Şarkiyatçılık

Yirminci yüzyılın en sarsıcı, en etkili kitaplarından biri olan Şarkiyatçılıkta, Batının Doğuya bakış tarzını büyük bir zihinsel güçle sorgulamaktadır Edward Said:Şarkın kurulmuş bir şey olduğunu ileri sürüyorum kitabımda; coğrafi uzamların, bu uzamlara özgü din, kültür ya da ırksal özlere dayanılarak tanımlanabilecek yerli ve kökten farklı sakinleri olduğu düşüncesinin tartışma götürür bir düşünce olduğunu iddia ediyorum. Ama kuşkusuz, bizi en iyi biz biliriz şeklindeki sınırlayıcı düşünceye katılmam da mümkün değil.Şarkiyatçılığın kusurunun, hem düşünsel hem de insani bir kusur olduğu kanısındayım; çünkü Şarkiyatçılık, önce dünyanın bir bölgesini kendine yabancı saymış, sonra ona dair değişmez bir yargı kurmuş, böylece insan deneyimiyle özdeşleşememe, dahası bunun insan deneyimi olduğunu görememe kusurunu işlemiştir. Eğer yirminci yüzyılda yeryüzündeki halkların pek çoğunun yaşadığı genel siyasi ve tarihi bilinç yükselişinden gereğince yararlanabilirsek, Şarkiyatçılığın dünya çapındaki hakimiyeti ve temsil ettiği her şey karşı çıkılabilir hale gelecektir... Şark bir yana bırakılmalıdır, Şarkiyatçılığın bize sunduğu bütün o ırksal, ideolojik, emperyalist klişelerle birlikte. Böylece insan topluluğunu ilerletmeye yönelik genel girişimi, ırksal, etnik ya da ulusal farklılaşmalardan daha önemli sayan araştırmacılar, eleştirmenler, aydınlar ve insanlar çıkacaktır ortaya.Şarkiyat bilgisinin bugün bir anlamı varsa eğer, o da Şarkiyatçılığın, herhangi bir bilgide, herhangi bir yerde, her an ortaya çıkması mümkün bir zaaf konusunda uyarıcı bir örnek oluşturmasıdır. Okuruma Şarkiyatçılığa verilecek yanıtın Garbiyatçılık olmadığını göstermiş olduğumu umuyorum.

Yirminci yüzyılın en sarsıcı, en etkili kitaplarından biri olan Şarkiyatçılıkta, Batının Doğuya bakış tarzını büyük bir zihinsel güçle sorgulamaktadır Edward Said:Şarkın kurulmuş bir şey olduğunu ileri sürüyorum kitabımda; coğrafi uzamların, bu uzamlara özgü din, kültür ya da ırksal özlere dayanılarak tanımlanabilecek yerli ve kökten farklı sakinleri olduğu düşüncesinin tartışma götürür bir düşünce olduğunu iddia ediyorum. Ama kuşkusuz, bizi en iyi biz biliriz şeklindeki sınırlayıcı düşünceye katılmam da mümkün değil.Şarkiyatçılığın kusurunun, hem düşünsel hem de insani bir kusur olduğu kanısındayım; çünkü Şarkiyatçılık, önce dünyanın bir bölgesini kendine yabancı saymış, sonra ona dair değişmez bir yargı kurmuş, böylece insan deneyimiyle özdeşleşememe, dahası bunun insan deneyimi olduğunu görememe kusurunu işlemiştir. Eğer yirminci yüzyılda yeryüzündeki halkların pek çoğunun yaşadığı genel siyasi ve tarihi bilinç yükselişinden gereğince yararlanabilirsek, Şarkiyatçılığın dünya çapındaki hakimiyeti ve temsil ettiği her şey karşı çıkılabilir hale gelecektir... Şark bir yana bırakılmalıdır, Şarkiyatçılığın bize sunduğu bütün o ırksal, ideolojik, emperyalist klişelerle birlikte. Böylece insan topluluğunu ilerletmeye yönelik genel girişimi, ırksal, etnik ya da ulusal farklılaşmalardan daha önemli sayan araştırmacılar, eleştirmenler, aydınlar ve insanlar çıkacaktır ortaya.Şarkiyat bilgisinin bugün bir anlamı varsa eğer, o da Şarkiyatçılığın, herhangi bir bilgide, herhangi bir yerd... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

Ölmeden önce okunması gereken kitaplardan biri. Batılı insanın ,doğuluya bakış açısını ve bunların altındaki etkenleri çok güzel anlamış ve anlatmış Edward Said.

10 yıl, 10 ay
10 puan

Üniversitede, çok değerli bir hocam sayesinde keşfettiğim ve okumaya vakıf olduğum bir yazar, çok önemli bir akademisyen Edward Said (kaybetmiş olsak dahi, kendisinden 'geçmiş zaman' kullanarak bahsetmenin oluru yok). Esasında, böyle bir hocanın eserini yorumlama ve puanlama haddini kendimde görmediğimin altını çizerek, naçizane, şunu söyleyebilirim ki şark'ı ve batının şark anlayışını faydacılık felsefesi(utilitarianism) ışığında öylesine derin ve mükemmel bir şekilde anlatmıştır ki, bilgi birikiminin ne kadar paha biçilemez bir hazine olduğunu apaçık gözler önüne sermektedir. Haliyle, okunması zor ve zaman isteyen, kişiyi yan kaynak araştırması yapmaya zorunlu kılan bir eser. Gibbs'den Flaubert'e, Eski Mısır'dan Müslüman coğrafyasına- İslam kültürüne uzanan engin bir bilgi denizi...


Baskı Bilgileri

540 sayfa


ISBN
9753422369

Diğer baskılar


Etiketler: düşünce

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

baskan
1 kişi

Okumuşlar

sebnem2000 noreman amok koşucusu üstün Kebikeş
20 kişi

Okumak İsteyenler

gzdkrc1 misterred teodise sbryc cumatnk
11 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski