Sevgi Adına

Hepimiz kendimiz için doğru olan o özel kişiyi ararız; ancak birden fazla ilişkiniz olmuşsa, bu ilişkiler içinde farklı tatlarda yanlışların olduğundan kuşkulanmaya başlarsınız. Tıpkı Danielle Steelin kahramanı Fiona Monaghan gibi.Kırk iki yaşında olan Fiona Monaghan erkeklerin hayran olduğu, kadınlarınsa kıskandığı biridir. Onu yakından tanıyan herkes sever ve bağrına basardı. Ama Fiona kuyruğuna basıldığında çok aksi ve ürkütücü bir kadın olabilirdi. Gücün, tutkunun ve dürüstlüğün simgesi olan Fiona, inandığı bir şeyi sonuna dek savunur, destekleyeceğine söz verdiği insanı da ne pahasına olursa olsun desteklerdi. Biraz Rita Haywortha, ama daha çok Katharine Hepburna benzerdi. Uzun boylu, ince yapılı, kızıl saçlı bir kadındı. İri yeşil gözleri ya mutlulukla ya da öfkeyle parlardı. Fiona alabildiğine güçlü, sevecen ve bilgili bir kadındı. İşini çok severdi ve bu yere gelebilmek için de çok çalışmıştı. Çocukları çok sevmesine karşın çocuk sahibi olmak istememiş ve hiç evlenmemişti. Zaten yeterince uğraşı vardı. Altı yıldan beri Chic dergisinin Genel Yayın Yönetmeniydi ve moda dünyasının ikonlarından biri olmuştu. Fiona yargılarında hemen hemen hiç yanılmazdı ve moda konusunda her zaman işe yarayan içgüdüleri vardı. Herkesin hayran olduğu bir iş kadınıydı. Ayrıca çok da yürekli bir insandı. Aşk yaşamındaysa asla risk almazdı. Yalnız kalmaktan hiç korkmazdı ve son bir buçuk yıldır yalnızlığından hoşlanmaya bile başlamıştı -ta ki Daielle Steel, Fionanın karşısına John Andersonu çıkartıncaya kadar-. Daily Afflictionsun yazarı Andrew Boyd, ‘Sevgi Adınanın kurgusuna kaynaklık yapan ilişkiler konusunda şunları söylüyor: Siz, bir şekilde zaten yanlış bir kişiliğe sahipseniz, eşlerinizi de yanlış yöntemler ve yollarla ararsınız. Ama insanın kendi hatalarını tam olarak algılayabilmesi için bu yanlışları sıklıkla yaşaması gerekir. Yüreğinizin en derindeki korkularıyla, sizin gerçek kimliğinizi ortaya çıkaran, çözümlenemeyen sorunlarınızla savaşıncaya dek, yaşam boyu sürecek bir beraberliğe kendinizi hazır hissedersiniz. Ancak o zaman kimi aradığınızı algılarsınız. Yanlış kişiyi arıyorsunuz. Ama sıradan, herhangi bir yanlış kişiyi değil: ‘Doğru yanlış kişiyi, sevgi dolu bakışlarla onu süzüp hakkında, ‘İşte bu sorunla birlikte yaşamak istiyorum, diye düşünebileceğiniz kişiyi.Danielle Stell Sevgi Adınada ikili ilişkilerin duygusal derinliğine dikkat çekiyor; ikinci şansı yakalamış bir kadın ve bir erkeğin aşk öyküsünü anlatırken pek çok şeyi tesadüflerin yönlendirdiğini kanıtlıyor.

Hepimiz kendimiz için doğru olan o özel kişiyi ararız; ancak birden fazla ilişkiniz olmuşsa, bu ilişkiler içinde farklı tatlarda yanlışların olduğundan kuşkulanmaya başlarsınız. Tıpkı Danielle Steelin kahramanı Fiona Monaghan gibi.Kırk iki yaşında olan Fiona Monaghan erkeklerin hayran olduğu, kadınlarınsa kıskandığı biridir. Onu yakından tanıyan herkes sever ve bağrına basardı. Ama Fiona kuyruğuna basıldığında çok aksi ve ürkütücü bir kadın olabilirdi. Gücün, tutkunun ve dürüstlüğün simgesi olan Fiona, inandığı bir şeyi sonuna dek savunur, destekleyeceğine söz verdiği insanı da ne pahasına olursa olsun desteklerdi. Biraz Rita Haywortha, ama daha çok Katharine Hepburna benzerdi. Uzun boylu, ince yapılı, kızıl saçlı bir kadındı. İri yeşil gözleri ya mutlulukla ya da öfkeyle parlardı. Fiona alabildiğine güçlü, sevecen ve bilgili bir kadındı. İşini çok severdi ve bu yere gelebilmek için de çok çalışmıştı. Çocukları çok sevmesine karşın çocuk sahibi olmak istememiş ve hiç evlenmemişti. Zaten yeterince uğraşı vardı. Altı yıldan beri Chic dergisinin Genel Yayın Yönetmeniydi ve moda dünyasının ikonlarından biri olmuştu. Fiona yargılarında hemen hemen hiç yanılmazdı ve moda konusunda her zaman işe yarayan içgüdüleri vardı. Herkesin hayran olduğu bir iş kadınıydı. Ayrıca çok da yürekli bir insandı. Aşk yaşamındaysa asla risk almazdı. Yalnız kalmaktan hiç korkmazdı ve son bir buçuk yıldır yalnızlığından hoşlanmaya bile başlamıştı -ta ki Daielle Steel, Fionanın karşısına John Andersonu ç... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
1 puan

Bu kadın bizdeki Canan Tan gibi, sürekli aynı karakterler, sürekli aynı olay örgüsü, sürekli insanın içini darlayan ve aynı kitabı okuyormuşsunuz gibi hissettiren cümleler. Gördüğüm yerde kaçıyorum.

10 yıl, 10 ay

Baskı Bilgileri



ISBN
9789752104969

Etiketler: aşk romanları

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

hlybs melahat FatosCetiner ahmar PufidikTerlik
14 kişi

Okumak İsteyenler

kujata Veronika fatmaisleten
3 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski