Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi

Alman Edebiyatının ve grotesk tiyatronun ustalarından İsviçreli yazar Friedrich Dürrenmatt'ın bu eseri polisiye anlatının sınırlarını zorlayan kurgusuyla dikkat çekiyor. Dürrenmatt, Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi adlı bu uzunöyküsünde gözlemleme, gözlemci, gözlemlenen ve gözlemleyen kelimelerini bir saatin çarklarını kurcalar gibi kurcalıyor.

Öykü, bir psikiyatr ile F. adındaki bir adam arasında cereyan eden bir görüşme ile başlar. Karısının evden gittiğini, ölmüş olabileceğini ve ölmüş ise bundan kendini sorumlu tuttuğunu söyleyen psikiyatr, F.'den yardım ister. Biz, paragraflar boyunca kadının izine düşen F.'nin yaşadıklarını takip ederken, Dürrenmatt, her gözlemleyenin de gözlendiğine, hepimizin iç içe geçmiş vizörler gibi sıralandığımıza dair ipuçlarını bir bir önümüze koyuyor. Polis-medya-yeraltı dünyasının da irdelendiği eser, bu üçgen temelinde basit bir polisiye gibi başlayıp acımasız bir eleştiriye dönüşüyor. Kısa ve yoğun, nefes daraltıcı ve keskin bir anlatımla sunulan bu metafizik nitelikli uzunöykü, düşüncelerden oluşturulan bir mimarî, iyi kilitlenmiş bir kapı gibi. Dürrenmatt'ın düşünce akışını yapılandıran yirmi dört mükemmel dizge; eserin yirmi dört bölümünü oluşturuyor. Yapıtın son cümlesi aklımızda biçimlenip dişlerimiz arasından dağıldığında, kimi ne denli gözlemlediğimizi veya kimin tarafından ne kadar gözlemlendiğimizi sorgulamaya bir kez daha başlayacağız. Yoksa biri mi bizi başlatacak? Dürrenmatt mı gözlemleyecek, biz mi bizi gözetlesin diye Dürrenmatt’a izin vereceğiz?

Alman Edebiyatının ve grotesk tiyatronun ustalarından İsviçreli yazar Friedrich Dürrenmatt'ın bu eseri polisiye anlatının sınırlarını zorlayan kurgusuyla dikkat çekiyor. Dürrenmatt, Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi adlı bu uzunöyküsünde gözlemleme, gözlemci, gözlemlenen ve gözlemleyen kelimelerini bir saatin çarklarını kurcalar gibi kurcalıyor.

Öykü, bir psikiyatr ile F. adındaki bir adam arasında cereyan eden bir görüşme ile başlar. Karısının evden gittiğini, ölmüş olabileceğini ve ölmüş ise bundan kendini sorumlu tuttuğunu söyleyen psikiyatr, F.'den yardım ister. Biz, paragraflar boyunca kadının izine düşen F.'nin yaşadıklarını takip ederken, Dürrenmatt, her gözlemleyenin de gözlendiğine, hepimizin iç içe geçmiş vizörler gibi sıralandığımıza dair ipuçlarını bir bir önümüze koyuyor. Polis-medya-yeraltı dünyasının da irdelendiği eser, bu üçgen temelinde basit bir polisiye gibi başlayıp acımasız bir eleştiriye dönüşüyor. Kısa ve yoğun, nefes daraltıcı ve keskin bir anlatımla sunulan bu metafizik nitelikli uzunöykü, düşüncelerden oluşturulan bir mimarî, iyi kilitlenmiş bir kapı gibi. Dürrenmatt'ın düşünce akışını yapılandıran yirmi dört mükemmel dizge; eserin yirmi dört bölümünü oluşturuyor. Yapıtın son cümlesi aklımızda biçimlenip dişlerimiz arasından dağıldığında, kimi ne denli gözlemlediğimizi veya kimin tarafından ne kadar gözlemlendiğimizi sorgulamaya bir kez daha başlayacağız. Yoksa biri mi bizi başlatacak? Dürrenmatt mı gözlemleyecek, biz mi biz... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
4 puan

Konusu güzel olsa da her bölümün tek cümleden oluşması okurken beni yıprattı. 5 sayfalık cümle mi olur 🤣


Baskı Bilgileri

103 sayfa
2017 tarihinde, Dedalus Kitap tarafından yayınlandı


ISBN
9786059203494

Etiketler: öykü

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

noreman RUDO Dr.Watson neslihansen quevadis
8 kişi

Okumak İsteyenler

inci16 mugebaris dilsizmütercim
3 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski