bazı şeyler vardı bu kitapta ise bu eksiklikler tamamen kapatılmış bir şekilde karşımıza çıkıyor. Örneğin baş karakterlerin yan karakterlerle -yani sonraki kitabın baş rolü olacak kişilerle- olan ilişkisi nedense biraz havada kalırdı ama burada bu sorunu görmedim ben.

Hoyt'un kitaplarında aşkı hissedersiniz ancak bu kitaptaki aşkı ayrı hissettim. Sanırım bunun sebebi baş karakterlerin analizinin tam anlamıyla yapılmış olmasından kaynaklanıyor.

Temperance ve Lazaruz, onları nasıl anlatsam ki... Anlatmaya kalksam hem kelimelerim yetmez hem de baya spoiler veririm. Ama şunu söyleyebilirim yazarımız karakterlerimize çok ilginç isimler bulmuş. En iyisi siz okuyun ona göre karakter analizini yapın.

Lazaruz karakterinin dış görüntüsü baya baya ilginç geldi. İlk kez saçları beyaz olan bir karakter okudum ve karakterimiz albino değil sadece saçları öyle. Aynı zamanda ilk kez beyaz tenli bir baş erkek karakter okudum. Bu iki değişik özelliğe bayıldım. Cidden gına geldi artık esmer tenli erkeklerden sanki dünyadaki bütün erkekler yanık tenli.

Ayrıca bazı karakterler birazcık tanıtılarak sonraki kitaplarının gelmesi için can atacak duruma gelebilirsiniz ki ben şu an o durumdayım.

Yalnız tek isteğim şu. Kabul ediyorum, birçok yayın evine göre Pegasus işini ciddiye alan, gelen mesajlara anında cevap veren, ellerinde olan yazarların kitaplarını en erken ulaştırmaya çalışan ve çevirileri de iyi olan, okurlarını memnun eden bir yayın evi. Ancak bakıyorum da Pegasus günümüz romantik ve ne yazık ki distopya, doğaüstü varlıkları ve onların aşklarını konu alan ve bu konularda olan kitapların büyük çoğunluğundaki baş kahramanlarının 18'den küçük olması yani daha çok "genç yetişkin" türlerine ağırlık vermiş durumdalar.

Bir de Kristin Hannah var ki sormayın. Seveni çoktur, kitapları güzeldir ona sözüm yok zaten ben de bir kitabını alıp okumayı çok istiyorum ama 2 ayda bir kitap mı çıkar arkadaş? Ona ve yukarıda yazdığım türlere ağırlık vereceğinize biraz tarihi aşk romanlarına ağırlık verseler keşke.

Zaten biz tarihi roman severler bu yıl fazla tarihi roman çıkmamasından, çıkanlarınsa ya acemi yazar olması ya da fazlasıyla roman yazsa bile zevk vermeyen, ne dediği anlaşılmayan, anlaşılsa da aynı şeyi tekrarlayan yazarları görmekten mutsuzsuz ve isyan edecek hale gelmiş bulunmaktayız. Umarım Elizabeth'in bu serisi en geç 3 ayda bir çıkar çünkü uzun bir aradan sonra çıkarsa bazı şeyler unutulabilecekmiş gibi bir hava yarattı bu seri bende.

Eğer Elizabeth hiç okumamışsanız bu kitaptan başlamayın önceki kitaplarına göz atın inanın ki o kitaplar da çok güzel ama ben asıl aradığım şeyleri bu kitapta buldum. Şaheserini burada yaratmış diyeceğim ama 2. kitaptan sonra serinin diğer kitapları Goodreads'ta 5 üzerinden 4 almış olarak görünüyor, sanırım diğer kitaplarda kendini daha da geliştirmiş yazar umarım dedikleri boşa çıkmaz. Şimdilik ustalık eseri bu kitap diyorum.

7 puan

Elizabeth Hoyt'un bundan önceki 2 serisini gecen hafta arka arkaya okuyup bitirip büyük bir boşluğa düşünce en sonunda bu seriye de başladım. Evet kitap tam anlamiyla beni Hoyt yazdi. Ben onun zihninden kaleminden dökülen satirlarim diyordu. Lazarus' a gizliden gizliye gönül meyletmeyen okur yoktur diye düşünüyorum.
Bana göre bu kitap bir geçiş bir seriye ön hazırlık kitabı gibi bir şeydi. Karakterlerin tam oturdugunu soyleyemeyecegim. Lazarus' a hayran olsam da bu kadar yüzeysel gecilmesi biraz hayal kirikligina ugratti beni. Rahatsiz oldugu "malum sorunu"nun neden kaynaklandığını nasıl ortaya çıktığını hic ogrenemedik mesela. Bundan bahseden veya merak eden de pek yoktu sanırım.
Bayan Dews ise tam bir faciaydı. Başrol karaktere bu kadar uyuz oldugum bir hist. Daha hatirlamiyorum. Ruhsuz duygusuz ve bencildi bana göre. Kardesi hastayken Lazarus' un yanına gelip yardim isteyecegini umdugum anda yaptığı hareket ise beni benden etti @_@
Yediveren bile ondan daha üst konumda gözümde. Lazarus' cuğuma yazık olduuu ahhh ahhh...
Her neyse kitabın konusu oldukça iyiydi. Kurgu kaliteliydi ve kendini okutuyordu. Dedigim gibi serinin diger kitaplarina hazirlik gibiydi ki suan resmen Silence, Winter, St.John ve Asa'nın kitaplarinin çıkmasını deli gibi bekliyorum ve merak ediyorum.
St. Giles hayaletine dair de feci teorilerim var. Hatta hayaletler bile olabilirler o.O
Silence'in gerzekus kocasinin da bir an önce olmesini diliyorum. Mickey sana ve bize gercek aşkı ogretecek Silence merak etmeee dostum :P
Son olarak Hoyt'un bolum baslarina koydugu kısa hikayeden soz etmek istiyorum. Kral kilitli yürek ve Meg cok sekerdi kiiiii.... serinin diger kitaplarini ve de kisa oykulerini bussssbuyukkkkk bir merakla bekliuorum oyhh...

8 puan

http://kitaptutkum.blogspot.com.tr/2014/09/maiden-lane-1-seytans-arzular-elizabeth.html

“Bu korumacı dürtülerin beni gururlandırıyor, Bayan Dews ama yardımına ihtiyacım yok. Yatak ve brendi yeterli olacaktır.”
“Sahi mi?” Temperance evinin kapısında sallanmakta olan bu aptal adama baktı. Kızaran yüzünden terler süzülüyordu, şakaklarındaki saçlar başına yapışmıştı ve tir tir titriyordu.
Temperance hızla onun yaralı omzuna dirsek attı.
“Hay lanet!” Lord Caire tıkanarak iki büklüm oldu.
“Doktor çağırın,” diye emretti Temperance kapının girişinde başka bir uşağın yanında irileşmiş gözlerle duran kahyaya, “Lord Caire hasta. Ve siz ikiniz,” Çenesiyle diğer iki uşağı gösterdi, “Lord Caire’ın odasına gitmesine yardım edin.”
“Sen,” dedi Lord Caire soluk soluğa, “kindar bir zalimsin, hanımefendi.”
“Bana teşekkür etmene hiç gerek yok,” dedi Temperance tatlılıkla. “Sadece Hristiyanlık görevimi yapıyorum.”

8 puan

Başlangıçta biraz durağan bulsamda çok güzel bir kitapdı. Bazı sahnelerinde nefesim kesildi..

9 puan

Maiden lane serisinin ilk kitabı... Elizabeth hoyt okumaya bayılırım ve bu kitapta beni şaşırtmadı. Çok beğendim. Serinin diğer kitapları umarım hızlıca çıkar.

10 puan

Temperance Dews duldur. Abisi Winter, yardımcısı Nell ve sınırlı sayıda çalışanı ile birlikte St. Giles'te bulunan yurtta kimsesiz çocuklara bakmaktadırlar. Yurduda okulu da babaları kurmuştur. Maddi açıdan çok kötü bir durumdadırlar yurdun kirası gecikmiştir. Çocukları çok sevdiğinden acilen bir çözüm bulması gerekmektedir. Bunun üzerine ne yapacaklarını düşünmeye başlarlar.
O gece Nell ile birlikte kimsesiz bir çocuğu alıp yurda götürürlerken bir adamın birini öldürdüğüne şahit olurlar. Başında Lord Caire vardır ve Nell ondan uzak durmasını söyler. Temperance yurda gidip kendine çay hazırlar ve odada biri vardır. Caire Lordu Lazarus Huntington.

Lazarus bir anlaşma için gelmiştir Temperance'i kiralamak ister. İki aydır kardeşi ile yurdun kirasını ödeyemediklerini öğrenmiştir. Herkesin bir şekilde satın alınabileceğine inanır tek sorun uygun ödeme aracını bulmaktadır. Temperance için uygun ödeme aracı yurdu için gereken paradır. St. Giles rehberliği için onu kiralamak ister.
Bağırsakları deşilerek öldürülen metresinin katilini aramaktadır. Temperance St. Giles'i iyi bildiğinden araştırmalar için Lord Caire'e yardım edecektir. Orada yaşayanlarla konuşmak ister çevreyi bilmediğinden ve insanların onunla konuşma konusunda isteksiz olmasından dolayı rehber ister. Lord ise Temperance'nin yurda bağışçı bulması için Londra'nın zengin ve unvan sahibi kişileri ile tanıştıracaktır. Düzgün bir finansman edinirlerse daha fazla hizmetçi tutabilir, daha iyi yemekler servis edebilir, uygun kıyafetler alabilir dünya ile yüzleşmeye daha iyi hazırlayabilirlerdi. Böylece ikili sürekli bir araya gelmeye başlar hem iş hem aşk.

Yazarın farklı bir serisinin ilk kitabı yine diğer kitaplardan tamamen farklı bir konu üzerine.
Hem aşk hem gizem vardı ikilinin geçmişleri ile mücadelelerini okurken bir taraftan da cinayeti çözmeye çalışmaları kitabı sıkıcı hale getirmedi. Saçları beyaz farklı bir erkek karakterde var.
Ayrıca sık sık diğer kitapların karakterlerine de yer verilmişti. Bazı yerlerde ikiliden çok yan karakterleri merak ettim açıkçası. Güzel bir konu güzel ilerleyen bir hikaye.
Yazarın karakter ve konuları etkileyici, seviyorum yazarı. Silence'nin hikayesini okumak için sabırsızlanıyorum.

8 puan

Kitabın en güzel yanı cinayet macera ile harmanlanmış bir historical olması. Ana karakterlerinmizden biri Lord olmasına rağmen kadın karakterin bir ünvanı yok. Kendi sorunları olmasına rağmen özverili ve cesur. Lord Caire ise gözüpek . Her iki karakteri de sevdim açıkçası. Olayların gelişimi ve aralarında ki tutku da iyiyidi. Kitapta ki diğer karakterlerde gayet iyi işlenmilşerdi


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 384 sayfa
Eylül2014 tarihinde, Pegasus Yayıncılık tarafından yayınlandı


ISBN
6053434016
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: historical romance

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

equilibrium serpilkır keskinek Okuyan K. sufi
42 kişi

Okumak İsteyenler

Briseis ehlimana hefe merve y. Lulu Marley
8 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski