Değirmenimden Mektuplar

...Beyaz keçi dağa çıktığında, orada tam bir bayram havası yaşandı... Yaşlı çamlar, o güne kadar, keçinin hiç böyle güzelini görmemişlerdi. Onu küçük bir kraliçe gibi karşıladılar... Kestane ağaçları, bu emsalsiz güzellikteki keçiyi, dallarının uçlanyla okşayabilmek için, dallarını yerlere kadar eğiyorlardı. Geçtiği yollar üzerinde, sapsarı katırtırnaklan açıyor ve en güzel kokularını yayıyorlardı... Bütün dağ, sanki Blanquette için bayram şenliği düzenlemişti.Keçimizin, dağ başında ne kadar mutlu olduğunu var sen düşün Gringoire! Artık ne ip var ne de kazık... Canının istediği gibi hoplayıp sıçramasına, dilediği gibi otlamasına engel olacak hiçbir şey yok!... Asıl otun bolluğu oradaydı; üstelik boynuzlarını geçecek kadar dostum!.. Hem de ne ot!.. Son derece lezzetli, ipince, içinde binbir bitkinin bulunduğu dantel gibi yumuşacık otlar!.. Bu, çitteki çayırdan, bambaşka güzellikte bir şeydi... Ya o çiçekler!.. İri iri açan mavi çançiçekleri, uzun sapları üzerinde kıpkırmızı yüksükotları; saldıkları basdöndürücü türlü çeşit kokularla dolup taşan kocaman bir yabani çiçek ormanı!..

******

Bu eser, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tavsiye edilen 100 Temel Eser listesinde yer alır.

************

Alphonse Daudetyi milyonlarca insana tanıtan, ona şöhreti getiren Değirmenimden Mektuplar, tabiatın en lirik şekliyle anlatıldığı öykülerden oluşuyor.Değirmenimden Mektuplar Daudetnin Alp Dağlarının eteklerindeki bir değirmene yaslanarak anlattığı öykülerden bir seçki. Daudet, akıcı ve sade dili, masalsı üslubuyla, insanı ve tabiatı en coşkun şekilde anlatıyor.

************

Değirmenimden Mektuplar, Alp dağlarının eteklerindeki bir değirmenden yazılan anı ve mektuplardan oluşur. Şehrin kalabalığından ve insanların tutarsız davranışlarından kaçıp kırlara sığınan yazarın, bulunduğu çevredeki gözlemlerini anlatmaktadır. Alphonse Daudet yeşil kırları, yıldızlı geceleri, sisli denizi, değirmendeki hayvanları ve orada kurduğu dostlukları anlatır.

******

19. yüzyılın sonunda Fransız edebiyatı yüzyıl sonu atmosferini yansıtır. Anormal, hastalıklı olana eğilim; olağanüstü uyarımlara, algılara kendini açma; kusurlu olana ilgi duyma; kısacası romantizmin edebiyatına bir geri dönüş söz konusudur. Fransanın sanayileşmiş kuzeyi ile kırsal güneyi arasındaki gerilimde kendine uygun konular arayan, Paris hayatıyla ilgili ahlaksal romanları Balzac ve Zolanın gölgesinde kalan Daudet, Değirmenimden Mektuplarda taşra dünyasında eski yaşam biçiminin yeniye direnen izlerini sürerken, kalemini bir ressamın fırçası gibi kullanıyor. Bu tablonun konturları yumuşak; sanatçının algıları, en ince ses, renk titreşimlerine ve ruh çalkantılarına duyarlı. Yer yer fabl tekniğinin kullanıldığı, kıssadan hisselerin çıkartıldığı, artık işlevini yitirmiş (sanayiye yenik düşmüş) bir un değirmeninde üretilmiş masal tadındaki bu eser, taşranın modernleşme sancıları çektiği ülkemizde ayrı bir önem taşıyor olmalı.Yakındaki Uzak.

*******

Bu kitap yazdıklarımın arasında benim en çok sevdiğimdir. Şüphesiz ki, edebi acıdan bir şaheser olduğundan değildir bu yorumum; gençliğimin en güze! günlerini, katıla katılagüldüğüm sorumsuz dakikalarımı, pişman olmaksızın geçirdiğim sefahat saatlerimi,bir daha asfa yeniden karşılaşma fırsatını yakalayamayacağım yüzleri, dostlukları bana yeniden ve yeniden hatırlattığı içindir. Alphonse Daudetİlk baskısı 1869 yılında yapılan Değirmenimden Mektuplar, Fransız yazar Alphonse Daudetnİn en çok bilinen ve okunan eseridir. Kitap taşrada yer aian eski bir değirmende yazılan, her birine bir öykü yerleştirilmiş anı-mektuplardan oluşur.

************

FRANSIZ yazarı Nimesde doğmuştur.Gerçek yaşantıyı eserlerinde başarıyla gösteren bir sanatçı şair ve yazar olmuştur. Romanlarını yazmak için toplum yaşantısını araştırmış, olayları ve karakterleri belgelemiş, bunu yaparken natüralizme de meyletmiştir. Sağlam görüşleri ve ince zekasının verimi olan roman ve hikayelerini daima gerçek yaşantıdan esinlenerek yazmıştır. İlk eseri, 1858de; kendisine asıl ün sağlayan DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR adlı eseridir.

******

İşte size oradan yazıyorum. Kapım ardına kadar açık, etraf günlük güneşlik... Işık içinde, pırıl pırıl, güzel bir çam korusu karşımda... Ufukta Küçük Alplerin tepeleri beliriyor. Çıt yok. Ancak uzaktan uzağa bir kaval sesi, lavantaların arasından bir çalı kuşunun ötüşü, çıngırak sesi... Artık nasıl olur da ben sizin o gürültülü ve karanlık Paris'inizin hasretini çekerim?

...Beyaz keçi dağa çıktığında, orada tam bir bayram havası yaşandı... Yaşlı çamlar, o güne kadar, keçinin hiç böyle güzelini görmemişlerdi. Onu küçük bir kraliçe gibi karşıladılar... Kestane ağaçları, bu emsalsiz güzellikteki keçiyi, dallarının uçlanyla okşayabilmek için, dallarını yerlere kadar eğiyorlardı. Geçtiği yollar üzerinde, sapsarı katırtırnaklan açıyor ve en güzel kokularını yayıyorlardı... Bütün dağ, sanki Blanquette için bayram şenliği düzenlemişti.Keçimizin, dağ başında ne kadar mutlu olduğunu var sen düşün Gringoire! Artık ne ip var ne de kazık... Canının istediği gibi hoplayıp sıçramasına, dilediği gibi otlamasına engel olacak hiçbir şey yok!... Asıl otun bolluğu oradaydı; üstelik boynuzlarını geçecek kadar dostum!.. Hem de ne ot!.. Son derece lezzetli, ipince, içinde binbir bitkinin bulunduğu dantel gibi yumuşacık otlar!.. Bu, çitteki çayırdan, bambaşka güzellikte bir şeydi... Ya o çiçekler!.. İri iri açan mavi çançiçekleri, uzun sapları üzerinde kıpkırmızı yüksükotları; saldıkları basdöndürücü türlü çeşit kokularla dolup taşan kocaman bir yabani çiçek ormanı!..

******

Bu eser, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tavsiye edilen 100 Temel Eser listesinde yer alır.

************

Alphonse Daudetyi milyonlarca insana tanıtan, ona şöhreti getiren Değirmenimden Mektuplar, tabiatın en lirik şekliyle anlatıldığı öykülerden oluşuyor.Değirmenimden Mektuplar Daudetnin Alp Dağlarının eteklerindeki bir değirmene yaslanarak anlattığı öykülerden bir seçki. D... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
8 puan

Küçükken okumuştum. Okurken sıkıldığımı hatırlıyorum.

6 puan

Edebiyat dersinde okurken hocaya yakalandığımı ve kitabımı kaptırdığımı hatırlıyorum, yer yer sıkıcıydı ama genel olarak akıcı bir kitap.

8 puan

Fransa 'nin şatafatlı , gösterişli , burjuvazi kesimin yaşamını bir kenara bırakıp Provence'deki eski bir değirmene yerleşerek köylülerin , fakir insanların yaşamlarından kesitler sunulduğu , samimi bir dille yazılmış hikayelerden oluşan Alphonse Daudet'nin özelliklere çocukların mutlaka okuması gereken kitabı. Daudet'nin kitabı hala Fransa da okullarda zorunlu şekilde okutulur. Oldukça canayakin hikayeler ile kırsal kesimin yaşamı gözler önüne serilir. Fransa denilince aklımıza gelen her türlü burjuvazi , lüks yaşam hiçe sayılıp "kıyıda kalanlar" bize aktarılmış. Dili zaten sade ve anlaşılır bir kitap olması itibariyle mutlaka kütüphanemizde yer almalı , çocuklara , gençlere okutulmali.


Baskı Bilgileri

216 sayfa


ISBN
9944425490

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Okumatadında özgse
2 kişi

Okumuşlar

nergis merilist kilimci püren hilalgül
101 kişi

Okumak İsteyenler

demian efla elifpotok yagmur_kayhan beyzaaa
15 kişi

Takas Verenler

fabuleux
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski