Hikâyeler

Tanpınarı'n iki hikâye kitabı yayımlanmıştır: Yaz Yağmuru ve Abdullah Efendinin Rüyaları. Bu iki kitabın dışında kitaplarına girmemiş fakat yayımlanmış hikâyeleri de vardır. Bu kitap yazarın bütün hikâyelerini bir araya getirmektedir. Yaz Yağmurundaki hikâyeler: Yaz Yağmuru, Teslim, Acıbademdeki Köşk, Rüyalar, Ademle Havva, Bir Tren Yolculuğu, Yaz Gecesi. Abdullah Efendinin Rüyalarındaki hikâyeler: Geçmiş Zaman Elbiseleri, Bir Yol, Erzurumlu Tahsin, Evin Sahibi. Kitaplaşmamış hikâyeler: Fal, Emirgânda Akşam Saati.

Tanpınarı'n iki hikâye kitabı yayımlanmıştır: Yaz Yağmuru ve Abdullah Efendinin Rüyaları. Bu iki kitabın dışında kitaplarına girmemiş fakat yayımlanmış hikâyeleri de vardır. Bu kitap yazarın bütün hikâyelerini bir araya getirmektedir. Yaz Yağmurundaki hikâyeler: Yaz Yağmuru, Teslim, Acıbademdeki Köşk, Rüyalar, Ademle Havva, Bir Tren Yolculuğu, Yaz Gecesi. Abdullah Efendinin Rüyalarındaki hikâyeler: Geçmiş Zaman Elbiseleri, Bir Yol, Erzurumlu Tahsin, Evin Sahibi. Kitaplaşmamış hikâyeler: Fal, Emirgânda Akşam Saati.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

Ahmet Hamdi'yi her okuduğumda bu adamın içinde başka bir adam var, diyorum. Eşyanın düzenine takıntısını, benliğe ve rüyaya açılan sonsuz göndermelerini, içindeki hiç susmayan sesin yakıcı öfkesini hissediyorum. Tüm değer yitimlerini ve kalabalığın içindeki süreğen yalnızlıklarını düşünüyorum. Sonra da Edip Cansever'e benzetiyorum Ahmet Hamdi'nin yalnızlıklarını. Şu Abdullah Efendi'yi anlatışına, benliğin bölünüşündeki yabancılaşmayı, yalnızlığı betimleyişine bir bakın:

"Hakikatte Abdullah efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan, nefislerini bir an bile unutamayan, etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bir üst kat kiracısı gibi köşesinde gizli, mütecessis, gayrimemnun ve zalim ikinci bir şahsın mevcudiyetini, onun zehirli tebessümünü, inkar ve istihfaftan hoşlanan gururunu ve her an için ruhu insafsız bir muhasebeye davet edişini duyan insanlardan biriydi."

Şimdi biraz de Edip Cansever'in yabancılaşması, sıkıntısı: 

"giderek siz oluyorsa bütün bir kalabalık / yüzünüz yüzlerine benziyorsa, giysileriniz giysilerine / ansızın bir hastanın kendini iyi sanması gibi / gücünüz yetse de azıcık bağırsanız / bir yankı: durmadan yalnızsınız / durmadan yalnızsınız"

"kim kime benziyor, kim kimin biçiminde?"

"baba armenak durmadan sıkılıyor / eşyalara bakarken sıkılan bir profili / oymalarda sıkarak / yeniden sıkılıyor"

Biri manzumda biri mensurda, fakat ikisi de yabancılaşmada ve yalnızlıkta buluşan bu iki adam gibisi gelir mi bir daha, bilmiyorum.

Yalnız bu noktada Dergâh Yayınlarına da birkaç söz söylemeden geçemeyeceğim. Evet, sadeleştirme gibi bir edebiyat barbarlığına girişmemekle çok iyi ediyorlar, fakat en azından -YKY gibi- Osmanlı Türkçesine ait kelimelerin yanına bir * işareti koyarak sayfa sonunda bunların günümüz Türkçelerini verseler hiç fena olmazmış. Mevcut durum, Ahmet Hamdi'ye yeni başlayanlar ya da Osmanlı Türkçesine çok yabancı olanlar için okuma zevkini baltalayacak ölçüde sözlüğe bakma ihtiyacı hissettirir. Osmanlı Türkçesine hiç yabancı olmayan benim dahi birçok kez sözlüğe bakmam gerekti.

9 puan

Ahmet Hamdi Tanpınar...olmasaydı, boşluğunun ne derin olacağını gösteren kurnaz bi yazar. Harika ne denebilir ki..

10 puan

#hikayeler #AhmetHamdiTanpınar #kitap i için Her Biri Ayrı Bir Roman Olan Hikayeler başlıklı yorumum http://wp.me/p4iYTe-5E


Baskı Bilgileri

352 sayfa


ISBN
975-7462-24-1

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

incinckr yesilmurekkep muganda
3 kişi

Okumuşlar

alperbese ezgican grimavi culsuzaristokrat Tuğçe Nihal
37 kişi

Okumak İsteyenler

laynelovesme ayvalikkedisi golgeliyol nu cak Sena Karanfil
19 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski