Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

Acı bir tablo :(

Okumak, çocukların kültürel gelişimlerini tamamlamaları ve bilgi çağını yakalamaları için hava gibi, su gibi, yemek gibi günlük hayatlarının bir parçası olmalıdır.

Maalesef Türkiye’de ihtiyaç malzemeleri sıralamasında kitaplar 235. sırada yer almaktadır.

Türk çocukları kitap okuma konusunda çoğu Afrika Ülkelerinin gerisinde kalmış durumdadır. Japonya’da toplumun % 14 ü, Amerika’da % 12 si, İngiltere’de ve Fransa’da %21i düzenli kitap okurken Türkiye ‘de yalnız 10.000 kişide 1 kişi düzenli kitap okuyor.

Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7, Türkiye’de ise yılda 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyor.

Türkiye, Birleşmiş milletler insani gelişim raporunda Malezya, Libya ve Nijerya gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. Sıradadır.

Japonya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye’de sadece 23 milyon kitap basılıyor.

Dünya kitap okuma ortalaması Türkiye'nin kitap okuma ortalamasından 3 kat fazla Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor.

Ben bunun en önemli nedenin eğitim sistemi olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim eğitim sistemimiz kitap okumayı teşvik etmiyor. Daha doğrusu söz ile herkes kitap okumayı tavsiye ediyor. Ama tavsiye edenler bile okumuyorlar. Burdan anlaşılıyor ki kitap okumanın önemini herkes biliyor. Ama birçok şeyde olduğu gibi bu önemli şeyi uyguluyamıyoruz.

trde 50 milyon basılıo diye biliyorum,aslında 1 olması için politika yapmak lazım,cidden dehşet,insan eski kitap olsun parasız okur ya..
buna göre hiç öğrenmek istedikleri bir şey yok,, işleriyle ilgili nasıl okumazlar,inanılmaz,,
bari biz fazla okuyalımda ortalamayı çıkaralım:),reklamını yapalım buranın gaza gelirler burda belki..

Bu yorum silinmiş

Evet maalesef aci bir durum. Öğrencilerin büyük bir bölümü kitap okumayı gereksiz görüyor. Çünkü kitap okuyarak üniversite sinavini gecemeyeceklerini düşünüyorlar. Anlasalar aslında neleri kaybettiklerini kafalarini taşlara vuracaklar.
Kendi bransim kimyayi anlamak okuma ve anlama ile yakından ilgili ama öğrenciler farkında bile değil. Soru tiplerini ezberleyip yapacaklarini saniyorlar.
Sadece genel kültür için gerekmez kitap okumak.

Her anne ve babanın sistematik olarak çocuklarını kitap okumaya teşvik etmesi mümkün değildir. Çünkü anne baba dediğimiz bu kişiler gördükleri eğitim kitap okumayı onlara teşvik etmemiş ise onların çocuklarına kitap okumayı teşvik etmeleri çok zor olur. Bir anne ve babanın kitap okuması için ve çocuklarını kitap okumayı tavsiye etmesi için anne ve babanın kitap okumanın ne kadar önemli olduğunu bilincinde olmalı ve bunu çocuklarına uygulamalı bir şekilde yansıtmalıdır. Yani anne ve babaların çocuklarına kitap okumayı teşvik edebilmesi için yine eğitim ile olabilecek bir şeydir. Bunu da devlet ya da sadece milli eğitim bakanlığı sistematik olarak okullarda kitap okuma ile ilgili çok farklı şekillerde çalışmalar yapabilir. Böylece okuyan herkesin kitap okumanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olur ve bunu aynı zamanda uygular. Dolayısıyla eğitim sayesinde böylece anne ve babalar çocuklarına kitap okumayı teşvik ederler. Benim kitap okumamanın en büyük nedenini eğitim olarak göstermenin nedeni bundan dolayıdır. Elbette kitap okumamanın çok nedeni vardır ama en büyük ve ana nedeni bana göre eğitimdir.

Aslında biz Türkler çok zeki insanlarız kitap okusak daha da zeki oluruz .
Lütfen beynimizi çalıştırmak istiyorsak kitap okuyalım:)

Ben eğitim sistemiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Tamam, belki eğitim sistemimizde çok sorun var fakat herkesin hayatına en az bir tane, kitap okumayı içselleştirmiş öğretmen giriyor. Yani mesela benim orta okulda iki, lisede de 3 tane öğretmenim vardı kitap okumayı çok seven, bizimle kitaplar üzerine konuşan. Bu öğretmenler sadece benim değil sınıftaki diğer öğrencilerin de öğretmeniydi fakat sınıfın %85 i falan öğretmen kitaplardan konuşunca genelde sıkılıp oflayıp puflar, bilinçli-bilinçsiz şekilde birçok şekilde saygısızlık yapardı ona. Hatta kimisi uyurdu derste. Ne bileyim yani öğretmenleri suçlamak çok doğru mu gerçekten? Ben sorunun temelde ailelerde olduğunu düşünüyorum birazda; çocuk daha çok küçük yaşlarda mamasını yesin diye reklamları izlettiren bir komşumuz vardı mesela, çocuğun dikkati dağılırdı ve televizyondan gözlerini ayırmadan, farkında olmadan yemeği bitirirdi. Şimdi bu çocuğun dikkat seviyesini düşürdükten sonra ondan bütün dikkatini yoğunlaştırarak kitap okumasını beklemek zor biraz, deneme sınavlarına bile yoğunlaşmakta zorlanacak ve uzun paragraf cümlelerinden şikayet edecek ileride. Bunun gibi birçok neden var diye düşünüyorum. Sadece ailelerden kaynaklı da değil hem, filmi izlemek dururken neden kitabını okuyayım diyen üşengeç insanlarımızın sayısı da fazla. Biraz uzun bir yorum oldu galiba :)

Kozmos'un yazarı ve eski NASA Başkanı Carl Sagan'ın 'Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı' isimli kitabında öğretmen-öğrenci ilişkisine dair mühim bir pasaj var.

Özetle der ki Sagan: "Bir öğretmenin öğrencisine öğretmesi gereken en temel bilgi, bir şeyin nasıl öğrenilebileceğidir."

Bizim eğitim sistemimiz ise bilgiye ulaşma yöntemlerini sevdirmeye uğraşmak yerine, hazırkalıp cümleleri ezberletmekle yetiniyor.

Medreseden mektebe geçebilmiş değiliz maalesef.