Kullanıcı Araçları
Kitap Açıklaması (düzenle)
******
1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Jean Kalesinin rıhtımına doluştular; çünkü Marsilyada bir geminin dönüşü insanlar için her zaman büyük bir olay olmuştur, özellikle de geminin sahibi kendi kasabalarındansa.
************
Tüm zamanların en heyecan verici öykülerinden biridir. Napoleon sonrası dönemin çalkantılı yıllarında geçen Dumasnın tarihi romanı, haksız yere vatana ihanetle suçlanan, cesur ve genç bir denizcinin serüvenlerini... anlatır. Bir komploya kurban giden Dantès, mahkemeye çıkarılmadan tutuklanarak Marsilya yakınlarındaki İf şatosuna gönderilir. Burada Rahip Faria ile tanışması hayatının akışını değiştirir. Kader arkadaşı onu eğitmekle kalmaz, ona Monte Cristo adasında saklı hazinesinin sırlarını da açıklar. Farianın ölümüne kadar geçen on dört yılın sonunda Dantèsin beklediği fırsat karşısına çıkar ve hapishaneden kurtulur, hazineyi bulur, ardından Monte Cristo Kontu kimliğine bürünerek öcünü almaya hazırlanır.Dumas klasik romanın kilometre taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğuya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor. André Maurois, Alexandre Dumas için şöyle yazar: Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu.
******
******
1815 yılının 24 Şubat günü, Notre-Dame de la Gardeın gözetleme kulesinden, İzmir, Trieste, Napoli limanlarına uğrayan Firavun adlı geminin döndüğü haberi geldi. Meraklı izleyiciler, her zaman olduğu gibi, hiç vakit yitirmeden Saint-Jean Kalesinin rıhtımına doluştular; çünkü Marsilyada bir geminin dönüşü insanlar için her zaman büyük bir olay olmuştur, özellikle de geminin sahibi kendi kasabalarındansa.
************
Tüm zamanların en heyecan verici öykülerinden biridir... tümünü göster
Baskı Bilgileri (düzenle)
Kitabın Ana Karakterleri(düzenle)
Kitaba karakter eklenmemiş ...
İlgili Kitaplar
Kitabın Geçtiği Listeler
Şu An Okuyanlar
Okumuşlar
Okumak İsteyenler
Takas Verenler
Değerlendirmeler
Okuyan herkesi derinden etkileyebilecek bir intikam öyküsü. Kesinlikle kalbinizde iz bırakacak bir aşk hikayesi. Okuyup da etkilenmeyen yok bence, herkesin okuması gereken nadir kitaplardan.
Ayrıca Ezel dizisine de ilham kaynağı olmuş bir kitaptır kendileri.
Öyle akıcı ve sürükleyici bir Alexandre Dumas klasiği ki,
1040 sayfa kısa sürede bitiveriyor. Kesinlikle okunmalı.
Okuduktan sonra hayatımı etkileyip davranışlarımı düzelten nadir kitaplardan biri tavsiye ederim.
Çok beğendiğim benim için değeri olan bi kitap kesinlikle çok sürükleyici o kapkalın görüntüsünden korkabiliyo insan ama elime alıp biraz okuduğumda bitmesin demiştim :)
Mükemmel bir klasik. Orijinal baskısı sanırım ithaki yayınlarıydı. Kalın, siyah ve kapağı da kalın kısaltılmamış versiyonunu okumanızı tavsiye ederim. Acayip sürükleyici, hep ne olacak acaba diye merak ediyorsunuz hem de günümüz kitapları gibi sıradan bir şekilde değil. Yüzyıllar önce yazılmış bir eserin hala üstüne daha iyisi gelmemiş olduğu düşünülürse Alexandre Dumas işi biliyor:)
Mükemmel bir roman . hollwood çektiği 120 dk içi boş filmlerinden ziyade kitabı okuyunca aksiyon neymiş ,sabır ,aşk, nefret nasıl anlatılırmış öğreniyor insan.
Çok etkileyici bir kitap.Soluksuz bir şekilde nasıl bittiğini anlamadan okudum.Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Hani kelimelerin bile bir sınırı vardır... Belli bir yerde tükenir... Hah işte ben şu anda tam olarak da ordayım, sözün bittiği, kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde. Neden daha önce okumadım ki diye pişman olduğum tek kitap. Bu kitabı okumadan ölmesin kimse..
Ben değerlendirme puanları biraz kıt bir okur olarak görüyorum kendimi.10 puan verdiğim nadir sayıdaki kitaba şöyle bir bakarsanız hepsinin ortak bir özelliği olduğunu görebilirsiniz.Zamanının ya da türlerinin kaliteli ilkleri olmaları.Peşleri sıra muhakkak tarzlarında kitaplar yazılmıştır belki ve muhtemelen onlardan da daha iyi olmuştur. Ama ilk olmak eğrisi ile doğrusu ile her daim ayrıcalıktır.
Monte Kristo Kontu'na gelecek olursak...Edmond Dantes'in akıl almaz serüveni muhteşem bir kurgu ve dev kahraman kadrosu ile sizi peşinden sürükleyecek. 1840'lı yıllarda yazılmış olan romanın mantık dizgisine hala ulaşamamış dünya kadar kitap günümüzde zirveye oturup haftalarca en çok okunan listelerinden inmeyebiliyor.Benim için kriter olan ilk olgusu da işte bu noktada doğuyor. Güzel bir çevirisini alıp okuyun.Hatta klasiklerin hepsini isterseniz sadeleştirilmiş haliyle alıp okuyun.Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız inancındayım.
Tüm zamanların en iyi intikam romanlarından biri. İddialı bir giriş oldu ama bunu çürütebilecek kadar intikam romanı okumuş birinin çıkacağını da sanmıyorum. Filmi de olduğundan hikayeyi az çok hepiniz biliyor olmalısınız. Genç denizcimiz Edmond Dantes' in tek hayali Mercedes ile evlenmektir. Bunun içinse önünde iki engel vardır. İlki tahmin ettiğiniz üzere para, ikincisi ise kitabı birazcık okuduktan sonra tahmin edebileceğiniz ama Edmond' un hayatı boyunca tahmin edemeyeceği bir şeydir; en yakın dostu Fernand Mondego. Mondego da güzeller güzeli Mercedes' e aşıktır. Ve birgün çıktıkları bir sefer sırasında Edmond, yumuşak yürekliliği yüzünden ufak bir belaya bulaşır. Daha doğrusu bir iyilik yapar ve bu iyilik başta Fernand Mondego olmak üzere birkaç kişi tarafından uygulanacak ve hepsine büyük çıkarlar sağlayacak müthiş bir planın başlamasına neden olur. Türlü entrika sonunda Edmond kendinş bir zindanda bulur ve ölene kadar da orada kalacaktır. Sonrasında yan hücredeki komşusu Abbé Faria ile tanışır ve asıl hikaye başlar. Edmond' un yaşamak için tek bir amacı vardır artık; intikam.
Hiç suçu olmadığı halde suçlu ilan edilip değer verdiği her şey elinden alınan genç bir adamın, mucizevi şekilde geri dönüp, hayatını çalanlarla hesaplaşmasının destansı bir öyküsüdür Monte Kristo Kontu.
Klasik olmayı sonuna kadar hak eden bir roman. "İntikam soğuk yenen bir yemektir" sözünü doğrular nitelikte.
ON İKİ YAŞINDAY,KEN OKUMUŞTUM .1945 YILI BASIMI İKİ CİLT ,ŞİMDİKİ, GİBİ KISATILMIŞ DEĞİL .ONUN İÇİN TEKRAR OKUMAK İSTİYORUM .BÜTÜN ARALAMALARIMA RAMEN BULAMADIM .İLK KİTAP SEVGİM BU EŞSİZ ESER İLE OLMUŞTUR .YAKLAŞIK 2000 YAKIN KİTAP OKUMUŞ OLSAM DAHİ HİÇ BİR KİTAP BUNUN YERİNİ TUTMAZ .
Mükemmel bir romandır. Uzun zaman elimi sürmeden kitaplığımda durduğuna çok üzülmüştüm.
Çok akıcı bir hikaye. Çok iyi bir senaryo. okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Her yönüyle doyurucu okumadan ölmemeli denebilecek klasik eserlerde biri. Klasik eserlere yaptığım yorumlar da hep söylediğim gibi kısaltılmış versiyonlardan uzak durun.
çocukluğumun kitabı..unutulmaz , eskimez , tekrar tekrar okunulası ve okutulası efsane eser..
Yaklaşık 350 sayfalık olanını okumuştum ve çok beğenmiştim; ancak daha sonra onun tam metin olmadığını öğrendim. O yüzden tam metnini okumak istiyorum.
Ablamın ve kuzenimin zorlamalarıyla okumaya başlamıştım ve sonra elimden bırakamadım. Bazen durup "noluyor yea" derdim gerçekten kafa yorucuydu. Ama değdi mi? Kesinlikle!
Bu dünyada ne saadet ne de mutsuzluk vardır.Sadece en büyük ümitsizliği tadan insanlar en büyük saadeti hissedebilirler.Yaşamın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için ölümü arzulamıs olmak gerekir