OCAK - Momo - Michael Ende
Tartışma Cevapları
« geri
1 2
ileri »
Uzun zamandır okumayı istediğim bir kitaptı. Ancak beklediğimi bulamadım kitapta. Benim için hayal kırıklığı oldu. :-(
Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap... Savunduğum birçok şeyi anlatmış yazar.En kısa zamanda sevdiğim birkaç kişiye hediye edeceğim...
Çok güzel bir kitaptı. Öneren arkadaşımıza teşekkür ederim :)
Unutmadan... Sonlarda Momo'nun duman adamların peşinden giderken karşılaştığı manzara son zamanların modası 'mannequin challenge' ı anımsattı.
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya (İlkyaz - Gülten Akın)
Duman adamların insanlara hakim olduğu kısımlar bu dizeleri anımsattı.
Ebeveynlerin çocuklarına zaman ayırmaması noktasına çok güzel temas edilmiş doğrusu.(çocuklara zaman ayırmak yerine istedikleri her şeyi verip kurtulmak - radyo örneği)
İnsan geçmişten günümüze doğadaki birçok şeyi hapsetmeyi(belki muhafaza etmeyi) başarmış bir varlık. Enerji, bilgi, görüntü, koku(parfüm) vb... Zamanın akıbetinin de böyle olup olmayacağını düşünmeme neden oldu açıkçası.
Ve 'ölümcül can sıkıntısı' hastalığının arada bizlere de uğradığını söylemek çok da yanlış olmaz.
Son olarak kitabın değerlendirmeler kısmında 'mersault samsa' nın değerlendirmesi dikkate değer. Okunmasını tavsiye ederim.
Bu eserin 25+ ve 50+ hayatta 2 kez okunmasi gerektigini dusunuyorum. Zaman ve onu deger acisindan gozlemleme adina.
Ebeveynlerin cocuklarina zamansizligi tokat gibiydi cidden.
Herkes robotlatmis ve zamansizliktsn yakinirken... mutsuzken ve zamansizliktan sikayet ediyorken ; yureklerine donme zamani.
Beni cok etkiledi.
Ozellikle cevremde herseyden yakinan ama en cok da zamansizliktan yakinan 3kisi var.Onlara bu kitabi hediye edecegim.
Beppo’ya göre, dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu. - sayfa 41
İnsanlar kendilerinin korkutan şeylere daha çabuk inanıyorlar. – sayfa 180
İnsanlar zaten gereksiz. … Dünyayı, artık kendileri gibilere yer kalmayacak bir hale yine kendileri getirdi. – sayfa 254
Bende bitirdim kitabımızı, genel olarak çok beğendim. Gigi'nin hikayelerine bayıldım, hatta gece yatarken çocuklara Prenses Momo ve Prens Girilamo'nun hikayesini okudum. Ölümcül can sıkıntısı hastalığına ara ara yakalandığımı düşünüyorum. Tek sıkıntım vermek istediği mesajı çok ulu orta vermiş onu da biraz alttan alta verseymiş daha da güzel olurmuş gibi geldi bana.
Beppo’ya göre, dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu. - sayfa 41
bu benim de en sevdiğim alıntı oldu.
önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın canı artık hiç bir şey yapmak istemez. hiç bir şeyle ilgilenmez ve kurur gider.
Günden güne haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiç bir şey hissetmez olur.
Ne kızgınlık duyar ne hayranlık ne sevinmesini bilir ne de üzülmesini. gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur
sayfa 272