Edebiyat Dersleri

YKYde yayımlanan Ahmet Hamdi Tanpınar: Bütün Yapıtları dizisinin son kitabı Edebiyat Dersleri, Tanpınarın İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde verdiği derslerin notlarından derlenen sıkı bir çalışma. Ahmet Hamdi Tanpınarın zengin birikimini, şair kişiliğini bütün yönleriyle görebildiğimiz Edebiyat Dersleri, gerçekten de, zengin çağrışımlarla (elbette Yahya Kemali hiç unutmadan!) Namık Kemalden sinemaya, Servet-i Fünûndan Ahmed Hâşime, Bachelarda uzanan bir karşılaştırmalı edebiyat dersi niteliği taşıyor. TADIMLIKÂkifÂkifte insan kaderi, cemiyet meselesi olarak var; cemiyette yapılacak şeyin bilgi getirmek olduğunu söyler. Cemiyetin örf ve âdetlerine dokunulmasını istemez. Fikrette de bu terakki meselesi vardır: İnsan zekâsını işletirse terakki eder der. Âkif, Kemal gibi; ama millî zemin olduğu gibi kalacaktır. İnsanın ferdî talihi üzerinde Fikret hattâ Ziya Paşa meşgul değildi; cemiyet kaderi mevcuttu. Âkif insanda çalışma iradesini kabul ediyor. Metafizik endişe yok Âkifte. Mehmed Emin de insan talihi karşısında aynı istikameti tutar. Emin Bey nasyonalist, Müslüman ve halkçıdır. İlhamını halk diline vermiştir. Mehmed Emin ve Âkifin müşterek tarafları, aktüaliteye bağlılıklarıdır. Âkif, medeniyet düşmanı değildir; iman esastı zira. Medeniyetle karşılaşmasına teknik vasıta oluyor. Moralsiz teknik vasıta olduğu için: Tek dişi kalmış canavar diyor. İnsanlığın yanlış anlaşmanın mağlûbu olduğunu, masal içinde yaşadığını, büyük hakikate açılmadığını söyler. Âkif cemiyet vakalarını ve halkı aldı. Mehmed Emin sömürge milletlerinin kurtarıcısının Türkiye olacağını söyler; yani Enver Paşa devrinde esirlerin kurtarıcısı, ikinci devresinde ise esir bir melekten benzetme yaparak esir milletlerin hürriyet sembolü olarak anlatır Türkiyeyi.Gizli konuşmak konuşmamak demektir. Servet-i Fünuncuların yaşadığı devir küçük aktüaliteler devri idi. Hamid vehhamdı, nötr bir edebiyat yaptırdı; hem de enfüsî olacaktı. Fikrette de bunun payı vardır, Gayyâ-yı Vücûd gibidir Türkiye. Bir Lâhza-i Teahhur, Ermenilerin padişaha attığı bombayı alkışlar; bu tek zaafıdır bence. Türk tarafından yapılmış olsaydı neyse...Meşrutiyette fert meseleleri kalkar; Ziya Gökalp ve Yahya Kemalde ferdî meseleler yok. Ziya Gökalp, Namık Kemalin meşrutiyetteki şeklidir: Nasyonal ve sosyal.Hâşimde de ne sosyali ne de bu cinsten bir sosyali buluruz. Hâşimin sanatı sosyale kaçacak bir sanat değildir; olsa olsa bazı büyük kaçma arzulayışı vardır. Hâşimin dili, güzelliğin ve şiirin dilidir. Hâşimde superieure kaçan bir şey, insanın hâl-i hâzırından kaçan bir şey vardır. Eksiği olan bir dünya tasavvur edemez.Yahya Kemal, tarihi aldığına göre içtimaîyi de alacaktır. Koca Mustâpaşada ve Üsküdarda bizden ayrılıp ölülerine kapanmış yaşayan bir grup insan vardır. Deniz Türküsünde Yahya Kemal: Duy tabiatta biraz sen de ilâh olduğunu diyor. Kemal, bizim şairlerimizin en Yunanîsidir, historiğidir. İnsan zekâdır ama maddesi de vardır. Kar Mûsikîleri: Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden diyor. İslav kederinden uzaklaşmak! İşte Yunanî bir düşünce!

YKYde yayımlanan Ahmet Hamdi Tanpınar: Bütün Yapıtları dizisinin son kitabı Edebiyat Dersleri, Tanpınarın İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde verdiği derslerin notlarından derlenen sıkı bir çalışma. Ahmet Hamdi Tanpınarın zengin birikimini, şair kişiliğini bütün yönleriyle görebildiğimiz Edebiyat Dersleri, gerçekten de, zengin çağrışımlarla (elbette Yahya Kemali hiç unutmadan!) Namık Kemalden sinemaya, Servet-i Fünûndan Ahmed Hâşime, Bachelarda uzanan bir karşılaştırmalı edebiyat dersi niteliği taşıyor. TADIMLIKÂkifÂkifte insan kaderi, cemiyet meselesi olarak var; cemiyette yapılacak şeyin bilgi getirmek olduğunu söyler. Cemiyetin örf ve âdetlerine dokunulmasını istemez. Fikrette de bu terakki meselesi vardır: İnsan zekâsını işletirse terakki eder der. Âkif, Kemal gibi; ama millî zemin olduğu gibi kalacaktır. İnsanın ferdî talihi üzerinde Fikret hattâ Ziya Paşa meşgul değildi; cemiyet kaderi mevcuttu. Âkif insanda çalışma iradesini kabul ediyor. Metafizik endişe yok Âkifte. Mehmed Emin de insan talihi karşısında aynı istikameti tutar. Emin Bey nasyonalist, Müslüman ve halkçıdır. İlhamını halk diline vermiştir. Mehmed Emin ve Âkifin müşterek tarafları, aktüaliteye bağlılıklarıdır. Âkif, medeniyet düşmanı değildir; iman esastı zira. Medeniyetle karşılaşmasına teknik vasıta oluyor. Moralsiz teknik vasıta olduğu için: Tek dişi kalmış canavar diyor. İnsanlığın yanlış anlaşmanın mağlûbu olduğunu, masal içinde yaşadığını, büyük hakikate açılmadığını söyler. Âkif cemiyet ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

Fethi Naci, Nurullah Ataç ile birlikte modern türk edebiyatının entelektüel seviyesi yüksek ilk büyük eleştirmenlerinden olan Tanpınar'ın edebiyatla yakından ilgilenenler için iyi bir başvuru kitabı. Onun edebiyat incelemelerini, eleştirilerini, makalelerini okuyanlar, Türk romanını, kendi büyük romanlarıyla nasıl değiştirdiğini daha iyi anlayabilir.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, Edebiyat > Edebiyat Yazıları , 310 sayfa
2004 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9750805089
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: edebiyat tarihi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

TAYFUN
1 kişi

Okumuşlar

edie harun Kopelya Taner Dingansich
9 kişi

Okumak İsteyenler

gzdkrc1 alyans Elifneslihan ehlimana sonkitapbükücü
10 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski