Hanene Ay Doğacak

Hanene Ay Doğacak, doksanlı yıllar gençliğinin başucu kitabıydı ve liseli, üniversiteli gençler arasında elden ele dolaşıyordu. Doğrusu, oldukça sihirli bir kitaptı. Ondan önce, ensestten ölü seviciliğe kadar aykırı duygular hiçbir kitapta bu kadar doğal ve sıradan bir dille anlatılmamıştı. Bu kitapta tuhaf öyküler bulacaksınız. O zamanlar çok genç bir insan olan yazarının bunları yazması da ayrıca şaşırtıcı gelecek size, tıpkı kitabın adı gibi. Hiçbir şekilde iğrendirici gelmeyecek ama; gerçi evet, irkiltecek sizi, ancak garip bir şekilde de seveceksiniz. Çünkü bu öykülerin, içinde gizemli bir umudu saklayan, karşılıksız âşık olmayı, çok âşık olmayı, aşkın o kahredici çaresizliğini anlattığını göreceksiniz. Şimdilerde yazarlık serüveni bambaşka rotalara yönelen, ama her eserinde yeteneğini daha keskin bir biçimde bileyen Şebnem İşigüzel, kitabının okunmaktan lime lime olmuş nüshalarını imzaladığı o günler için, kendi arkasından kaç kere, kitabın içindeki bir cümleden hareketle, Tanımak sevmek midir? diye seslenenler olduğunu hatırlıyor. İmkânsız aşklar, pişmanlıklar, delirten takipler, hiç yüzünden yok olmak istemeler, çok sevmek uğruna dağılmalar ve parçalanmalar. Hanene Ay Doğacak, hem aşkın olmayacak hallerini anlatan bir öyküler kitabı, hem de genç yazarlara yönelik bir cesaret çığlığı. İşte, sekiz yıl sonra, öykülerinin hepsi de sürprizli sonlarıyla, bir daha ve tekrar Hanene Ay Doğacak...

Hanene Ay Doğacak, doksanlı yıllar gençliğinin başucu kitabıydı ve liseli, üniversiteli gençler arasında elden ele dolaşıyordu. Doğrusu, oldukça sihirli bir kitaptı. Ondan önce, ensestten ölü seviciliğe kadar aykırı duygular hiçbir kitapta bu kadar doğal ve sıradan bir dille anlatılmamıştı. Bu kitapta tuhaf öyküler bulacaksınız. O zamanlar çok genç bir insan olan yazarının bunları yazması da ayrıca şaşırtıcı gelecek size, tıpkı kitabın adı gibi. Hiçbir şekilde iğrendirici gelmeyecek ama; gerçi evet, irkiltecek sizi, ancak garip bir şekilde de seveceksiniz. Çünkü bu öykülerin, içinde gizemli bir umudu saklayan, karşılıksız âşık olmayı, çok âşık olmayı, aşkın o kahredici çaresizliğini anlattığını göreceksiniz. Şimdilerde yazarlık serüveni bambaşka rotalara yönelen, ama her eserinde yeteneğini daha keskin bir biçimde bileyen Şebnem İşigüzel, kitabının okunmaktan lime lime olmuş nüshalarını imzaladığı o günler için, kendi arkasından kaç kere, kitabın içindeki bir cümleden hareketle, Tanımak sevmek midir? diye seslenenler olduğunu hatırlıyor. İmkânsız aşklar, pişmanlıklar, delirten takipler, hiç yüzünden yok olmak istemeler, çok sevmek uğruna dağılmalar ve parçalanmalar. Hanene Ay Doğacak, hem aşkın olmayacak hallerini anlatan bir öyküler kitabı, hem de genç yazarlara yönelik bir cesaret çığlığı. İşte, sekiz yıl sonra, öykülerinin hepsi de sürprizli sonlarıyla, bir daha ve tekrar Hanene Ay Doğacak...


Değerlendirmeler

değerlendirme
5 puan

Sansürden çok çekmiş bu sert ve sarsıcı öykü kitabı içerik olarak gerçekten rahatsız edici. Toplum olarak varlığını bal gibi bilip de bilmek istemediğimiz, görmezden geldiklerimize dokunuyor. Ama üslup olarak irrite edici değil. Ucuz olmayan, sansasyon yaratma amacı taşımayan doğal bir akışı var. Bu açıdan yaş sınırı gerektiğine inanıyorum zira belli bir olgunluğa erişmeden okumak iyi bir fikir değil. Fakat komple sansür de kafayı kuma gömmekten başka bir şey değil.


Baskı Bilgileri

118 sayfa


ISBN
975-316-844-6

Diğer baskılar


Etiketler: öykü

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

bilalante Giskard dilemma asanko vedric
37 kişi

Okumak İsteyenler

EMEL esra Elif Ada ayvalikkedisi bayankraker
8 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski