Akurgu Kitap Kulübü

Kitap konuşalım,tartışalım,kurgu dışı..


Tür: Genel | Açılış, 25 Şubat 2015
<< tüm tartışmalar

KASIM - Günden Geriye Kalanlar - Kazuo İshiguro

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 10 arası cevap gösteriliyor, toplam 10 cevap.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Sizler şanslı piyonlardınız. -sayfa 251

6 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Bu ayın kitabı Beni Asla Bırakma - Kazuo İshiguro.Yanlış yazmışım,başlık silinmiyor, kusura bakmayın.Arkadaşlar seçilen kitaba oy verenler lütfen okuyup,yorumlasınlar.

6 yıl, 6 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Okumayı yarım bıraktığım kitaplardan birtanesiydi

6 yıl, 6 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Klonlanan kişilerin ayak takımından seçilmiş olabileceği fikri sonda bahsedilen normall insanların bağışçılara hoş gözle bakmaması ile açıklanabilir.

6 yıl, 5 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Evet ben de bitirdim kitabı
Kazuo Ishiguro'nun okuduğum ilk kitabıydı, tanışmak için ideal kitap olduğunu düşündüm. Yazarın dilinin sadeliği, tıpkı şarkıları bağıra çağıra değil de usul usul söyleyen ama yine de o duyguyu yansıtabilen sanatçıların seslerine benziyor.
Bu haliyle Murakami havası da yansıttı bana diyebilirim.
Aslında konu çok insanlık dışı, çok dramatik, çok sinir bozucu. Ama kitabı Kathy'nin ağzından dinlediğimiz için onun o kabullenişi, olanları olağan karşılaması bize de yansıyor.
Sanki hep olan bir şeymiş gibi, normalmiş gibi okuyoruz.
Ama bence buna rağmen yine de oradaki o çocukların iç dünyalarını hissedebiliyoruz. Empati yapabiliyoruz.
Ben memnunum bu kitabı okuduğuma, belki yazarın diğer kitapları çok daha iyidir ama ben kendisini okumaya bu kitapla başladığım için memnunum.

6 yıl, 5 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Çok güzel bir distopya olabilecek konuyu romantizm ve insanlar arası ilişkilerle boğmuş yazar.
Hailsham'ı ilk başta eğitimi de kapsayan ütopik bir yetimhane sanmıştım ama olmadı.
Kimsenin kaçmayı düşünmemesi için öne sürülen neden -kanıksama- yeterince hisettirilemedi bence.
Esaslı bir distopya olsaydı bağışçılar ya sisteme karşı çıkar ya da kaçmaya çalışırdı. Bu bağışçıların bir ruhu olduğu, gerçek birer insan insan oldukları gerçeğine daha çok uyardı.
Tommy'nin çizdiği fantastik hayvan çizimlerinde yaratıkların kendilerini nasıl koruyacaklarına, bir şeyi nasıl tutabileceklerne dikkat etmesi ilham verici.

6 yıl, 5 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

öncelikle yazarın kolay okunan, akıcı bir anlatımı var. kitabın ilk iki bölümü su gibi aktı ancak son bölümde bende yavaş yavaş sıkılma belirtileri başladı. kolay okunuyor olmasaydı sanırım bu bölümden itibaren elimde bir süre sürünecekti.

ilk kısımlarda bayağı bir meraklandırdı ve olayların arkasındaki dramı keşfetmek için sabırsızlandım. olaylar açığa çıktıkça yeterince dramatik bir durum olmadığını düşünürken, belki de yazarın bilerek durumu abartı ve acıklı bir anlatımla vermediğini düşünmeye başladım. Ki bu durum, romanın anlatıcısının olayların içinde olan biri olması ve bu durumu küçük yaşlarından beri kabullenip hayata dair öteki seçenekleri bilmemesi açısında çok doğru bir yaklaşım. sanırım neden kaçmaya çalışmadılar sorusunun cevabı bu bilinmezlik ve bilinçaltı yönlendirmeleriyle birebir alakalı. evet çok sıkı güvenlik önlemleri yok okulda ve daha sonrasında kulübelerde ama dilden dile dolaşan kaçan öğrencilerle ilgili hikayeler var. zaten bu tarz önlemler Madam Emily'nin kitabın son bölümünde açığa çıkan gerçek yaklaşımına tamamen zıt olacaktı. sonlarını geciktirmek için bile belli kişilerin iznine gerek duyduklarını düşünüyorlar. aklıma takılan bir nokta kitabın bir bölümünde bağışçıların ayak takımından insanlardan klonlandığını söylüyorlar. bunun nedenini pek anlayamadım açıkcası.

bir başucu eseri değil ama keyifli güzel bir kitap.

6 yıl, 5 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Evet sonunda ben de okuyabildim bu kitabı. Yazar aslında çok ilginç bir konu yakalamış ama acaba daha iyi kurgulansa bir başyapıt olabilir miydi diye düşünmeden edemedim. Yazar bazen öyle önemsiz detayları uzatıryor ki sizi bu ilginç konu da bile sıkmaya başlıyor. Örneğin önemsiz bişeyi çok acıklı bir konu gibi anlatırken asıl acıklı meselelerin üzerinden basitçe geçiyor. Kitabı okurken biraz distopya biraz bilimdışı kurgu tadı alıyorsunuz. Yine de Murakami’nin anlatış tarzını tercih ederim. Daha müthişi şöyle olabilir; Ishiguro kafasındakileri kurguları Murakamiye anlatsın o da kağıda döksün 🙂

6 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Yazar sade bir dille anlatmış.Kitaba başlayınca içine alıyor ve elinizden bırakmadan okuyorsuınuz..İnsanları klonlayarak yetiştirdiklerinin organlarını alıyorlar.Bunu da kimse itiraz etmiyor ve 4 organ bağışına onur duyarak gidiyorlar.

Kitap da ilgimi çeken gelecekte yaşanmamış yaşadığımız hayatın içine şöyle ufak bir klonlayarak organ bağışı sorununu çözmüş,adeta yedek parça muamelesi yapmış ve o kadar doğal olağan bir olay gibi neden öyle birşey yapmış işin kolayına mı kaçmış acaba.Ayrıca o çocukların kaderlerini itirazsız kabullenmeleri,kaçmaya kalkmamaları bana pek olağan gelmedi.Yoksa nasıl yetiştirilerse öyle yaşarlar mı demek istedi.Sonra madem organlarını alacaklar niye resim, müzik ,tarih coğrafya vb.dersler veriyorlar çocuklara,sonra herşeyi düşünmüşler nerede kalacaklarını ne yapacakları bedenlerine iyi bakmalarını sadece hislerinin duygularının umutlarının ve hayallerinin olabileceği akıllarına gelmemiş.Derslerle ruhlarını olduğunu hayaller kurup umut ettiklerini görmüşler.

Ben keyifle bir solukta okudum...Güzeldi.

6 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.
EMN

Hızlı akan, çok fazla iddiası olmayan mütevazı bir roman. Özellikle yarısına kadar iyi okutuyor kendini. Temponun yer yer düştüğü, daha büyük hakikati beklerken daha küçük sonuçlarla hayal kırıklığı yaşandığı kısımlar oluyor. Ancak hikayenin kendi içindeki mütevaziliği ve naifliğinden dolayı her seferinde o kırılmalar, romanın özgün kimliğinin hanesine yazılıyor ve bir süre sonra onu o şekilde kabul ediyorsunuz, o tarza uyum sağlıyorsunuz. Bu ufak çaplı bir fırtınayı biraz hızlı esen meltem gibi yaşamak. Sanat bana göre de insan ruhunu ehlileştiren, ruhu daha da incelten bir şey ve aynı zamanda ruhu en etkili biçimde ifade etme biçimi belki de. Hakikatin örtülü ve eksik bir biçimde yansıtılması kısmı tartışılır. Ancak şüphesiz acı ve karanlık bir geleceği ancak yaşanır, katlanılır ve kaliteli kılan da şüphesiz büyük bir ruh inşasıyla olabilir.

Romanda dikkat çeken fona biraz daha değinmek gerek. Sürekli "canım çok yanıyor ama ağlamayacağım" hali var. Kathy, hayatının çalındığıyla yüzleştiğinde de dibine kadar yalnızlık ve hüzne battığında da hıçkıra hıçkıra ağlamıyor ya da çığlık çığlığa bağırmıyor. Biz bu durumlarda Kathy'i yanağından süzülen yaşla buluyoruz. Bu mütevazı ve sağlam duruş, bu ağlaklıktan uzak şiirsellik bende roman adına kalan güzel bir etkiydi. 7 sene önce çekilen filmini izlemiştim daha sonra fark ettim ve çok beğenmediğimi hatırlıyorum. Bence filme aktarılması zor olan bir roman. Çünkü hikayesi mütevazi ve ancak nesirle ifade edildiğinde kendini anlatabiliyor.

Kapakta yazan şu cümle kitap adına güzel bir özet:
"...yıkıma götüreceğini bile bile kendi kaderini kabullenenlere odaklanıyor."

6 yıl, 5 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar