Karanlık Köy

“Oraya gitmeyin ağabey... O köye gidip hiç dönmeyen çobanlar var...”

Karadeniz'in karanlık ormanlarında, iki yüksek dağ arasında, yüzyıllar öncesinden kalma, pek bilinmeyen eski bir Rum köyü... Yaşlıların “Karanlık Köy” dedikleri, içinde uğursuz bir enerji barındırdığına inanılan ve kimselerin gitmediği, gitmekten korktukları, kendi tarihine hapsolmuş gölgeler içinde bir hayalet... Geçmişte, soğuk bir kış gecesinde, köydeki insanların nedeni anlaşılmayan bir cinnet ve çıldırmışlıkla birbirini öldürdüğü ürkütücü bir alan... ve burayı keşfetmeye niyetli, varlığını duyar duymaz belgesel çekmeye karar vermiş iki maceraperest.

Sizce korktuğumuz gerçeklerden kaçtığımızda, onlar daha korkunç batıllara mı dönüşür? En önemlisi; korktuğumuz şeylere inanmaya başladığımızda, onları gerçek yapar mıyız?

Yüzleşemediklerimiz, sakladıklarımız, batıllarımız ve toplum olarak geçmişte sıkışıp kaldığımız şeyler üzerine heyecanlı bir psikolojik gerilim...

“Herkesin içinde, gitmek istemediği karanlık bir köy vardır...”

“Oraya gitmeyin ağabey... O köye gidip hiç dönmeyen çobanlar var...”

Karadeniz'in karanlık ormanlarında, iki yüksek dağ arasında, yüzyıllar öncesinden kalma, pek bilinmeyen eski bir Rum köyü... Yaşlıların “Karanlık Köy” dedikleri, içinde uğursuz bir enerji barındırdığına inanılan ve kimselerin gitmediği, gitmekten korktukları, kendi tarihine hapsolmuş gölgeler içinde bir hayalet... Geçmişte, soğuk bir kış gecesinde, köydeki insanların nedeni anlaşılmayan bir cinnet ve çıldırmışlıkla birbirini öldürdüğü ürkütücü bir alan... ve burayı keşfetmeye niyetli, varlığını duyar duymaz belgesel çekmeye karar vermiş iki maceraperest.

Sizce korktuğumuz gerçeklerden kaçtığımızda, onlar daha korkunç batıllara mı dönüşür? En önemlisi; korktuğumuz şeylere inanmaya başladığımızda, onları gerçek yapar mıyız?

Yüzleşemediklerimiz, sakladıklarımız, batıllarımız ve toplum olarak geçmişte sıkışıp kaldığımız şeyler üzerine heyecanlı bir psikolojik gerilim...

“Herkesin içinde, gitmek istemediği karanlık bir köy vardır...”


Değerlendirmeler

değerlendirme
6 puan

Yıllardır gizemini koruyan Dyatlov Geçidi Vakası’nın da anıldığı, ortak coğrafyaların batıllarına dikkat çeken bir roman. Şahsen tamamen doğaüstü olaylara bağlanmamasını, aslında tüm korkuların temelinde yüzleşme korkusunun yattığının vurgulanmasını sevdim. Kitapta çok hoşuma giden kısımlardan biri de iki eski arkadaşın buluşma planına tiyatroyu dahil etmesi. Yazarın tiyatrocu olmasının güzelliği işte. Gerçekten kitaplarda ne kadar az yer alıyor tiyatro. Karakterler kitap okuyor, müzik dinliyor, tv ve sinema izliyor, örgü örüyor ya da balık tutuyor ama tiyatroya gitmiyor. Bu yüzden bir kitapta tiyatroya giden karakterlere rastlayınca o kitabı alenen kayırasım geliyor. Fakat ben kayırmasam da Karanlık Köy kendi türünün başarılı bir örneği. Son raddeye kadar gerilimin düşmemesi, gizemin çözülmemesi, finalin okuyucunun kendi yüzleşemediklerine göre yorumlanabilmesi, en önemlisi de temiz ve özenli Türkçesiyle akıp giden bir kitap. Kitabın beni en yakalayan cümlesi, bir nevi kitabı da özetleyecek kadar isabetli olan şu hayat tespiti oldu.

“Yaşadığımız bu kültürde, inan herkesin kendi içinde gitmek istemediği “Karanlık bir Köy” mutlaka vardır.” Banu, S.83


Baskı Bilgileri



Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

prettyinpink Yıldız acl Şah-Rû Gizem Kara Irmak Dönmez
6 kişi

Okumak İsteyenler

DonukPudra mystery06
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski