Yeraltı Edebiyatı

Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat.


Tür: Yazarlar | Açılış, 07 Temmuz 2013
<< tüm tartışmalar

Yeraltından Notlar.

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 2 arası cevap gösteriliyor, toplam 2 cevap.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Belki de insan yalnızca refahtan değil, acıdan da aynı ölçüde hoşlanıyor. Hatta acının mutluluk kadar yararlı olduğu bile düşünülebilir. İnsanın yeri geldiğinde acıyı, tutkuya varan derecede sevdiği bir gerçektir. Bunu anlamak için insanlık tarihine bakmaya gerek yok, yaşamın ne olduğunu bilen bir insansanız kendi kendinize sorun yeter. Benim kişisel düşünceme göre, yalnızca refahı sevmenin biraz ayıp yanı bile vardır. İyi mi kötü mü olduğunu bilmem ama bazen bir şeyleri kırıp dökmenin bile kendine özgü bir tadı olabiliyor. Bu açıdan,ben ne yalnız başına refahı, ne de yalnız başına acıyı yeğlerim. Acı, kuşku demektir, yadsıma demektir. Bununla birlikte insan gerçek acıyı tatmak istediğinden, çevresinde bir kargaşa yaratmak, yok etmek, dağıtmak hevesinden asla kendisini uzaklaştıramaz. Bizim manevi varlığımızın biricik kaynağı acı değil mi?

Yeraltından Notlar - Dostoyevski

10 yıl, 9 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

"Aşık olmayı denedim, hem de bir kez değil iki kez. İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar , emin olun can sıkıntısı."

Dostoyevski, Yeraltından Notlar

10 yıl, 3 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar