İskoç Savaşçı (Campbell Trilogy #1)

Hayal kırıklığına uğradım.

Monıca mccarty kitaplarını severek okurum beni hiç hüsrana uğratmadı ama
İskoç savaşçı sarmadı bedi bitmek bilmedi sıktı bunalttı beni 😔

Caitrina Lamont ağaçta olan bir kediyi indirmek için iç çamaşırları ile ağaca tırmanır. Kardeşinin yardımı ile çıktığı ağaçta, kardeşi kediyi aldıktan sonra inmesine yardım etmeden gidince mahsur kalır. Ağaçtan oraya gelen bir yabancıya verdiği öpücük sayesinde inebilir.

Jamie Campbell, Argyll Kontunun muhafızlarının komutanıdır. Ona Argyll'nin fedaisi,İskoç infazcısı, İskoçya'nın kırbacı, Campbell fedaisi denilir. İskoçya'nın en korkulan adamıdır.
İskoç topraklarında zorbalıklara son vermek, adaleti, birliği sağlamak derdindedir. Bu yüzden Lamont'lar da saklanan Alasdair MacGregor ve adamlarını bulmaya gelir. Gelince de Caitrina ile karşılaşır. Onu ilk gördüğü anda etkilenir. Kıskanmaya, sahiplenmeye başlar. Babasından onu ister fakat babası teklifi düşünmesini istese de Caİtrina kabul etmez. Jamie kendisini ne kadar etkilese de Lamont'lar ile Campbell'ler arasında büyük bir nefret vardır. Bir Campbell olan annesi babası ile evlenince reddedilmiştir. Bu yüzden annesinin çektiği acıları çekmek, ailesinden ayrılmak istemez.

Alasdair MacGregor'u arayan başlarında Jamie'nin kardeşinin olduğu Campbell'ler evlerine saldırıp babasını ve kardeşlerini öldürür. Kendisi de tecavüze uğrayacakken olaylardan habersiz olan Jamie tarafından kurtarılır. Bu olaydan sonra Campbell'lere olan nefreti artar. Fakat Jamie kendisi ile evlenirse adamları ile kalesine dönebileceği teklifi ile gelince Jamie ile evlenir. Evliliğine kendisi alışmaya çalışırken, halkı Jamie'i kabul etmez isyan edenler vardır. Üstelik iki kardeşinin de ölmediğini öğrenir. Bir yanda kardeşleri bir yanda eşi vardır. Jamie için de durum aynıdır.

Rory diğer İskoç erkeklerinden farklıydı. Evet yenilmez savaşçı,güçlü,korkusuz fakat hemen aşık oldu peşinde koşan taraf o oldu. Alışkın olmadığımız durumlar. Bunun dışında kitapta farklı bir olay yoktu tamamen ben bunu biliyorum şeklinde ilerledi. Ama her şeye rağmen bir İskoç hikayesi ikiliyi de sevdim bu yüzden hemen bitti. Ayrıca Rory ve Alex MacLeod ve Alex'in eşi de geçiyor bu da ayrı güzeldi.

http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/10/bad-not-bad-historical.html#more

http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/03/iskoc-savasc-campbell-trilogy-1-monica.html

Yazarın merak ettiğim ve basılmasını umduğum Campbell üçlemesinin ilk kitabını nihayet okuyabildim. Kesinlikle beklentilerime değen, historical açlığımı doyurmak bir yana daha da ateşlenmesine sebep olan bir roman oldu.
İskoçlar dendiğinde aklıma gelen ilk şey klanlar arasındaki düşmanlıklar. Bu kitapta da o düşmanlıkların sonuçlarını bol bol gördüm. Yazarın tarihle neredeyse örtüşecek şekilde detaylara önem vermesi ve hayali karakterleri yerleştirdiği şekliyle onların sanki geçmişte yaşamış gibi düşünülmesine sebep olacak bir tarzı var. O kadar detaylandırmaya rağmen akıcılık bir an olsun bozulmamış aksine daha da zevkli olmuş.
Caitrina, Jamie'nin de dediği gibi babası ve abilerinin ona inşa ettiği gerçeklerden uzak kalesinde yaşarken tabi ki İskoçya'daki huzursuzluktan kaçamaz. Kalelerindeki şenliğe katılan, Lamont ailesinin en büyük düşmanlarından İskoç Fedaisi Jamie Campbell'ın oradaki amacı ise göründüğünden çok daha farklıdır.
Caitrina beni okurken pek çok kez çıldırttı. Sürekli Jamie'ye çıkıştı, sinirden delirtti, ondan etkilenmesinin öfkesini yine adamdan çıkardı. Tam biraz akıllanmıştır belki dediğimde yine yapacağını yaptı. Sen zaten dışarısı hakkında bir şey bilmiyorsun, her şeyi bir siyah beyaz görmeler, 17. Yüzyıldasın be kendine gel Cat... Jamie'de cidden peygamber sabrı vardı. Mükemmelliyetine bir artı daha. İşte tam aradığım, okumayı sevdiğim historical erkek karakteri bu kitaptaydı. Tarifi kalıplara sığmayan, okuması muhteşem olan. Herkesin düşündüğünün aksi olan biriydi ama gel sen bunu Cat'e anlat.Kız ona o kadar çektirdi, yine de Jamie onun için yapabileceği her şeyi yaptı ya daha da bir şey diyemiyorum. Bu adamla tanışın. Normalde erkek karakterlerin öküzlüklerinden şikayetçi olurum ama bu kitapta bayrağı Caitrina zevke devralmış.
Üçlemede anlatılan kardeşler aslında dört tane ama içlerinden birisi sizin nefret sınırlarızı zorlamaktan fazlasını yaptığı ve yapmaya da devam ettiği için ona yer verilmemiş.
Umarım yazarın başka kitapları da çıkar. Şimdilerde yeni historicaller görmek mümkün değil özellikle Monica gibi iyi yazarlara ait olan.

Yazarın ismini duymam bile kitabı okumam için yeterliydi. Yine bir İskoç romanı artık bu tür romanlara pek rastlayamadığımızdan özenle okudum. Ama en başta yazarın “Highland Guard” serisinin devamının çevrilmesi daha da çok hoşuma giderdi.
devamı:

http://birumuthayal.blogspot.com.tr/2017/05/monica-mccarty-iskoc-savasc.html

hatun gene döktürmüş.
keşke yayınevi her ay bir kitabını yayınlasa.
historical denildiğinde aklıma gelen isimlerin en başında gelir kendisi.
yine yine enfesti.

Jamie'nin gözlerine baktı. "Seni seviyorum Jamie Campbell."
Jamie, Caitrina'nın dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu. "Ben de seni seviyorum. Ama bu iki kelimeyi asla bir arada duymamıştım."
"Ne?"
"Sevmek ve Campbell."
Caitrina gülümsedi. "Buna alışsan iyi edersin çünkü sonsuza del bu iki kelimeyi yan yana duyuyor olacaksın."

Gerçekten güzel bir kitap

Tarhsel açıdan birçok bilgilendirmeler olsa da kitapta bir historical romansdan beklediklerimi karşılamadı. Özellikle Caitrina karakteri tam dayaklıktı bence.

Yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/03/monica-mccarty-iskoc-savasc-campbell.html

~~~*~~~
Onun sevgisini, güvenini ve saygısını istiyordu. Son ikisi olmadan, ilkinin olması mümkün değildi.
~~~*~~~

~~~*~~~
Sevdiği her şeyi yerle bir eden adamın delici gözlerine bakarken hissettikleri, canını, etine sağlanan bir bıçak kadar acıtıyordu.
~~~*~~~

~~~*~~~
Jamie'nin bir zamanlar ailesine verdiğini gördüğü sevgisinin artık tek hedefi klanıydı.
Yine de, Jamie bu sevginin kendisine de verilmesini istiyordu.
~~~*~~~

~~~*~~~
"Onu gerçekten önemsiyor musun?"
Jamie döndü ve Niall Lamont'un kendisini izlediğini fark etti. Jamie'nin adamları, tünelleri kanunsuzlardan temizlerken, Niall'in elini de arkasından bağlamışlardı.
"Buna şaşırdın mı? Kardeşinin cazibesinden şüphen mi var?"
Niall homurdandı. "Hayır, yok. Girilmesi en imkansız kalplere ile girdiğini gördüm. Sadece senin de onlarda biri olduğunu bilmiyordum."
~~~*~~~